Kalabalık bir ultra-Ortodoks Yahudi grubu uçağa almayı reddetmesinin üzerinden iki ay geçen Lufthansa Havayolları, uçuşlarında ayrımcılık ve antisemitizmle mücadele etme adına bir üst düzey yönetici pozisyonu oluşturma kararı aldı.
Lufthansa Havayolu tarafından yaptırılan bağımsız bir soruşturmada, şirketin başkanının ‘açıkça uygunsuz’ olarak tanımladığı olayın ardında kurumsal olarak bir antisemit hareket bulunmadığı bildirildi.
Lufthansa Havayolları Genel Müdürü Jens Ritter, Büyük Amerikan Yahudi Kurumları Başkanları Konferansı’na yazdığı mektupta, şirketinin 4 Mayıs tarihinde yaşanan olayları incelemek üzere kendi bünyesinde bir ekip kurduğunu söyledi. 4 Mayıs’ta New York’tan Budapeşte’ye gerçekleşecek uçuşun Frankfurt’taki aktarma ayağında yüzden fazla ultra-Ortodoks yolcu, aralarında maske takmayı reddetme ve koridorlarda toplanma gibi çeşitli uçuş kurallarına aykırı davranışlarda bulundukları iddiasıyla uçağa alınmamışlardı.
Uçuş ekibinin belirli şekilde Yahudi olan ve aralarında kurallara uyanlar da dahil tüm Yahudi yolculara ayrımcı şekilde davrandığının iddia edildiği olay gerek ABD gerekse Avrupa’da yaşayan pek çok Yahudi kuruluştan tepki toplamıştı.
Başkanlar Konferansı ve pek çok Yahudi kuruluş olay sonrası Lufthansa’yı kınayarak olayın tüm detaylarıyla açıklanmasını talep etti.
Bir Lufthansa yöneticisinin, “Herkesin çift ücret ödemesi gerek. Bunlar JFK’den gelen Yahudiler. Sorunlara sebep olan, ortalığı karıştıran Yahudiler,” sözlerini sarf ederken kameraya yakalandığı olayda reddedilen yolcuların büyük kısmı, birbirlerinden bağımsız olarak kutsal topraklara dini bir ziyaret gerçekleştirmeyi hedefliyordu.
Olay, ABD Dışişleri Bakanlığı Antisemitizmle Mücadele Özel Temsilcisi Deborah Lipstadt’ın da dikkatini çekti. Lipstadt, geçtiğimiz hafta Lufthansa Grubu’nun hem küresel başkanı hem de Kuzey Amerika bölümünün başı ile bir görüşme yapacağını ve kendileriyle antisemitizm iddialarını görüşeceğini açıkladı. İnkâr ve İftira ile Mücadele Birliğinin düzenlediği çevrimiçi bir toplantıya katılan Temsilci, Lufthansa ekibinin Hasidik yolcuları uçağa almamaları konusunda motivasyonları hakkında görüşlerini paylaşarak, “İnanması zor ama cehalet bazı algılardan ve köklü antisemit yapıda inançlardan beslenerek süregeliyor,” diye konuştu.
JTA tarafından ele geçirilen Lufthansa mektubunda ise, kendi bünyesindeki soruşturma ekibinin, elemanların bir kısmının, yolcularla muhatap oldukları sırada, profesyonel olmayan ve duyarsız davranışlar sergilediklerini bildirdikleri ve raporu, “Detaylı soruşturmamız sonucunda antisemitizm, önyargı ve önceden planlanmış bir davranışa rastlanmamıştır,” diye bitirdiği açığa çıktı.
Ritter ayrıca olayın yetersiz iletişim, yanlış anlaşılma ve kasıtsız yanlış yargılama zinciri sonucu gerçekleştiğini ve kurallara uymayan pek çok Ortodoks yolcunun, kaptan pilotun tüm uyarılara rağmen davranışlarına devam ederek huzursuz ve gergin bir ortam yarattıklarını da söyledi.
Müdür, Alman havayollarının konuyla ilgilenmeye devam edeceğini, ayrımcılık ve antisemitizme engel olma amacıyla yönetimde üst düzey bir pozisyon açacaklarını ve atanacak kişinin personeli Uluslararası Soykırım Anma Birliğinin antisemitizm tanımı standartlarında eğiteceğini de açıkladı. Raporda, soruşturmada Almanya’nın antisemitizmle mücadele delegesi Felix Klein’ın yöntem ve yönlendirme yollarının kullanıldığı bildirildi.
Ritter, “Lufthansa uçağa alınmama konusu ve bunun yolcuları üzerinde yarattığı etkiden son derece üzgündür” dedi.
Havayolu şirketi daha önce de yolcularından, ‘kurallara uymayan misafir’ olarak tanımladığı kişilerin sayısını sınırlayamadığı için özür dilemişti. Geçtiğimiz çarşamba günü de, binlerce elemanının zam talebi ile greve gitmesi sonucu Lufthansa’nın, Münih ve Frankfurt çıkışlı uçuşlarının neredeyse tümünü iptal etmesi yaklaşık yüz otuz bin yolcuyu zor durumda bırakmıştı.
