Futbolda yaz tatili sona erdi; Süper Lig 2022-2023 Sezonu başladı.
Türk futbolseverler için yaz tatili özlem demektir. Tuttuğu takımın maçları başlamasını iple çeker taraftarlar. Artık yaz dizilerinin bitmesi, yeni sezon formalarını giymiş yeni transferlerin sahaya çıkmasını, maçın ilk 20 dakikası güneş vuran tribünlerde maç izlemeyi hayal ederler. Ve o hafta geldi çattı.. Süper Lig 2022-2023 sezonu geçtiğimiz cuma günü Trabzonspor-İstanbulspor maçıyla açıldı.
Gözlemleyebildiğim kadarıyla birinci hafta notlarımı sizlerle paylaşmadan önce, transfer sezonu şampiyonunun Galatasaray olduğunu açıkça söylemek istiyorum. Tam da eksik denilen 6 numarasına önce Midtjsö sonra da Arsenal’den Torreira’yı daha sonra da forvete Napoli’den Mertens’i getirerek bana kalırsa rakiplerine karşı şov yaptı.
Yunus Akgün ve Kerem Aktürkoğlu
DÖRT BÜYÜKLERDEN NOTLAR
Açılış, dediğim gibi, Trabzonspor maçı ile yapıldı. Trabzon sezonun ilk maçında bana kalırsa harika bir top oynamadı, fakat önünde düşen hataları affetmedi ve maçtan 2-0 galibiyetle ayrıldı. Nwakaeme’nin gitmesi kendilerini etkilemiş gibi dursa da, forvet Cornelius’u ve eski takım iskeletini korumaları onlar için en büyük artı. Fazladan bir sakarlık olmazsa, Trabzon yarışta var olacaktır.
Valeriem İsmail
Beşiktaş ise cumartesi akşmı kendi sahasında Kayserispor’u ağırladı ve 90+6’da Ghezzal’ın ayağından bulduğu golle galibiyete uzandı. Bana kalırsa bu senenin en keyifli takımı Beşiktaş olacak. Valeriem İsmael takımı yedi-sekiz kişiyle ceza sahasına sokarak tempoyu asla düşürmeyen fakat arkada boşluklar vererek bir futbol ortaya koyduruyor. Bu da Beşiktaş maçlarının bol gollü geçeceğine bir işaret. Orta sahalarındaki tandemi iyi oturtabilirlerse, Beşiktaş da yarışta var olacağa benziyor. Fakat yaşadığı sakatlıklar canlarını sıkabilir zira Jozef’in yeri kolay kolay dolmayacak gibi. Kesici ve aynı zamanda pas dağıtabilecek bir orta sahaya ihtiyaç duyuyorlar. Kontra atak oynayan takımlara ise şu anlık bir çözümleri yok gibi.
Transfer şampiyonu Galatasaray sıcak, nemli bir Antalya deplasmanından adeta altın çıkararak üç puanla dönmeyi bildi. Fakat puanın aksine maçın nerdeyse büyük bir çoğunluğunu Antalyaspor oynadı. Önce karşı karşıya pozisyonda sonra da penaltıda Muslera’yı geçemediler. Galatasaray ise atan ve tutanının iyi olması ile tek kontra atakta Gomis’in müthiş bir santrafor dokunuşuyla üç puanı aldı. Özellikle orta sahada aksayan Cimbom, Torrerira hamlesiyle orta sahayı toparlayacak ve şampiyonluğun en ciddi adayı olacaklar. Kanat oyuncuları ise Türkiye’nin en iyi iki yerli kanadı; Yunus ve Kerem. Çok iyi adam eksiktebilme özelliklerine sahip iki genç. Galatasaray’ın göze batan en büyük eksiği stoper Abdülkerim’in zamansız top kayıpları ile defans hattının defans arkası koşularda topları sektirmeleri. Diğer taraftan pozitif yönleri çok daha fazla.
GELELİM FENERBAHÇE’YE
Ve gelelim merakla beklenen Fenerbahçe’ye. Her ne kadar bunu yazmak canımı acıtsa da ilk maçlar itibariyle en kötü sinyali Fenerbahçe verdi. Evinde, Süper Lig’e henüz yeni yükselmiş olan Ümraniyespor’la 3-3 berabere kalan Fenerbahçe’de özellikle savunma hattı, tabiri caizse, döküldü. Yeni transfer Gustavo Henrique’nin ağırlığı, Luan Peres’in bek oynaması -ki kendisi stoper- ve arkaya top kaçırmaları daha da önemlisi geçen senenin en başarılı orta saha tandemi olan Zajc Crespo ikilisinin bozulup asla süre almamaları. Nereden tutsan elinde kalan bir kadro yapılanması vardı. Jorge Jesus’un zamana ihtiyacı olduğu aşikar fakat Fenerbahçe taraftarının hiç ama hiç sabrı yok. Şahsen sadece top kaybından başka bir şey yapmayan Rossi 70 dakika sahada kalıyorsa, Pelkas’ın kadroya girememe sebebi sarışın olması mı? Veya Joshua King gibi bir oyuncu ile oynayıp maçı on kişi devam ettireceğine en azından geçen sezon gollere imza atmış Serdar’ı koymak çok mu zor? Fenerbahçe’nin çok kaliteli bir stopere ve bozulmayacak bir tandeme ihtiyacı var. Aksi takdirde Emre Mor’un çabalarına yazık olacak. Zira, bütün rakipleri Fenerbahçe’yi Gustavo üzerinden delebileceğini görecek.
KISA NOTLAR :
