Yahudi takvimindeki en kederli gün olan Kutsal Tapınak Bet Amikdaş´ın yıkıldığı Tişa BeAv´dan sadece altı gün sonra, daha az bilinen ama Rabilerimizin Yom Kipur kadar mutlu bir gün olarak tanımladıkları, günümüzde ´Yahudi sevgililer günü´ olarak kabul edilen Tu BeAv Bayramını kutluyoruz. Tu BeAv bu yıl 11 Ağustos Perşembe akşamı ve 12 Ağustos Cuma günü kutlanıyor.
Yahudi takvimindeki en kederli gün olan Kutsal Tapınak Bet Amikdaş’ın yıkıldığı Tişa BeAv'dan sadece altı gün sonra, daha az bilinen ama rabilerimizin Yom Kipur kadar mutlu bir gün olarak tanımladıkları Tu BeAv Bayramını kutluyoruz. Geçtiğimiz cumartesi gecesini yere oturarak, ağıtlar okuyup yas tutarak geçirirken, bugün Yahudiler romantik yemekler, çiçekler ve sevgi ifadeleriyle günümüzde ‘Yahudi sevgililer günü’ olarak kabul edilen Tu BeAv’ı coşkuyla kutluyor. Tişa BeAv kadar ciddi bir günden bu kadar kısa zaman sonra bu kadar neşeli bir bayramın gelmesi, “Yasımı dansa çevirdin, çulumu çözdün ve beni sevinçle kuşattın” mezmuruna çok iyi bir örnek teşkil eder (Teilim 30:12).
“Yahudiler için hiçbir gün Tu BeAv ve Yom Kipur kadar hayırlı ve güzel olmamıştır” (Taanit 4:8).
R.Yisrael Meir Lau’nun yorumuna göre birinin günahlarının bağışlanmasından daha büyük bir sevinç yoktur. Yom Kipur'da altın buzağı günahının ve Tu BeAv'da casusların Kutsal Topraklar hakkında verdikleri ve halkı umutsuzluğa sürükleyen rapor günahının affedilmesi büyük mutluluk kaynağıdır. Hakimler Kitabında Tu BeAv'dan Tanrı adına düzenlenen bir bayram olarak bahsedilir (Hakimler 21:19).
***
“Bu günde, Yeruşalayim’in kızları çıkıp… bağlarda dans ederdi…” (Taanit 26b).
R.C.Kail’e göre yıkımın küllerinden insanların birlikte inşa edeceği bir gelecek umudu doğar. Rabilerimiz, II. Bet Amikdaş’ın yıkılış sebebi olarak Yahudilerin arasında var olan sebepsiz nefret/Sinat Hinam’ı gösterirler. Tu BeAv'da kabileler arası evliliklerle ilgili kısıtlamalar kaldırılır bu şekilde birlik olmaya giden yol açılmış olur. Yeruşalayim’in bekâr kızlarının çıkıp bağlarda dans ederken herkesin eşit şartlarda olmaları için birbirinden ödünç kıyafet alıp birbirinin aynı kıyafetler giymeleri R.Kail’in Tu BeAv hakkındaki yorumunu destekler. R. Kail’e göre Tu BeAv'daki ana mesaj, zenginlik, güzellik ve kabileden çok daha önemli olan kişilik, uyumluluk ve aramızdaki birlik ve bütünlüktür. Farklılıklarımızın, geçmişte yaşanmış olanların bizleri ayırmasına, insanları toplumun dışına iterek yok olmanın eşiğine gelmelerine izin vermeyen Tu BeAv felsefesi, bize sonunda sevginin nefretten daha güçlü olduğunu ve ilişkileri barışçıl ve affedici bir düşünce yapısıyla sürdürebilmenin önemini hatırlatır.
İsrailoğulları’nın davranışlarının sonucunda Bet Amikdaş yıkılmıştır. Ancak Bet Amikdaş’ın yıkıldığı Tişa BeAv’dan hemen sonraki hafta Tanrı, arada güçlü bir sevgi varsa, ilişkiler ciddi şekilde hasar görse bile her şeyin bitmediğini, her zaman bir umut olduğunu, ilk anlık öfke dindikten sonra ilişkilerin onarılmasının mümkün olduğunu bize Şabat Nahamu’nun aftarasında “Avutun avutun halkımı” sözleriyle gösteriyor.
Tu BeAv ve Şabat Nahamu bizi kendimize şu soruyu sormaya teşvik ediyor: “Hayatımdaki hangi ilişkilerin onarılması gerekiyor? Geçmiş öfkeyi bırakmak ve önümüzdeki yıl içinde zenginleştirici ve sevgi dolu bağlantılar kurmak veya ilişkilerimi onarmak/sağlamlaştırmak için ben ne yapabilirim?”
Tu BeAv bu yıl 11 Ağustos Perşembe akşamı ve 12 Ağustos Cuma günü kutlanıyor.
Tişa BeAv’dan Roş Aşana’ya
Tişa BeAv ile Roş Aşana arasındaki yedi aftara*; Şiva DeNehemta/Teselli Yedilisi olarak adlandırılır.
Bu aftaralar, Yeşayau Peygamberin kitabından, Bet Amikdaş’ın yıkılışından duyulan acıyı bir nebze olsun teselli edebilecek ve gelecek için ümit veren bölümlerdir. Bu aftaralarda Yeşayau Peygamber, çok üzgün olan Yahudilere, günah işledikleri, suçlu oldukları halde Tanrı’nın onları hiçbir zaman unutmayacağı, ışıklı günlerin yakın olduğu mesajını verir. Tu BeAv’da yedi teselli haftasının süreci başladığı için, yeni başlangıçlar, yeni ilişkiler, yeni ortaklıklar kurulması için çok hayırlı bir dönemdir.
* Peygamberler kitabı, Neviim’den her hafta o haftanın peraşasından sonra okunan bölümlere aftara adı verilir.
Av ayının dolunay günü Tu BeAv, yeni bir aşk, yeni başlangıçlar, hayırlı ilişkiler ve potansiyel bir bağlılık günü özelliği taşır.
R. Levi Cunin bu potansiyelden faydalanabilmek için ay ile başarılı ilişkilerin temelini oluşturan üç ana tema arasındaki bağlantıya dikkat çekiyor.
1) Mütevazılık ve Ay: Ay nasıl mütevazı ve hatta görünmez olunacağını çok iyi bilir. Kendi egosunun içinde eriyip gitmez. İlişkilerin temel taşı budur: alçakgönüllü olmak, gerektiğinde geri çekilecek kadar güçlü olmak. Sadece kendisiyle, kendi ışığıyla dolu olan kişinin, içinde eşine, Tanrı’ya veya kendinden başka birine yer açması çok zordur.
‘Ay’ olunduğunda, ‘kap’ olunduğunda, içinde bir başkası için, onun özelliklerine, eşsizliğine, benzersizliğine, biricikliğine yer açıldığında, gerçek sevgiye ulaşmak mümkün olabilir.
2) Işığın kaynağının bilincinde olmak: Ay, parlasa da bu ışığın ‘kendi’ ışığı olmadığının bilincindedir. Onun gücü, başka bir yerden gelir. Gerçek kuvvet, daha yüksek ve güçlü bir kaynaktan gelen ışığı yansıtıp doğru yere yönlendirebilmekten geçer.
3) Karanlığı aydınlatmak: Ay, karanlığı aydınlatır. Amacı, geceyi yok etmek değil, karanlığın içine bir ışık katabilmektir. Sağlıklı bir ilişki, mükemmellik üzerine kurulamaz. Gerçek sevgi, aşktan gözleri körelmiş şekilde değil, görerek, karşındakini olduğu gibi, farklılıkları ile görerek, kendisine uyan veya uymayan taraflarıyla olduğu kişi olduğu için, hatta olduğu kişi olmasına rağmen sevmektir. Gerçek sevgi, görmek ve buna rağmen sevmeye devam etmektir. Eşler, sadece birbirine benzeyen taraflarını değil, birbirinden farklı taraflarını da görüp bu farklılıkları takdir edip farklılıklara saygı duyma yolunda adım attıklarında ilişkilerinin temellerini sağlamlaştırabilirler. Amacımız bizimle tamamen aynı (veya böyle olacak şekilde kendi isteğimize göre yoğuracağımız) bir eş değil, kendi özellikleri ve şahsiyeti olan, bizimle paralel çizgide, aynı değerde, gerektiğinde aynı fikirde, gerektiğinde de farklı bakış açılarını önümüze getirecek ve bizim potansiyelimize ulaşmamızda yardımcı olacak bir eş bulmaktır.
Bu düşünce tarzını daha genişleterek arkadaşlarımız, sosyal ve/ veya iş hayatımızda birlikte olduğumuz kişilerle ilişkilerimizde uygulamaya niyet ettiğimizde, bizden farklı olana karşı bakış açımızı değiştirdiğimizde, kişinin benzersizliğiyle beraber gelen yaratıcılığın, zenginliğin ve birleştiriciliğin geniş dünyasına geçiş yapabiliriz. Bu şekilde tarihte Tu BeAv’da yaşanan olayların birleştirici yansımalarını günümüzde deneyimlemiş oluruz.
Kısa kısa Tu BeAv
İsmi: Tu BeAv - Av ayının 15’i anlamına gelir.
Tu BeAv’da gerçekleşen mutlu olaylar: Tarihte bu dönemde birçok mutlu olay gerçekleşir. Casusların kurguladığı rapor sonucu meydana gelen ve Tişa BeAv’dan beri devam eden ölümler sona erer. Toplumdan dışlanan Binyamin kabilesi, tekrar topluma kabul edilir, bu şekilde yok olmaları engellenmiş olur. Kabileler arası evlilikler yapılmaya başlanır. Halkın Bet Amikdaş’ı ziyaret etmesini engelleyen birlikler kaldırılır. Betar’da ölenlerin gömülmesine nihayet izin verilir. Ve günlerin kısaldığı, güneşin etkisinin azaldığı, döngünün son bulduğu döneme girilir.
Nerede belirtilir? Tu BeAv’da gerçekleşen mutlu olaylar, Talmud Bava Batra 121a ve 121b’de belirtilir.
Ne yapılır? Rabiler tarafından takvime eklenen bu mutlu güne özgü bir kural veya kısıtlama yoktur. Tu BeAv bayram olduğu için bugün Tanrı’ya yakarış duaları -Tahanunim- yapılmaz.
Dolunay zamanına gelen 15 Av, romantikliği, bereketi, sevgiyi çağrıştırır. Günümüzde Tu BeAv İsrail’de bir Aşk Günü, Sevgi Günü olarak kutlanır; evlilikler ve yeni başlangıçlar için çok hayırlı bir gün olarak kabul edilir.
Tu BeAv-Bugün için mesajı: Tişa BeAv’daki yoğun hüzün, yıkım, sürgün havasından sadece altı gün sonra Tu BeAv’ın affediliş, birlik ve sevgi dolu coşkusunu yaşarız. Toplumdan dışlanan Binyamin kabilesinin tekrar toplumun bir parçası olmaları ve bu şekilde yok olmaktan kurtulmaları, kabileler arası evliliklerin yapılmasına izin verilerek bütünlüğün sağlanması, bize hayatımızın her gününün mutlu bir güne dönüşmesi için ne yapmamız gerektiği hakkında önemli ipuçları verir. Tu BeAv haftasının aftarasında Tanrı’nın Yahudi halkına affediliş umudunu veren “Avutun avutun halkımı” sözlerinde iki kere tekrarlanan avutun kelimesi, bize de Tanrı’yı örnek alarak affedici olmaya, etrafımızdaki acıları avutmaya çalışmamız ve dünyayı elimizden gelen her şekilde iyileştirmeye katkıda bulunmamız mesajını verir.
ŞABAT NAHAMU-13 Ağustos Cumartesi
Şiva DeNehemta aftaralarının ilki: Tişa BeAv’dan hemen sonra gelen Şabat’ta okunan Nahamu/Teselli; avunma aftarasıdır. Bu isimle anılmasının sebebi, aftaranın giriş cümlesidir: “Avutun, avutun halkımı” diyor Tanrı’mız.” (Yeşayau 40:1). Tişa BeAv’dan sonraki ilk Şabat Şabat Nahamu/ Teselli Şabat’ı olarak adlandırılır.
Şiva Asar BeTamuz, Üç Hafta ve Tişa BeAv’daki yoğun içe dönüş, iç sorgulamamızdan ve yaşadığımız hüzünlü dönemden sonra, Yeşayau’nun Yahudi halkının Tanrı’nın Eliyle teselli bulacağını haber vermesi, en üzüntülü anlardan sonra bile ışığın geleceğine olan inancı kuvvetlendirir.
Buna ek olarak Zeharya Peygamber, oruç günlerinin ilerde mutluluk günlerine dönüşeceğini de müjdeler: “Dördüncü, beşinci, yedinci ve onuncu ayların oruçları, Yahudi halkı için sevinç, coşku dolu bayramlar olacak. Bu nedenle gerçeği ve barışı sevin” (Zeharya 8:19).
Tu BeAv’ın Tarihsel Geçmişi, Tu BeAv ve Yom Kipur, Tu BeAv ile Tişa BeAv arasındaki bağlantı:
http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&view=category&layout=blog&id=66&Itemid=117
Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, Bamidbar (Gözlem) ve Devarim (Gözlem) kitaplarından ve www.chicagojewishnews.com, www.jewishmalibu.com/, www.chabad.org, www.hebcal.com, www.meaningfullife.com, www.torah.org, sefaria.org, myjewishlearning.com, www.torahweb.org, www.aish.com, www.kiruv.com, www.thejewishstar.com, www.hidabroot.com sitelerinden, okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek amacıyla derlenmiştir. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için, önemli günler hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir. Yazı, konu hakkında sayısız yorumlardan sadece bazılarını kapsamaktadır.
*Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.