Diyabetin ayak seslerinden insülin direnci

İnsülin hormonu açlık ve tokluk hissini yaşatarak yemek yeme isteğimizin karar mekanizmasıdır. Yüksek insülin değeri diyabet hastalığının ve sağlıksız beslenmenin habercidir…

Sağlık
17 Ağustos 2022 Çarşamba

Uzm.Dyt.Bedirhan Eruzun

Metabolizmamız bir bütün ve sistem halinde çalışır. Bu sistemin yönetici olan beyin ise emirlerini ve isteklerini hormonlar aracılığıyla iletir ve sistemi aktive eder. Bazı dönemlerdeyse metabolizmamızdaki değişimi fark eder ve kilo almaya başlarız, yemek yeme isteği ve şeker atakları olurken el – ayak titremesi ya da gece yeme isteği, ağız kuruluğu gibi semptomlar gösterebiliriz. İşte bu anda insülin direnci aklımıza gelmesi gereken ihtimaller arasında yer alır.

İnsülin direnci kan değerlerinde ölçülebilen bir durum olup kan homa-ır değerinin 2,5 ve üstünde olması anlamına gelir. Özellikle ailesinde diyabet olan, çocukken kilolu olan, PCOS’u olan kadınlar, karın çevresi yağlanması ve bel simitleri oluşan kişiler kesinlikle bu değerlerini ölçtürmeleri önem arz eder.

En basit insülin direnci hesaplanması kan açlık şekeri yani glükoz değerinin kan açlık insülin değeriyle çarpılması ve 405’e bölünmesi sonucu çıkan değerin 2,5 ve üstü olası halidir.

İNSÜLİNİN ETKİLERİ

İnsülin hormonu en genel olarak görevi açlık ve tokluk hissini bizlere yaşatarak yemek yeme isteğimizin karar mekanizmasını ve yemek sonrası vücuda giren enerji ve besinlerin ne yapılacağına karar vermektedir. Yüksek insülin değeri diyabet hastalığının ve sağlıksız beslenmenin haberci hormonu olup kişiler kilo almaya ve bel çevresi kalınlaşması başladığının habercidir; yani metabolizmamızın beslemeyi ve egzersizi düzenlemeye başla çağırış olarak da isimlendirilebilir.

İnsülin direnci olan kişilerde sık acıkma, el ayak titremesi, karın yağlanması, ağız kuruluğu, kan şeker ve insülin değerlerinde artışa ek olarak trigliserit ve LDL değerlerinde yükselme gibi semptomlar olabilirken sürecin doğru yönetilmesiyle bu durum aşılabilir:

Peki neler yapalım?

  • Aralıklı oruç insülini tedavi eden beslenme alışkanlıklarının başında gelir. Buna istinaden 16-8 kurallı IF metodu insülini gün içinde az uyarması nedenli güzel sonuçlar yaratacaktır.
  • Günlük beslenmeye bol lif eklenmelidir: günde 2-3 yemek kaşığı yulaf tüketmek, kuşkonmaz, mantar, yeşil yapraklı sebzeler ve baklagiller eksik kalan lif oranımızı tamamlamakta yardımcı olacaktır.
  • Antrenman ve egzersiz programı oluşturmak insülin direncinde çok önemlidir. Haftanın en az yarısını cardio, hitt antrenmanları ile doldurmak ve günün 1-2 saatini buna ayırmak karın çevresi yağlanmasını azaltırken insülin direnci kırılmasını destekleyecek ve kişilerin postürlerinin de gelişmesini destekleyecektir.
  • En az 21 gün rafine şekerden uzak durarak bedeniniz dinlendirin ve 21 gün boyunca şeker tüketmediğinizde yaşayacağınız güzelliklere şahitlik edin.
  • Sabahları uyanınca aç karnına bir bardak su içine bir tatlı kaşığı elma sirkesi ekleyerek güne başlamak iyi gelecektir.
  • Günde iki porsiyondan fazla meyve tüketmemek ve meyve şekerini sınırlamak insülin direncinde önem arz eder.
  • Protein ve sağlıklı yağ içeren besinlerden zengin beslenilmeli haftanın 3-4 günü akşam yemeklerinde et, tavuk, balık, hindi gibi protein kaynaklarından destek alınarak beslenme dengesi sağlanmalıdır.

Özet olarak insülin direnci sorunu yaşayan kişilerde sağlıklı beslenmenin planlanması, stres etmenlerinin düşürülmesi ve yönetilmesi buna ek olarak haftanın belirli günlerini egzersize vakit ayırmalarında oldukça kolay aşabilecekleri bir problemdir.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün