Bugünkü İsrail ve yakın bölgesinde, günümüzden 12-17 bin yıl öncesinde avcı-toplayıcılık ile tarım devrimi arasında görülen yerleşik yaşama geçiş döneminde var olmuş Natufyanlar veya Natufyan kültürü.
Yahudiliğin Avraam, oğlu İzak ve İzak'in oğlu Yaakov ile başladığına inanılır. Dönemleri tam olarak bilinmese de MÖ 1500 civarı olduğu kabul edilir. Avraam bugünkü Anadolu’nun güneydoğusundan yine bugünkü İsrael’in bulunduğu bölgeye gelmiştir. Avraam'dan önce Adam ve Hava, sonra Noah ve başka dini-tarihi kişiler, atalar da vardır ama bunların yaşadıkları bölgeler belli değildir, Gan Eden’in (Cennet Bahçesi) neresi olduğu, Noah’ın gemisini nerede inşa ettiği bilinmez.
Yahudilik inancı ve İbrani takvimi dünyanın (aslında evrenin) kuruluşunu 5782 yıl önceye götürür ama bilim insanları bunun yaklaşık 20 milyar yıl önce başladığını söylüyor. Çağımızda İbrani ile miladi takvimlerde bir günlük ve bir yıllık süreler aynı zaman dilimini kapsıyor ama belli ki iki takvimin gün ve yıl ölçüleri eski dönemler için farklı süreleri ifade ediyor. Başka türlü 5782 yıl ile 20 milyar yılı eşleştirmek mümkün olmaz.
Bu yazının konusu bugünkü İsrail ve yakın bölgesinde geçen ama İbrani takvimine göre var olması mümkün olmayan bir zamanı, günümüzden 12-17 bin yıl öncesini anlattığı için böyle bir giriş yapmak uygun gözüktü: İnsanların avcı-toplayıcılık ile tarım devrimi arasında görülen yerleşik yaşama geçiş döneminde var olmuş Natufyanlar veya Natufyan kültürü (İngilizcesi Natufian culture).
Bu dönemi Daron Acemoğlu ve James Robinson'un ‘Ulusların Düşüşü’ kitabından özetleyelim. Dünyada iklim yaklaşık MÖ 15.000'lerde Buzul Çağından çıkarak ısınmaya başladı. Ancak yaklaşık MÖ 10.800'lerde Genç Buzul Çağ olarak adlandırılan ve yaklaşık bin yıl sürecek yeniden bir soğuma dönemine girdi. MÖ 9.500’lerde Genç Buzul Çağ da sona erdi ve ısı on yıl gibi bir sürede yedi derece yükseldi. Dünyanın iklimi, arkeolog Brian Fagan'ın tanımlamasıyla ‘Uzun Yaz’ adıyla bugüne kadar yüksek kaldı. "İklimin ısınması, insan toplumlarının yerleşik hayata, tarıma ve hayvancılığa geçtikleri Neolitik Devrim'e temel oluşturan çok büyük bir kritik dönemeçti. Hem bu dönem, hem de insanlık tarihinin sonraki aşamaları bu Uzun Yaz sıcağının keyfini sürdü." (sayfa 147)
KAZILARDAN ORTAYA ÇIKAN KÜLTÜR
Natufyanlar MÖ 12.500 ila 9.500 yılları arasında var olmuş bir kültürdü. Bu kültürün varlığı Britanyalı arkeolog Dorothy Garrod’un, bugün Kudüs ve Hebron'un bulunduğu Hebron Dağlarında (Arapça adı El Halil Dağları) 1930’larda yaptığı kazılarda ortaya çıktı. Garrod benzer bulgulara bugünkü Hayfa şehri yakınlarındaki Carmel Dağında da rastladı. Bu yıllara kadar bölgedeki arkeolojik araştırmalar çoğunlukla Tevrat dönemi (İngilizcesi Biblical times) kalıntılılarını bulmaya yönelikti, tarih öncesi olarak tanımlanan bu dönemleri bulmayı hedefleyen kazılar yoktu.
Natufyan yurdu
Arkeologlar Natufyan kültürünü iki döneme ayırıyor; MÖ 12.500-10.800 arası Erken Natufyan ve MÖ 10.800-9500 arası Geç Natufyan. Geç Natufyan döneminde Levant (Doğu Akdeniz) bölgesi bugünkü gibi kuru, çorak ve zorlu değildi, ağaçlık ve yeşillikti, yüzlerce çeşit tahıl, meyve, kabuklu yemiş (fındık, ceviz, fıstık) ve yenebilir bitkilerle kaplıydı. Natufyanlar avcı-toplayıcılık yanında bu bölgelerde yerleşik yaşama geçip zamanla bölgenin ilk çiftçileri oldular. Bugünkü Kudüs'ün doğusu ile Ürdün Nehri arasındaki bugünkü Yeriho'da ilk evcil bitkiler olarak emmer buğdayı ve iki sıralı arpa, Suriye'nin kuzeyindeki Aswad Tepesinde (İngilizcesi Tell Aswad) bezelye ve mercimek bulundu.
Nutafyanların kulübeleri kısmen yerin altına kalan, taş zeminli, duvarları muhtemelen çalılık odun malzemeden inşa edilmiş yuvarlak şekilli yapılardı. Kulübelerin çapı üç ile altı metre arasında değişiyor ve ortasında ateş yakılan bir yer bulunuyordu. Yerleşim yerleri ortalama 100-300 kişilik bir nüfusu barındırıyor ve 15 ila 1000 metrekare arasında değişen alanları kapsıyordu. Kudüs'ün doğusu ile Ürdün Nehrinin batısında yer alan bugünkü Yeriho'da bulunan yerleşim yerinin 500 kişi barındırdığı düşünülüyor. Natufyanlar bugünkü Lübnan'ın dağlık bölgeleri, İsrail'deki Negev, Sina ve doğuda kalan Suriye-Arap çölleri yerleşmek için tercih etmedikleri bölgelerdi.
Natufyan yerleşim yeri
Bu kültürün aletleri bir santimetre boyunda keskin taşlar olan mikrolitlerdi. Geç Natufyanlar ok uçları ve kanca benzeri aletler de geliştirdi. Sivri balık kılçıklarından yaptıkları aletleri de vardı. Bunları hayvan avlama, bitki toplama, kulübelerini inşa etme ve süs eşyası yapmada kullanıyorlardı. Bu kültürden kalma, iki aşığın birlikteliğini gösteren Ain Sakhri isimli taş oyması figür, British Museum'da Natufyanların sanatını olarak sergileniyor.
Ain Sakhri Aşıkları (British Museum)
Natufyanların mezarlarında deniz hayvanı kabukları, geyik dişleri, kemikler ve taşlar bulundu. Bunların dışında küpeler, kolyeler, bel kemerlerine de rastlandı. 2008 yılında İsrail'in kuzeyindeki Hilazon Tachtit isimli mağarada yapılan kazılarda, MÖ 12.000’li yıllara ait, toplumda önemli bir kişi olduğuna inanılan bir kadının gömülü olduğu bir mezar açığa çıkarıldı. Mezarda üç boğa ve 86 kaplumbağanın kalıntıları bulundu. Buna karşılık bazı insanlar ise hiçbir süs eşyası olmadan gömülmüştü.
2018'de Hayfa yakınlarındaki bir mağarada 13 bin yıllık bir bira kalıntısı bulunarak tarihin en eski birahanesi keşfedilmiş oldu. Bu bulgu, o zamana kadar biranın icat edildiği zannedilen dönemden 8 bin yıl öncesini işaret ediyor. Natufyanların ilk dönemlerinde temel yaşam şekli avcı-toplayıcılıktı. Vahşi hububat, baklagiller, badem, fıstık gibi bitkileri toplar, başta ceylan olmak üzere geyik, vahşi ayı ve balık avlarlardı. MÖ 12.500'lerde Natufyan kültürüne atfedilen, hububattan yapılmış pide şeklinde bir ekmek bulundu. İkinci dönemlerinde yerleşik yaşama ve tarıma yöneldiler.
KARMAŞIK TOPLUM DÜZENİ
Acemoğlu ve Robinson'a göre mezarlarda görülen farklılıklar Natufyanların tarıma geçmeden çok önce hiyerarşi, düzen ve eşitsizlikle belirlenen karmaşık bir toplum düzeni geliştirdiklerini gösteriyor. Yerleşik hayata geçmeleri "gücü siyasal elite dönüştürecek, mülkiyet haklarını hayata geçirecek, düzen sağlayacak, ayrıca konumlarını toplumun geri kalanının kaynaklarını sömürmek için kullanacak bir grubun elinde yoğunlaştıracak kurumsal bir yeniliğin ardından" mümkün olmuştu. (sayfa 150)
İnsanlığın tarih öncesi döneminin bugünkü İsrail ile çevre coğrafyasında var olmuş ve binlerce yıl sürmüş Natufyan kültürünü amatörce özetleme denemesi burada bitiyor. Yine aynı bölgede günümüzden 23 ila 15 bin yıl önce var olmuş ve Natufyanların öncülleri olarak da kabul edilen Kebaran kültürü de biliniyor ama o başka bir yazının konusu olabilir.
Tarihe bu perspektiften bakınca, dünyanın kuruluşunu gelecek ay Roş Aşana Bayramıyla başlayacak yeni sene ile 5783 yıl önceye dayandıran İbrani takviminin bir anlık akıl karıştırıcı algısının da etkisiyle, başlangıca, bugüne olduğundan daha yakın bir zamanda yaşamış gibi görünen Avraam, İzak ve Yaakov atalarımız o kadar da uzak geçmişin dini-tarihi kişilikleri gibi gözükmüyor.
Şimdiden iyi seneler, Hag Sameah.