Suudi Arabistan doğumlu David Shunker, Suudi Arabistan Kralı Suudi Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman´dan memleketini ziyaret edebilmek için izin istiyor.
Shunker, Wall Street gazetesinde yayınlanan haberde şunları dile getirdi:
“Suudi Arabistan’ın Necran şehrinde yaşamış Yahudi cemaatinden kalan son kişiyim... Tanrı yaşamama daha ne kadar izin verecek bilmiyorum ama hayalim, doğduğum biricik memleketime veda etmek. Lütfen bana bu izni verin.”
Shunker ayrıca gazetede Necran'da büyürken yaşadığı çocukluk anılarına yer vererek Diaspora'da yaşamış en etkileyici Yahudi cemaatlerinden birinin yaşamına ışık tutmuş oldu.
Shunker şunları anlattı: “Necran ve çevresinde zamanında altmış kadar aile yaşıyordu. Bazıları 1930'lar ve 1940'larda Suudi Arabistan'ın ilk kralı Abdülaziz İbni Suud için çalışıyor ve askerlerinin silahlarının bakımlarını yapıyorlardı. Diğerleriyse çilingir, halıcılık ve deri tabaklayıcıları olarak çalışıyordu... Komşu ülke Yemen'in tersine Necranlı Yahudiler bellerinde hançer, yani cembiye taşıyabiliyorlardı. Bugün hala kralın askerlerinin bizlere şekerler dağıttığı ve kafamı okşadıkaları günleri hatırlarım.”
Shunker, Yemen’e bağlı olan Necran’ın 1934 yılında Suudi Arabistan'a geçtiğini ve orada yaşayan Yahudilerin kralın koruması altında güvende hissettiklerini belirtti.
1948 yılında İsrail kurulduktan sonra Shunker'in ailesi ve tüm Yahudi cemaati ülkeyi terketmek zorunda kaldı.
Shunker şöyle devam etti: “1948 yılında kralın temsilcileri Yahudileri ana meydana çağırdı. Develerden oluşan bir konvoy daha çok benim gibi çocuklardan oluşan 260 kişilik bir grubu bekliyordu. Ben 1944 yılı doğumluyum. Ailelerimizin eşyaları develere yüklendi ve güneş doğmadan Yemen sınırana doğru yola çıktık... Son senelerde dünya Suudi Arabistan'daki büyük değişikliklere şahit oldu. Bu değişiklikler krallığın geleceğiyle ilgili büyük ümitler vaad ediyor. Gelecekle ilgili böyle bir ümidin varolmasıyla, hala gücüm yerindeyken,
Suudi Arabistan Kralı Suudi Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'dan Necran'ı ziyaret etmeme izin vermeleri için yalvarıyorum.”