Polonya Nazi suçları için 1,3 trilyon dolar tazminat talep ediyor, fakat İsrail hükümeti halen Almanya´nın Yahudilere karşı mali yükümlülüklerini yerine getirmesini beklemekte...
Polonya hükümeti, II. Dünya Savaşı'nın başlamasının yıldönümü olan 1 Eylül'de, Varşova'daki Kraliyet Sarayında bir tören düzenleyerek "1939-1945 II. Dünya Savaşı'nda Saldırganlık ve Alman İşgal Rejimi Sonucunda Polonya'nın Zararları Hakkında Rapor" başlıklı üç ciltlik çalışmanın tanıtımını gerçekleştirdi.
Rapor 2017 yılında, iktidardaki muhafazakar-milliyetçi parti Hukuk ve Adalet Partisi vekili Arkady Molarczyk liderliğindeki Temsilciler Meclisi tarafından hazırlandı. Hukuk ve Adalet Partisi liderleri açılış töreninde hazır bulunarak konuşmalar gerçekleştirdi.
Raporun hazırlanma amacı Polonya hükümetinin, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi rejiminin Polonya milletine yaptıklarına karşılık olarak Almanya'dan 6,2 trilyon zloty (1,3 trilyon milyar dolar) tazminat talebinin temelini oluşturmaktı.
Karşılaştırma amacıyla belirtecek olursak, Batı Almanya ile İsrail arasında Eylül 1995'te Lüksemburg'da imzalanmış olan tazminat anlaşmasının bugünkü değeri yaklaşık olarak 54 milyar dolar.
Polonya'nın talepleri, Polonya hükümeti tarafından geçen yıl yürütülen Almanya karşıtı kışkırtma kampanyasının ışığında kamuoyuna açıklandı.
Kışkırtma kampanyası iktidar partisi tarafından yönlendiriliyor ve liberal muhalefetin lideri, Polonya eski Başbakanı Donald Tusk'ı hedef alması amaçlanıyor. Tusk, Hukuk ve Adalet Partisi taraftarı medya kuruluşları tarafından Almanya'nın hizmetkarı olarak tanımlansa da bu suçlamalarda gerçek payı bulunmamakta. Bu suçlamalar, ancak Polonya halkının Rusya'nın Ukrayna işgalinin karşısında Almanya'nın tereddütlü tavrına duydukları öfkeyle bir araya gelen bazı kesimler tarafından kabul ediliyor.
Fakat, Polonya'nın raporunda bazı teknik, hukuki ve ahlaki kusurlar bulunuyor. Teknik sorun, raporun herhangi bir ekonomik güvenilirlikten yoksun olması; çünkü ne Polonyalı ne de yabancı ekonomistler ya da tanınmış tarihçiler araştırmaya dahil edilmemiş. Rapor, şüpheli hesaplamalara, tahminlere ve insan yaşamının ve yok edilen mülkün değerine ilişkin tartışmalı ve inandırıcı olmayan değerlendirme yöntemlerine dayanıyor.
Yasal ve politik konu ise daha da sorunlu... II. Dünya Savaşı sonunda müttefik kuvvetler, liberal-demokratik bir Batı Almanya ile komünist ve anti-kapitalist bir Doğu Almanya'ya bölünmesi şartıyla, Almanya'dan belirgin bir tazminat talep etmemeye ve kuvvetlerini birleştirerek Alman devletinin toparlanmasına yardım etmeye karar vermişti.
1953 yılında komünist Polonya'ya, Almanya'ya karşı mali iddialarından vazgeçeceği bilgisi verilerek Polonya'nın kararı kabulü BM arşivlerine kaydedildi. Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra bile, Polonya'nın duruşu değişmemiş, bu da Polonya'nın Avrupa Birliği'ne kabulünde çok büyük bir rol oynamıştı. Almanlar açısından, Polonya ile tazminat sorunu çözülmüştü. Mevcut Polonya hükümeti ise tazminat talebini, önceki hükümetlerin Almanlar karşısında hissettiği ‘aşağılık kompleksini’ sona erdirmek olarak nitelendiriyor.