•“Tüm cepheleşmelere karşın İsrail siyasetinde son döneme etki eden yönelim, dış politikada elde edilen kazanımların muhafazası şeklinde oluşuyor. Bir yıldan fazla süredir ülkeyi yöneten Naftali Bennett-Yair Lapid koalisyonunun, Netanyahu´dan kalan diplomatik kazanımları ve mirası korudular. Olası sağ bir koalisyonun da, kendilerinin başlatmasının zor olduğu Türkiye ile yeni sayfa açılması politikasını devam ettirmenin kendileri için de daha az zahmetli bir rota olacağı düşünülebilir. Bazen iç politikadaki hasımların açtığı dış politika kanalları, taraflar için getirisi yüksek bir kazanca da tahvil edilebiliyor.” oEMRE KARACA – www.fikirturu.com
Bu Haftanın “Takılanlar”ı
Sürecin akıbeti için bir başka soru işareti de 1 Kasım’da genel seçim sonrası İsrail’de olası bir sağ cephe eksenli hükümetin bu normalleşme sürecine etkisinin nasıl olacağı.
Son 3,5 yılda 5. seçimini yapacak olan İsrail, bu süreçte tarihinin en uzun süre başbakanlık yapan ismi ve en kutuplaştırıcı siyasi figürü Binyamin Netanyahu yörüngesinde epey yıpratıcı ve istikrarsız bir dönem yaşamıştı.
Yeni seçimde ön plana çıkan projeksiyonların başında bir önceki seçimde kıl payı hükümet kurma şansını kaçıran Netanyahu’nun bu kez sağ partilerden teşekkül edecek bir blokla geri dönmesi geliyor. Bu ihtimal vuku bulursa tüm bu normalleşme süreci nereye evrilir sorusu gündeme gelecektir.
Tüm cepheleşmelere karşın İsrail siyasetinde son döneme etki eden yönelim, dış politikada elde edilen kazanımların muhafazası şeklinde oluşuyor. Bir yıldan fazla süredir ülkeyi yöneten Naftali Bennett-Yair Lapid koalisyonunun, Netanyahu’dan kalan diplomatik kazanımları ve mirası korudular. Olası sağ bir koalisyonun da, kendilerinin başlatmasının zor olduğu Türkiye ile yeni sayfa açılması politikasını devam ettirmenin kendileri için de daha az zahmetli bir rota olacağı düşünülebilir. Bazen iç politikadaki hasımların açtığı dış politika kanalları, taraflar için getirisi yüksek bir kazanca da tahvil edilebiliyor.
Normalleşme sürecini bitirecek en muhtemel potansiyel faktörün Filistin’de patlak verecek yeni bir şiddet olayı olması senaryolar arasında yer alıyor. Bu konuda tarafların nasıl reaksiyon vereceğini gözlemlemek içinse süreci takip etmek gerekiyor.
Emre Karaca
https://fikirturu.com/jeo-strateji/turkiye-israil-iliskilerinde-yeni-perde-kalici-uzlasi-mumkun-mu/
Erdoğan’ın New York programının ağırlık merkezinde bu kez de ‘Yahudi Lobisi’ olacağı öğrenildi.
...
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’la İsrail Cumhurbaşkanı Herzog görüşmesinin altyapısını Washington’da hazırlayan Büyükelçi Murat Mercan’ın, ABD’de etkili ‘Ortodoks Yahudilerin’ önde gelen isimleri arasında yer alan lobici Ezra Frienlander ile Musevi din adamı Haham Rabbi Marc Scheneir’la program üzerinde çalıştığı belirtiliyor.
Erdoğan’ın talimatıyla ABD’deki Yahudi Lobisi’ne yakınlaşma politikası izleyen AKP’li Büyükelçi Mercan, Erdoğan’a ‘Yahudi Cesaret Ödülü’ veren Yahudi lobisinin en etkin isimlerinden ADL (Anti Defamation League- İftira ile Mücadele Birliği) Onursal Başkanı Abraham Foxman’la bir süre önce bir araya gelmişti.
Bu arada Erdoğan’ın İsrail Başbakanı Yair Lapid’le yapacağı görüşme hemen hemen kesinleşmiş görünüyor.
Türkiye’nin BM temsilcisi Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu New York’ta Yahudi kuruluşlarıyla temaslarına devam ederken, Washington Büyükelçisi Mercan, ABD Dışişleri Bakanlığı ABD Antisemitizmle Mücadele Özel Temsilcisi Büyükelçi Deborah Lipstadt’la görüştü.
Yılmaz Polat
https://tele1.com.tr/erdoganin-new-york-kozu-yahudi-lobisi-697785/
Hitler Almanya’sının ‘Kristal Gece’sinden önce Trakya’da yaşayan Yahudilere yapılan baskı ve saldırılar tarihte ‘Trakya Olayları’ olarak tanımlanıyor. 25 binden fazla Yahudi yurttaşın Edirne’yi terk etmesiyle sonuçlanan olaylar, Cumhuriyet tarihinin kara sayfalarından biri. Osmanlı’nın kucak açtığı Sefarad Yahudileri, bu kez de yüz yıllardır yaşadıkları topraklardan ayrılmak zorunda kalıyorlar.
Yıllar 1934’ü gösterdiğinde ulus devlet olma yolunda adımlar atmaya çalışan genç Cumhuriyet’in yöneticileri yaklaşan İkinci Dünya Savaşı tehlikesini bahane ederek sınırlarda yaşayan gayrimüslimlerin sayısını azaltmak için ‘İskan Kanunu’nu yürürlüğe koyuyor. Fakat bunun öncesinde Alman Nazizminin etkisindeki bir grup muharrir basın yoluyla ‘Yahudi aleyhtarı’ yazılarla halkı yönlendiriyor. Önce ‘Türkçe Konuş Vatandaş’ sloganıyla Yahudileri hedef gösteren bu propagandalar, sonrasında ‘Bunlardan alışveriş yapmayın’ noktasına kadar uzanıyor. Yahudi vatandaşların ağılıkta yaşadığı Edirne, Kırklareli, Çanakkale gibi birçok ilde Yahudi aleyhtarı gösteriler günden güne artıyor. Aynı dönemde Yahudi aleyhtarlığını şiddetli yazılarla dile getiren Hüseyin Nihal Atsız’ın Edirne Erkek Lisesi’nde öğretmen olduğunun da altını çizmekte fayda var.
Aynı yıllarda çıkarılan İskan Kanunu ile birlikte Trakya Umum Müfettişliği devreye sokuluyor ve Trakya’nın yönetimi tek bir valinin idaresine bırakılıyor. Artan baskılar karşısında Umum Müfettişiğini uyaran Yahudi yurttaşlar bu uyarılarına karşılık ‘münferit olaylar’ karşılığını alınca Ankara’ya durum bildirmek için harekete geçiyorlar, çabaları karşılık bulmuyor. Bu durumdan aldıkları cesaretle baskıları daha da yoğunlaştıran bazı kesimler Haziran 1934’te Çanakkale, Kırklareli ve Edirne’de Yahudilerin ev ve iş yerlerine toplu saldırı ve yağma hareketlerine girişiyorlar. Olaylar, hükümetin duruma el koymasıyla bastırılıyor fakat bu süreç içerisinde mülksüzleştirilen binlerce Yahudi yaşadıkları yerleri terk ederek İstanbul’a kaçmakta buluyorlar çareyi.
İstanbul’da yaşanan 6-7 Eylül olayları ya da Ermeni tehciri çok sayıda roman ya da filme konu olmasına rağmen bu olaylardan çok daha büyük bir nüfus değişimine yol açan Trakya Olayları yıllar içinde her nedense çok fazla üzerinde konuşulan, yazılan, çizilen olaylar arasına girmiyor.
Hakan Özaydınlık, “Edirneli bir yazar olarak bu yüzleşmeyi yapmak bana düşerdi” diyor.
Oktay Evsen
https://www.birgun.net/haber/koklerinden-koparilmis-edirneli-yahudilerin-romani-403051
Türkiye-İsrail yakınlaşma ihtimali Tahran açısından en kritik gelişme sayılabilir. İran bu yakınlaşmanın, onun Ortadoğu ve Kafkasya’daki etkinliğini sınırlandırma niyetiyle geliştiğini iddia ediyor ve bunu kendi güvenliğine tehdit olarak görüyor. İran bu yakınlaşmayı kendine tehdit olarak görse de bunun Tahran-Ankara ilişkilerini nasıl etkileyeceği meçhul. İki ülke ilişkilerine muhtemel etkilerini, Türkiye-İsrail yakınlaşmasının seyri, derinliği, boyutları ve yapabilecekleri muhtemel iş birliği alanları çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Bu açıdan bakıldığında, önemli olan Türkiye-İsrail ilişkilerinin İran karşıtlığına çevrilip çevrilmemesi meselesidir. İsrail bu yakınlaşmayı İran karşıtı çerçevede tanımlamaya meyilliyken, Türkiye bu yakınlaşmanın üçüncü ülkeye karşı olmadığını söylüyor. Bu sürecin kaderi İran’ın elinde. Bu bağlamda İran’ın Türkiye topraklarını İsrail ve Yahudilere karşı suikast alanına çevirip çevirmemesi de kilit önem taşıyor.
Arif Keskin
https://fikirturu.com/jeo-strateji/iran-turkiye-iliskileri-nereye/
Takılan tweetler
Sözcü gazetesi komplo teorilerine dayanan antisemit kitapları satmakla kalmıyor, haber sitesinde manşete çıkarıyor. Soner Yalçın’nın yazar olduğu gazeteye yakışan hareketler.
Gazetenin sahibi yaşadığı Londra’da bu işleri yapsa gün yüzü göremezdi.
https://twitter.com/HaymiBehar/status/1569667262201663490
Bunun dışında Kırım Kilisesi, Çatı Kilisesi, Arap Camii, Yeraltı Camii, Doğan Apartmani vs nin ilginc hikayelerini dinlemek çok güzeldi.
Tek merakım @beyoglubld nin eski bir sinagog duvarında şu manzaraya nasıl müsaade ettiği idi.
https://twitter.com/Jakaranda01/status/1546943302712295424
Nazi dönemi Alman dış istihbaratı 1942’de Ocak ile Ağustos ayları arasında Türkiye’de çıkan karikatür dergilerinde yahudileri konu edinen çizimleri yakından takip ettiği anlaşılıyor. Özellikle Akbaba dergisinin yahudilere yaklaşımı Alman dış istihbaratının odak noktası olmuş.
https://twitter.com/ResuALKAN/status/1570033424848633856
Bit pazarında ilgimi çeken bir efemera bulup aldım.
1990 tarihli bir Seyahat Vesikası bu. Jozef Benzur adlı bir Yahudi adına düzenlenmiş. İçişleri Bakanlığı'nın yazısına istinaden İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanıp verilmiş. Jozef Benzur İstanbul, 1928 doğumlu.
Anlaşılan İstanbul doğumlu olmasına rağmen pasaport yerine 'Yabancılara Mahsus' Seyahat Vesikası ile yurtdışına çıktığına göre Türk Vatandaşı değil. Fakat biraz araştırınca, Benzur'un İstanbul'da ticaretle uğraştığını, Galata'da dükkanı olduğunu başka belgelerden buldum:
Bana göre işin en ilginç yanlarından birisi Jozef Benzur'un neden İsrail vatandaşı da olmadığı. 1948'de kurulan İsrail tüm dünya Yahudileri'ne doğumdan itibaren bir hak olarak vatandaşlık veriyor. Benzur isteseydi kolayca İsrail vatandaşı olabilirdi. Acaba olmama nedeni neydi?
Diğer taraftan Türkiye'de, İstanbul'da doğmuş, Galata'da dükkanı var ama Türk pasaportu da yok! Gerçekten ilginç bir durum. Evi, dükkanı acaba ne oldu? Yabancıysa o tarihte nasıl mülk edinebildi ve iş yeri açıp ticaret yapabildi? Karışık bir durum var ortada:)
Evrakları bit pazarına düştüğüne göre Jozef Benzur ölmüş olabilir ama yaşıyorsa şu an 94 yaşında. Bulduğum belge her ne kadar ''Yabancılara Mahsus'' ise de, Benzur bana pek de yabancı gelmedi:) Varsa yakınları ve bu belge onlar için değerliyse benimle görüşebilirler.
V'esselam🌿
https://twitter.com/kayamerthasan_/status/1569817634111385600
18 ülkenin genelkurmay başkanları İsrail’de, askeri inovasyon konferansında bir araya geldi. Gözler Türkiye’yi ararken, katılımcılar arasında Yunanistan, Kıbrıs Rum, BAE, Fas da var
İran nükleer anlaşması çözümsüzlükle debelenirken Tahran’a yönelik bir gövde gösterisi de oluştu.
https://twitter.com/karelvalansi/status/1570291668016070656
Emirlik Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed bin Sultan Al Nahyan bugün Yad Vashem'de.
https://twitter.com/NTarnopolsky/status/1570496349048836097
İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın 19 Eylül’de Türkiye’ye atayacağı büyükelçiyi açıklaması bekleniyor. İki ülke arasındaki normalleşme sürecinde emeği geçmiş olan İsrail’in Ankara Maslahatgüzarı Büyükelçi İrit Lilian adı geçen en güçlü aday.
https://twitter.com/selinnasi/status/1570098117013544966
Israel Merkezi İstatistik Bürosu tarafından yayınlanan verilere gore İsrael'de yıllık enflasyon %5,2'den %4,6'ya dustu. Bu 8 ay sonra enflasyonda ilk dusus. Buna ragmen gayrimenkul fiyatlari Agustos ayinda bir onceki yila gore %17.9 artarak yeni bir rekor kirdi.
https://twitter.com/gbehiri/status/1570698146279464962
İspanyanın Kasturya bölgesinden gelen Yahdudilerce kurulan Kasturya sinagogu 1930ların sonlarına kadar faaldi. Bir elektrik kontağı sonrası çıkan yangının akabinde terk edildi. Sinagog şimdilerde dört duvar, sadece kapı kitabesi var. Karşısındaki tarihi yapı ise sağlam kaldı.
Karşıdaki yapının haham evi ve okul binası olabileceği söyleniyor. Belki de her ikisi
https://twitter.com/onderkayaistan1/status/1570261678679527430
Mezar taşlarında sembolizmin derin anlamları var. İlk görsel Süleymaniye camii avlusunda Fatma Müşerref Hanıma ait. Gelinlik bir çağda iken ölen Fatma hanım için taşına kırık gül goncası resmi konulmuş. İkinci görsel ise İzmir Gürçeşme Yahudi mezarlığından. Genç yaşta ölen bir kadının mezar taşına hupa (Yahudi çiftlerin evlenirken üzerine gerilen örtü) resmedilmiş ve onun da tepesine yanmamış bir kandil konularak genç yaşta ölen bireyin bir nevi yası tutulmuş.
https://twitter.com/onderkayaistan1/status/1569925754720501760
... Dost, komşu ve kuzenlerle dostluk içinde el ele dans etmek... Her kesimden insanın birbirine olan saygısını görmek gerçekten de Barış dolu bir dünya için umut veriyor 🙏🕊️
https://twitter.com/mchitrik/status/1570437175086579714
Arkadaşlarımız, ailemiz ve bizimle kutlayan harika topluluğumuzla çevrili ne özel bir hafta! Düğünümüzü kutlamak için Emirates'in ve dünyanın dört bir yanından gelen herkese ve aldığımız tüm sıcak dilekler için çok minnettarız.
Şabat şalom!
https://twitter.com/RabbiUae/status/1570724428627202052
Konoses a estos dos amigos de Los Pasharos Sefardis? Ayde, eskrive sus nombres en los komentarios 😁💯
Los Pasharos Sefardis'ten bu iki arkadaşı tanıyor musunuz? Ayde yorumlara isimlerini yaz 😁💯
https://twitter.com/LadinoXXI/status/1569735252071043072
Ağa Takılanlar Öneriyor”
https://bianet.org/biamag/yasam/267269-boyoz-biraz-tatli-biraz-tuzlu-bir-gecmisin-simgesi
Tabii ki vazgeçmezsiniz, hiçbiriniz, hiçbirimiz varsa oturduğumuz evi veya cep telefonumuzu satıp parasını gidip de ihtiyacı olanlara vermeyiz -veremeyiz.
Ne zaman ki o tanımadığımız insanlarla bir şekilde tanışıyoruz, onlar bizim hayatımıza dokunuyor biz onlarınkine, aramızda belki başlarda olmasını arzu etmediğimiz bir ilişki kuruluyor ve onlar çeşitli sıfatlardan başkalaşıp bizim için bilindik birine dönüşüyorlar.
Artık Yahudi olmuyorlar, Türk, Alevi, Japon hiçbiri olmuyorlar, doğrudan o insan oluyor, bütün acısıyla, insan duygularıyla, etiyle kemiğiyle.
Ve, o zaman biz de değişiyoruz.
https://www.politikyol.com/esas-guc-ve-bagislayicilik/
“Spinoza pek çok açıdan zamanının çok ilerisindeydi, ama sadece bu da değil: Bizim zamanımızın da ilerisindedir. Spinoza ‘mucizesi’ derken kastettiğim budur.” Frederic Lenoir
https://www.cumhuriyet.com.tr/kultur-sanat/baruch-spinoza-1979071
https://www.turizmgazetesi.com/yazi/israil-ucaklarina-guvenlik-ayricaligi/3781
https://www.yenisafak.com/yazarlar/taha-kilinc/balkanlarin-kudusu-2064017
MEARAT HAMHPELA… ANALAR VE BABALAR MAĞARASI HEBRON BUGÜN
https://www.webtekno.com/eruv-nedir-manhattan-h127616.html
İngiltere'nin soylu sınıfı içerisinde 1930'lu yıllarda birçok Nazi hayranı vardı. Bazı dük ve kontlar toplama kampı ziyaret etmek isterken çocuk Kraliçe Elizabeth ise Nazi selamı vermişti.
https://kisadalga.net/haber/detay/hitlerin-kizlari-nazi-sempatizani-ingiliz-aristokratlar_41681
Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Hüsrev Gerede’nin Alman/Nazi Almanyası sempatizanlığı sadece müttefikleri değil Refik Saydam’ın başbakanı olduğu Ankara hükümetini de rahatsız eder. Savaş sırasında Ankara’ya çağrılır, haftalarca Ankara ve İstanbul’da bekletilip türlü bahanelerle Berlin’e dönüşü geciktirilir.
https://ikitekerbirheves.wordpress.com/2022/07/28/nazi-sempatizani-turk-buyukelci/