Taksim Metro'da Ayaküstü Sanat

Liza CEMEL Kültür&Sanat&Spor
23 Eylül 2022 Cuma

Geçtiğimiz günlerde kendisi kalabalık, metrosu da bir o kadar kalabalık Taksim’den geçerken dikkatimi başka bir kalabalık çekti. Bu kalabalık İstanbul’un o kargaşası, koşturması arasında “Taksim Sanat” sergisinde duran bir insan topluluğuydu. Tabii ki ben de durmalıydım. Görmeye uzun süredir hasret bile kalamadığımız türden bir gelişmeydi sanki.

Bir gireni gören kendi de merak ediyor, göz ucuyla baktıktan sonra içeri giriyordu. Birkaç dakika sonra tanıdıklaşan yüzleri uzun süre sergi alanında gördüm. Farklı ışıklandırmalar ve yorumlamalar eşliğinde gezilen ve göz alan enstalasyonları ile “Boşlukta Mevcut” adını alan sergi, 6 Eylül’den beri -1. Kattaki Taksim metro girişinde halka sunulmakta. Serginin resmi gösterim tarihi 28 Eylül’de bitse de hala yolunuz düşerse uğramanızı tavsiye edebileceğim bir sergi.

 

Ücretsiz olan bu sergi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İBB Kültür AŞ’nin iş birliğiyle düzenlendi. Boşlukta Mevcut, adından da tahmin edilebileceği gibi, simsiyah bir boşlukta yaşayan ses ve ışığa odaklanıyor. Bunu yaparken İstanbul’dan da elementler sunuyor.

 

“Küratörlüğünü Derya Yücel’in; proje asistanlığını Merve Duran’ın yaptığı sergi, ses, ışık ve kent üzerine düşünen; mekânsızlığı hem içerik hem form bağlamında bir deney alanı olarak ele almayı amaçlayan ve günümüz sanat pratiklerinde yapıt-mekân ilişkisine yönelen bir tema etrafında toplanıyor.

Sergi manifestosundan;

…Sergi, günümüzde dönüşen var olma ve iletişim biçimlerimizde önemi artan ‘seslerin varlığıyla bir arada düşünmeye, ses ve ışık gibi göremeyeceğimiz ya da dokunamayacağımız bir kavramla sanatı bir araya getirmeye ve kent içerisindeki görülme/duyulma ihtiyacımıza işaret etmeyi amaçlıyor. Sergi, güncel gerçekliğimizde değişen ve dönüşen iletişim biçimlerimizle oluşturduğumuz ve varlığımızı konumlandırdığımız, sesin ve ışığın başrol oynadığı bir kentte, yeni tür bir ‘mekânsız mekân’ düşüncesiyle birlikte algılanabilir…”

 

Sanatın toplumun ayrılmaz bir parçası olarak görüldüğü ve gündelik hayatımızda önemli bir yere sahip olduğu günleri görmek çok isterim. Umarım bu tarz çalışmalar toplumdaki bazı algıları değiştirebilir ve sanatçının emeğine verilen değeri biraz daha arttırabilir. Toplumdan önce otoritelerin de sanat projelerini desteklemesi ve teşvik etmesi bazı adımların atılması için yararlı olabilir.

Sanatın ve yaratıcılığın hayatımızda hep olduğu, sürekli geliştiği günlere…

Kaynaklar:

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün