Tel Aviv Üniversitesi´nin yaptığı ve sonuçları yakında yayınlanacak araştırması, dünyanın en büyük sosyal medya platformu Facebook´la ilgili yaygın endişelerden biri olan kullanıcılarının akıl sağlıkları ve öz imajları üzerindeki olumsuz etkisini doğruladı.
'Sosyal Medya ve Akıl Sağlığı' üzerine yapılan çalışma, Tel Aviv Üniversitesi Berglas Ekonomi Fakültesi'nden Dr. Roee Levy ile çalışma arkadaşları Prof. Alexey Makarin ve Prof. Luca Braghieri tarafından gerçekleştirildi. Çalışma, ilk ortaya çıktığında Facebook'un hedef kitlesi olan ABD’li üniversite öğrencileri üzerine ve ilk iki buçuk senelik operasyonları üzerinde yoğunlaştı (2004-2006).
Eldeki verilerin detaylı araştırılmasından sonra, ‘istatistiksel olarak ciddi anlamda, özellikle depresyon ve anksiyetenin görüldüğü, akıl sağlık semptomlarının bozulması' ile sosyal medya ağının hızlıca hayata girmesi arasında korelasyon görüldü.
Araştırma sonuçlarına göre, Facebook ağına üye olduktan sonra anksiyete problemi yaşayanlarda yüzde 20, orta-yüksek seviyede depresyon beklenen öğrencilerin sayısında yüzde 25-27 artış görülürken ayrıca öğrencilerin yüzde 7'si 'yüksek seviyede depresyon' belirtisi gösterdi. Facebook'un hayata girmesiyle beraber akıl sağlık hizmetleri başvurularında artış olduğu belirtildi.
Levy, gerçek hayat etkileşiminin olmadığı ve Facebook tarafından sağlanmış bir sosyal hayat ile öğrencilerin öz imajlarının bozulması arasında korelasyon tespit ettiklerini belirtti.
Örnek olarak 'kampüs dışında yaşayıp bu yüzden sosyal aktivitelere daha az katılan öğrencilerin akıl sağlıkları üzerindeki olumsuz etkileri ve zengin öğrencileri sosyal ağda gören kredi kartı borcu öğrenciler üzerindeki olumsuz etkileri' verilebilir.
Yakında American Economic Review dergisinde yayınlanacak olan araştırma 2022 Avrupa Ekonomik Topluluğu Toplantısı'nda da ödül aldı.