İtalyan Yahudilerinde Meloni endişesi

İtalya'da geçen hafta yapılan ulusal seçimlerde Giorgia Meloni başkanlığındaki İtalya’nın Kardeşleri Partisinin başarısı, ülkenin, İtalya'nın Hitler'in Avrupa'daki en sadık müttefiki olduğu II. Dünya Savaşı'ndan bu yana, en sağcı hükümetine sahip olmaya hazır olduğu gösteriyor.

Liderlerinden bazıları Meloni'nin liderliğine bekle-ve-gör yaklaşımı benimsiyor ve sonuçlar hakkında kamuoyuna açıklama yapmaktan kaçınıyor gibi görünse de, bu olasılık birçok İtalyan Yahudisini gözünü korkuttu. 

İtalya'daki Yahudi Gençlik Grubunun Başkanı David Fiorentini, Jewish Telegraphic Agency'e yaptığı açıklamada, "İdeolojik olarak İtalyan Sosyal Hareketi'nin varisi olan bir partiye bağlı bir başbakan olasılığı ile karşı karşıya kalan İtalyan Yahudilerinin büyük bir kısmı endişeli" dedi.

Meloni siyasete, İtalya'nın faşist lideri Benito Mussolini ve Hitler ile1922'den 1943'e kadar çalışmış kişiler tarafından, 1946 yılında kurulan MSI olarak bilinen neo-faşist bir parti olan İtalyan Sosyal Hareketi'nin gençlik kollarında başladı. Grupla yakından bağlantılı olan İtalya’nın Kardeşleri (FdI) ofisi, MSI'ın işlettiği binada bulunuyor ve parti grubun aynı üç renkli alev logosunu kullanıyor.

Fiorentini, "partinin abartılı havasını", "yerel düzeyde talihsiz olayları" ve geçen yıl parti liderlerinin hüküm giymiş bir faşist ve yandaşlarıyla yakından bağlantılı olduğunun ortaya çıkmasını da endişelerini kaynağı olarak gösterdi.

Fiorentini, "Parti kendisini bu unsurlardan uzaklaştırmadığı sürece, pek çok Yahudinin temsil edildiğini hissetmemesi doğaldır" dedi.

Parti, bazı Yahudi destekçileri ve üyeleriyle övünüyor. Partinin yeni seçilen milletvekillerinden biri olan Ester Mieli, Roma Yahudi Cemaatinin eski Sözcüsü ve Holokost'tan kurtulan bir kişinin torunu ve Auschwitz'de hayatta kalması hakkında onunla birlikte bir kitap yazdı. Mieli, “Her adayın ait olduğu toplumu değil, kendisini temsil ettiğini” söyledi.

İtalya’nın Kardeşleri Partisi, dört yıl önceki yüzde 4 oy oranını yüzde 26'a yükseltti. Meloni'nin keskin yükselişi, son yıllarda daha halkçı, sağ partilerin popülerlik kazanmasıyla Avrupa'nın büyük bölümünde sağ görüşe kaymayı yansıtıyor. Polonya'nın Hukuk ve Adalet Partisi ve Macaristan'ın Macar Sivil İttifakı göze çarpan örnekleridir. Ayrıca İsveç'te de aşırı sağcı bir parti, bu ayki seçimlerde gösterdiği güçlü performansın ardından bir hükümet koalisyonuna liderlik etmeye hazır görünüyor.