Dört yıl önce kazandığı Eurovision yarışmasıyla tanınan Netta, farklı tarzıyla kalabalıkları etkilemeye devam ediyor.
2018 Eurovision Yarışmasında birinci oluşundan sonra Netta anavatanı İsrail’de çılgın kişiliği, enerjisi ve giyim tarzı ile oldukça geniş bir fan kitlesini peşinden sürükledi. Yarışmadan dört yıl sonra ise şimdilerde kendisini dünyaya yarışmacı olarak değil bir star olarak tanıtmaya hazır. Tel Aviv’deki evinden Michael Segalovabout’a verdiği röportajda Netta müzik geçmişi ve gelecek için planlarından bahsetti.
Tel Aviv’deki evinde kanepesinde uzanan, Netta adıyla tanınmış Netta Barzilai yorgunluktan bitap görünüyor.
29 yaşındaki şarkıcı esnedikten sonra “Bir süreliğine evde olmak çok güzel. Bu dinlenme sürecinin hakkını veriyorum” yorumunu yapıyor. Ancak Netta star olmaktan ötürü hiç de şikayetçi olmadığını da vurguluyor. Sadece ayak uydurmanın zaman alacağının bilincinde.
Netta son zamanlarda ABD ve İngiltere’de birçok turne gerçekleştirdi. Ayrıca Nijerya’ya gitti. Şarkıcının önümüzdeki günlerde Brezilya’yı ziyareti söz konusu.
2018’de Eurovision Şarkı Yarışmasını kazanmasından bu yana Netta sahne ışıklarının gözdesi oldu. Yurt dışında, kendilerini ona adamış takipçilerinin kült simgesi haline gelirken kendi ülkesinde ulusal bir hazine gibi görülüyor.
Netta, gerek müziği, gerekse estetiği inkar eden avangart görünümüyle kategorize edilemez bir kimliğe sahip. Rap yaparken, şarkı söylerken, müziğin ritmine kendini kaptırmış dans ederken, garip kıyafetleri ve ilginç fikirleriyle Netta sanki başka bir dünyaya aitmiş gibi görünüyor.
İlk çıkan albümü, Eurovision birincisi ‘Toy’ onun tarzının bir göstergesi oldu. Şarkının sözleri (Senin oyuncağın değilim / aptal oğlan) #MeToo hareketinin gücünü ve bedenin her şartta güzel olduğunu (Bana bak / Çok güzel bir yaratığım) gösterirken Netta floresan kimonosu içinde ‘ tavuk dansı’nı yapıyordu.
Son şarkısı ‘I Love My Nails/Tırnaklarımı Seviyorum’ ayrılık sonrası bir çeşit kendini sevme marşı. Romantik bir reddediliş yaşamasından sonra Netta, kalp kırıklığı ile kendi bildiği şekilde baş etme yoluna gitti; müziği kullanarak absürt bir biçimde acısını atlatma yolunu denedi. “Kendimi sevmeyi uzun bir süre sonunda öğrenebildim. Bir daha bu kadar küçük hissetmem zannettim. Ancak hepimiz insanız. Aynı şey bir daha başıma geldi. Kendimi yeniden yaratmak, büyütmek için tırnakları metafor olarak kullanmak ilginç geldi” sözleriyle kendini ifade ediyor.
Netta kendini topluma entegre olamayan biri olarak nitelendiriyor. “Her zaman gariptim, asla yerine uymayan biriydim. Bu halimi müziğimle dışa vuruyorum” şeklinde kendini ifade ediyor. Günümüzde bireyselliği bir marka haline geldiyse de Netta kalabalığa uyum sağlayamadığı için her zaman kendini rahat hissetmiyor.
Netta’nın bu durumu çok gençken başlamış. Babasının altyapı çalışmalarında görevi nedeniyle Nijerya, İbadan’da altı yıl yaşamış. Ardından İsrail Hod HaSharon’a taşındıklarında çevreye uyum sağlamakta çok zorluk çekmiş.
Nijerya’da gittiği Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen kozmopolit okulda herkesin farklı olduğunu, bu nedenle kimsenin aslında farklı olmadığını hatırlıyor. Netta söyleşisinde “Tel Aviv’deki ilkokul senemde ise herkes beyazdı ve herkes hemen hemen aynı giysileri giyiyordu. Onların arasında şişman olduğumun, garip aksanla konuşan hassas bir çocuk olduğumun farkına varmıştım. Bütünüyle onlardan farklıydım. O zamana kadar hayal gücüm sınırsızdı. İbadan’da çekilmiş videolarımı izlerken, dans eden, şarkı söyleyen, kendinden emin küçük bir kız olduğumu görüyordum ancak o kendine güvenen kız çarçabuk ortadan yok olmuştu. İsrail’de ilk gittiğim dans son oldu. Bedenimi hor görüyorlardı. İnsanlar bana gülüyordu. Bugün bile yaşadığım travmamdan dolayı koreografi ile başım dertte” diye anlatıyor.
Netta her gün okuldan ağlayarak dönerdi. Ebeveynleri ellerinden bir şey gelemediği için ümitsizliğe düşerdi. Annesi başlarda kilo vermesine yardımcı olacak bazı kurslara yollayarak yardım etmeye çalıştı. Ancak bu çabalar sonuç vermedi zira çocuklar için uygun ortamlar değildi. Ama annesi başka bir yol bulamamıştı. Problemlerin çözülmesini istiyordu sadece.
Neyse ki zaman içinde Netta’nın ebeveynleri bu kez farklı bir yol seçti; Netta için güvenli bir alan yaratmak. Netta anında kendini daha mutlu hissetmeye başladı. Yedi yaşındayken bir gün şarkı söylediği koronun şefi kendisinden bir solo şarkı söylemesini istedi. Netta ağzını açtığında odadaki herkes sessizliğe bürünerek ona baktı. O günden sonra Netta onların dikkatini olumlu olarak çekmeyi başardı. Artık şarkı söylerken dokunulmaz olduğunu, müziğin kurtuluşu olduğunu söylüyordu.
Ergenlik yaşlarında da Netta’nın sesi onun kalkanı, savunma mekanizması oldu. Bir arkadaşa ihtiyacı olduğunda tek yapacağı gitarıyla oturarak şarkı söylemekti.
Kaynak: Wepresent