Torba Kanunla Gelecek Olan Vergi Değişiklikleri
Sevgili okurlarımız, uzun bir aradan sonra tekrar aranıza kavuşabilme fırsatını elde ettim. Bundan sonra güncel vergi gelişmeleriyle ilgili daha sık karşınızda olacağım.
Bu haftaki konumuz yine bir torba kanunla getirilecek olan vergisel düzenlemeler. Torba kanunlara çok alıştık. Artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oldu. 07.10.2022 tarihinde TBMM’ye sunulan “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun “düzenlemesi ile vergisel anlamda yine önemli düzenlemelere imza atıldı. İlk olarak Teklifin 1’inci maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu’nun 9’uncu maddesinde öngörülen değişiklik uyarınca; sahibi olunan veya kiralanan konutlarda üretilen elektrik enerjisine ilişkin olarak 25KW’lik sınır dahilinde uygulanan vergi muafiyeti 50 KW’ye yükseltilmesi hedeflenmektedir. Teklifin 2’nci maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu’nun 23’üncü maddesinde öngörülen değişiklik uyarınca; işverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda, istisna uygulanması bakımından, günlük yemek bedelinin belirli bir tutarı aşmayan kısmının (1 Temmuz 2022’den itibaren 51 TL) yemek kartı ile ödenmesi zorunluluğu kaldırılarak bu tutarların çalışanların banka hesabına yatırılması mümkün hale getirilmektedir. Bu durum özellikle yemek çeki – kartı şirketlerine yüksek komisyon ödemek zorunda kalan restoranlara büyük bir avantaj sağlayacaktır. Aynı zamanda Teklifin 2’nci maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu’nun 23’üncü maddesine eklenmesi öngörülen bent uyarınca; yurtdışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde, fiilen yurtdışında çalışmaları karşılığı işverenlerin yurtdışı kazançlarından sağlanarak yapılan ücret ödemeleri gelir vergisinden ve damga vergisinden istisna tutulacaktır. Teklifin 3’üncü maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 82’nci maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle; bireysel katılım yatırımcısına sağlanan indirim uygulamasının süresi 31.12.2027’ye, yıllık sınırı da 2.500.000 TL’ye yükseltilmektedir. Teklifin 14’üncü maddesiyle İşsizlik Sigortası Kanunu’na eklenmesi öngörülen geçici 32’nci madde ile; COVID 19 sebebiyle gerçekleştirilen kısa çalışma ve nakdi ücret desteği ile ilgili olarak Bakanlık ve Kurum personeline herhangi bir sorumluluk yüklenmemesi, tüm fazla ödemelerin terkin kapsamına alınması, tahsil edilenlerin ise iade ve mahsup edilmemesi öngörülmektedir. Bana göre bu kanunun en önemli maddelerinden biri Teklifin 22’nci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenmesi öngörülen 32/B Maddesi ile; sermayesi, işletmeden çekilmesi halinde vergilendirilmeyecek olan ayni veya nakdi sermayenin dışında farklı unsurları da barındıran şirketlerin, sermayelerini azaltmaları durumunda, sermayenin hangi unsurunun ne kadar tutarda azalacağı ve azaltıma konu edilen bu unsurlar üzerinden nasıl vergileme yapılacağı hususu netleştirilmektedir. Buna göre; sermayeye aktarılan çeşitli kaynakların aktarıldığı tarihten itibaren;5 yıl boyunca sermaye azaltımı yapmayan kurumlarda, bu sürenin sonunda sermaye azaltılmışsa, işletmeye konulan nakdi veya ayni sermaye ile sermayeye eklenen diğer unsurların toplam sermayeye oranlanması suretiyle azaltıma konu edilen tutar içerisindeki sermaye unsurları tespit edilerek vergilendirme yapılması öngörülmektedir. Ki bu durumu yeniden değerleme kanunu ile birleştirdiğimizde, yeniden değerleme vasıtasıyla değer artışına tutulan iktisadi kıymetlerin değer artış tutarlarının 5 yıl boyunca işletmede tutulup çekilmesi durumunda vergisiz bir şekilde kar dağıtımı yapılacağını söylememiz mümkündür.5 yıldan önce sermaye azaltımı yapan kurumlarda ise azaltılan sermayenin öncelikle; sermayeye ilave dışında başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi veya sermaye hesabından başka hesaplara aktarımı kurumlar vergisine ve kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesaplardan, daha sonra sadece kar dağıtımına bağlı tevkifata tabi hesaplardan ve son olarak ise vergiye tabi olmayan nakdi ve ayni sermayeden oluştuğu kabul edilerek vergilendirme yapılması öngörülmektedir. Teklifin 23’üncü maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 14’üncü maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle; Türk Lirasına çevrilmesi gereken yabancı paraların ve altın hesabı bakiyelerinin Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm fiyatı üzerinden Türk Lirasına çevrilmesi gereken son tarih 31.12.2023 olarak belirlenmekte ve ayrıca Cumhurbaşkanına, istisnayı, 31.12.2023 tarihine kadar her bir geçici veya yıllık hesap dönemleri sonu itibariyle kurumların bilançolarında yer alan yabancı paralar için ayrı ayrı veya birlikte uygulatma konusunda yetki verilmektedir. Yine işletme sahipleri açısından önemli olarak gördüğümüz bir madde olan Teklifin 27’nci maddesiyle, Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartı Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanun’a eklenmesi öngörülen geçici madde 4 ile; karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarını zamanında ödeyemedikleri için TBB Risk Merkezine bildirilen kişilerin ve kredi müşterilerinin sayılan yükümlülükleri yerine getirmesi halinde geçmiş ödeme performanslarına ilişkin olumsuz kayıtların dikkate alınmayacağına hususunda düzenleme yapılmaktadır. İşçiler ve işverenler açısından en önemli maddelerden biri olan Teklifin geçici 1’nci maddesi ile; işverenler tarafından çalışanlara elektrik, doğalgaz ve ısınma giderlerine karşılık olmak üzere 2023 yılı Haziran ayı sonuna kadar, mevcut ücretlerine ilave olarak yapılan aylık 1.000 TL’yi aşmayan ödemelerin prime esas kazanca dahil olmayacağı ve gelir vergisinden istisna tutulacağı düzenlenmektedir. Tabi bu durumun işverenler tarafından mevcut ekonomik koşullarda yapılacak maaş zamlarında istismar edilebilme ihtimali olduğunu gözden kaçırmamak gerekmektedir. Fakat her halükârda 1.000 TL’yi aşmayan bu ödemelerin vergiden istisna tutulması hem işveren, hem işçi açısından büyük bir avantaj sağlayacaktır. Teklifin geçici 2’nci maddesi ile; borçlusu gerçek kişi olan ve 15.08.2022 tarihi itibariyle icra takibi başlatılmış olan ve takip dosyası itibariyle asıl alacak ve ferileri dahil 2.000 TL ve altındaki alacaklarından vazgeçen mükelleflere bu alacaklarını Vergi Usul Kanunu değersiz alacak kapsamında kayıtlarından çıkarma imkânı tanınmaktadır. Normal şartlar altında dava veya ihtar yoluyla bu alacaklar gider olarak yazılabilecekken, mevcut düzenleme olduğu gibi geçerse 2.000 TL altındaki tahsil edilemeyen alacaklar direkt olarak gider yazılabilecektir. Teklifin geçici 3’üncü maddesi ile; varlık yönetim şirketlerince 15.08.2022 tarihi itibariyle devir ve temlik alınan ve anapara takip bakiyesi 2.500 TL ve altında olan bireysel nitelikteki her türlü kredi sözleşmesinden kaynaklı alacakların anapara takip bakiyesinin yarısının; kalan anapara, faiz, masraf, vekalet ücretleri ve benzeri alacakların takibinden feragat etmeleri şartıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinden aktarılacak tutarlardan ödenmesi düzenlenmektedir. Teklifin geçici 4’üncü maddesi ile; COVID 19 ile mücadele kapsamında alınan tedbirleri ihlal edenlere verilen idari para cezalarının tahsilinden vazgeçilmektedir. Bazı işletmeler kısa çalışma uygulamasının düzgün uygulanmaması nedeniyle SGK tarafından idari para cezalarıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu idari para cezalarının silinmesi öngörülmektedir.
Kanun bu şekilde yasalaşırsa hem işveren, hem işçiler nezdinde, hem de gerçek kişiler nezdinde vergi avantajları sağlanmış olacak. Ancak işverenlerin ve işçilerin özellikle gelir ve kurumlar vergisi nezdinde halen bekledikleri vergi indirimlerinin olduğunu da belirtmekte fayda görüyoruz. Güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle en içten saygı ve sevgilerimle.