Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Twitter´ın yeni sahibi Elon Musk´ı, insan haklarına saygıyı sosyal ağın merkezine koymaya çağırdı.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Türk açık mektubunda, “Dijital kamusal meydanımız ve Twitter'ın buradaki rolü hakkında endişe duyarak bu mektubu yazıyorum” ifadesini kullandı. Türk, nefret söyleminin ve yanlış bilgilerin yayılmasına karşı uyarıda bulunurken kullanıcı mahremiyetini koruma ihtiyacının önemini vurguladı.
Dünyanın en zengin insanı Musk, geçtiğimiz hafta çekişmeli bir anlaşmayla platformun kontrolünü ele geçirdi. 44 milyar dolarlık dev satın alımını tamamladıktan sonra Musk, Twitter'ın yönetim kurulunu dağıtmaya, CEO ile üst düzey yöneticilerini görevden almaya başladı. Twitter, cuma günü 7.500 çalışanının yaklaşık yarısını işten çıkardı.
Güney Afrika doğumlu milyarder Musk'ın Twitter yayınlarında "ifade özgürlüğünü" geri getirme taahhüdü ile geçen haftaTwitter'ı devralmasının ardından, platformda nefret söylemi, kasıtlı yanlış haber ve antisemit içerikli mesajlar yer almaya başladı.
Türk mektubunda “Twitter'ın diğer bütün şirketler gibi platformunun insanlara vereceği zararları anlaması ve bunları önlemeye yönelik adımlar atması gerekiyor. İnsan haklarımıza saygı, platformun kullanımı ve evrimi için koruyucu parmaklıklar oluşturmalıdır. Kısacası, liderliğiniz altında insan haklarının Twitter'ın yönetiminin merkezinde yer almasını sağlamanızı rica ediyorum" yazdı.
Türk, açık mektubunu 25 binden fazla takipçisi olduğu Twitter'da yayınladı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri olarak 17 Ekim'de görevine başlayan Avusturyalı diplomat Türk, bazı temel insan hakları ilkelerini açıklayıp Musk'ı bu ilkeleri gelecekte Twitter yönetiminin merkezine koymaya çağırdı.
Türk, Twitter'ı ilgili yasalar kapsamında mümkün olan en geniş ölçüde gizlilik ve ifade özgürlüğü haklarını savunmaya ve bu hakları ihlal edecek hükümet baskılarını şeffaf bir şekilde bildirmeye çağırdı.
Ancak, COVID-19 salgını sırasında herkesin şahit olduğu gibi kasıtlı yapılan zarar verici yanlış haberlerin viral yayılmasının gerçek dünyada zararla sonuçlandığını söyleyerek ifade özgürlüğünün “serbest geçiş olmadığını” söyledi.
Türk, "Twitter'ın insan haklarına zarar veren içeriği geniş kitlelere ulaştırmaktan kaçınma sorumluluğu vardır" dedi.
“Twitter'da ayrımcılığı, düşmanlığı veya şiddeti teşvik eden nefrete yer yok. Nefret söylemi sosyal medyada orman yangını gibi yayıldı… korkunç, yaşamı tehdit eden sonuçlarla” diyen Türk, Twitter'ın bu tür nefreti platformda engellemeye devam etmesi ve bu tür içeriğin derhal kaldırılması için her türlü çabanın gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Türk son olarak, Twitter'ın sadece ABD’de veya İngilizce içeriklerde değil, tüm dillerde ve kaynaklarda içerik denetleme kapasitesine sahip olması gerektiğini vurguladı.
