Dövüş sanatlarının adı neden dövüş sanatları? Kung-fu, karate, boks gibi sporlar dövüş sanatları olarak adlandırılıyor. Peki bu isimdeki ´sanat´ nereden geliyor?
Etimolojik olarak bakıldığı zaman ‘dövüş sanatları’, İngilizce haliyle ‘martial arts’ kalıbının ilginç bir karşılığı çünkü ‘martial’ kelimesi aslında savaşçı anlamına geliyor. Kelimenin kökeni ise Roma savaş tanrısı Mars. Kalıbın orijinali ‘Mars’ın sanatları’. Peki bu dallar gerçekten sanat mı? Mesela dans birçoğu için bir spor hem de sanat dalıdır. Kung-fu veya karatenin bir farkı var mı? Bu uzun zamandır tartışılan bir konu. Bazı dövüş sanatı dalları, sanattan çok dövüş üzerine odaklı, bunun güzel bir örneği de Krav Maga. İsrail kökenli dövüş sanatı savunma ve rakibini etkisiz hale getirmek üzerine odaklı. Farklı bir dövüş sanatı ise Aikido. Bu Japon dövüş sanatı rakibine zarar vermeden onu sakince yere yatırmayı hedefliyor. Büyük bir ruhsal ve zihinsel tarafı da var. Aikido adeta bir meditasyon yönetimi görevi görüyor. Daha sanatsal bir spor olmasına rağmen Aikido da bir sanat dalı olarak görülmeyebilir. Aklımda son bir örnek daha var: Capoeira.
Brezilya’da geliştirilen bir dövüş sanatı
Capoeira, 16. yüzyılda Brezilya’da geliştirilen bir dövüş sanatı. Dövüşün ve sanatın mükemmel bir ahenk ile birleştiği Capoeira, Brezilya’da sahiplerinden kaçan kölelerin kendilerini savunmak için geliştirdiği bir teknik olarak başladı. Kökeni ise Angola’da ritüellerde yapılan ‘Engolo’ dövüş tekniğine dayanıyor. Portekizli sahiplerinden kaçan Afrikalı köleler, karşılarına çıkan silahlı kuvvetleri etkisiz hale getirmek için bildikleri ritüel tekniklerini bir dövüş sanatı haline getirdiler. Yıllar içinde kendilerini kurtaran köleler sayesinde Capoeira gelişti, ustalarının ise Capoeirista lakabı verildi. 1888’de işler değişti. 13 Mayıs 1888 tarihinde Brezilya köleliği resmiyetten kaldırdı. Bunun üzerine ülkede çok büyük bir işsizlik problemi başladı. İşsiz köleler arasında Capoeirista olanlar da vardı. Capoeirista’ların bazıları güvenlik sektörüne giriş yaparken, bazıları ise hırsızlık yapmaya başladı. İki yıl boyunca yaşanan sıkıntıların ardından 1890 yılında Capoeira yapmak suç ilan edildi. Bu yasa Capoeria’yı tamamen değiştirdi.
Capoeira’nın değişimi
Yasadışı olması üzerine Capoeira adapte olmak zorunda kaldı. 20. yüzyıl boyunca hakkında birçok kitap yazıldı, resmi kurallar oturtuldu ve eşliğinde yapılacak olan müzik belirlendi.
Evet, müzik
Capoeira’nın değişimi sürecinde farklı branşlar oluştu. Bu branşların en popüler hali, Ronda adı verilen bir yuvarlak içinde iki tane Capoeirista’nın dövüşmesi ile oluyor. İlginçtir ki bu süreçte birbirleri ile temas etmiyorlar. Dövüşün vahşileşmemesi için sadece birbirlerinin hareketlerinden kaçıyorlar. Bu da bir Capoeira maçını adeta doğaçlama bir dans gösterisi haline getiriyor. Capoeirista’ların tempoyu belirlemesi için de müzik kullanılıyor. Berimbau gibi kendine has enstrümanlar ile yapılan bu müzik Capoeirista ile tamamen özleşmiş durumda. Bu arada müziğe ilgilenenleriniz varsa kesin Berimbau’yu araştırsın, yaylı bir perküsyon aleti.
Dünyanın en ünlü Capoeirista’larından biri, aynı zamanda break dans yapan Neguin. Ona sorulduğunda Capoeira’yı ‘bir spor, kültür, folklor ve çok daha fazlası’ olarak tanımlamıştı. Neguin’e göre Capoeira bir direniş olarak başladı ve şimdi bu direnişi kazanmış olan halkın bir parçası. Kendisi uluslararası sahnelerde Capoeira maçları yapıyor. Neguin’in en büyük hayali bir gün ünlü video oyunu serisi Tekken’in filmi yapılırsa oyundaki Capoerista Eddy Gordo’yu canlandırmak.
Küçüklüğünde Capoeira yapan sporcuların büyüdüklerinde hem dövüş hem de sanat dallarına yöneldiği görülmüştür. Neguin gibi sanatçıların yanında Thiago Santos gibi MMA dövüşçüleri de Capoeira ile yetiştirilmiştir. Gerçekten de dövüşün ve sanatın tamamen birleştiği bir dal. Capoeira’nın önemi 2014’te UNESCO tarafından resmileştirildi. UNESCO, dünya kültürünün önemli bir parçası olarak sayılan dövüş sanatını kültürel miras listesine ekledi.
Dövüş sanatları gerçekten sanat mı bilmiyorum. Roma Tanrısı Mars’a göre Krav Maga veya Aikido nedir, hangi spor dalları nasıl isimlendirilir onu bilmiyorum. Bence isteyen istediğini diyebilir. Eğer Aikido yapan birisi kendini bir sanatçı olarak görüyorsa Aikido bir sanattır, bir dövüşçü olarak görüyorsa ise dövüşçüdür. Benim (artık sizin de) bildiğim tek şey Capoeira’nın çok özel bir noktada olduğu. Bir kendini savunma tekniğinden doğan spor, bir kültürün ve milletin kimliğinin göstergesi haline geldi. Bence Capoeria dövüşten de sanattan da çok daha fazlası.