•“Türkiye ile olan ilişkiler kimse tarafından bozulamayacak. Kimse derken İsrail devleti ve sistemi içinde Türkiye ile ilişkilerin bozulmasına neden olacak bir eylem olmayacaktır kanaatimce. Türkiye tarafından da bu ilişkinin devam edeceğinin mesajı da sözlü beyanı da Erdoğan´ın Netanyahu´yu bizzat arayarak ifade ettiğini basında okuduk. Erdoğan, İsrail ile bozuşmak için uzlaşmadı. Bir takım menfaat ve beklentiler olduğu için uzlaştılar.” - Rafael Sadi
Bu Haftanın “Takılanlar”ı
İran ile askeri iş birliğini artıran Rusya'nın Tel Aviv ile ilişkileri ve Ukrayna'nın silah yardımı çağrıları, İsrail'in önündeki en zorlu dış politika sınavı olarak değerlendiriliyor.
İsrail'in kendisini Batı ile Rusya arasında konumlandırdığı Ukrayna savaşındaki duruşu ve yeni İsrail hükümetinin bu konudaki potansiyel politikaları, İsrail ve ABD arasındaki özel ilişkinin de merkezinde yer alan konulardan biri olarak öne çıkacak. ABD yönetimi, Rusya'ya karşı savaşında Ukrayna'ya yardım eden uluslararası koalisyona liderlik ederken, Tel Aviv yönetimi, Moskova ile stratejik çıkarlarına bağlı güvenlik politikaları gerekçesiyle tarafsız kalıyor.
İsrail'in tutumu, ABD ile sahip olduğu özel ilişki göz önüne alındığında, özellikle Ukrayna'daki savaş ve İsrail'in bu savaşta "ahlaki" olarak hangi tarafı desteklemesi gerektiği bağlamında tartışmalı hale geldi.
Tartışma büyük oranda, ABD'nin güvenlik, ekonomi ve siyasi düzeylerde İsrail'e sağladığı katkılar karşısında "İsrail'in buna ne kadar hakkıyla karşılık verdiğine yönelik denge siyasetini" referans alıyor.
Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsünden kıdemli uzman ve eski İsrailli Büyükelçi Shimon Stein, Tel Aviv yönetiminin Kiev’e yönelik başta ABD olmak üzere uluslararası destek çabalarında açık ve aktif bir ortak olması gerektiğini söyledi.
AA muhabirine konuşan Büyükelçi Stein, yakında hükümeti kurarak başbakan olması beklenen Netanyahu’nun, göreve geldiğinde Ukrayna konusunu ciddi şekilde gözden geçireceğine yönelik ifadelerinin, gerçekten Kiev’i tatmin edecek bir politika değişikliği içerip içermeyeceği konusunun ise belirsiz olduğunu aktardı.
Netanyahu’nun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile "yakın ilişkisine" işaret eden Stein, şöyle devam etti:
"Netanyahu onunla (Putin ile) her zaman iyi bir ilişkiye sahip olduğunu gösterdi. Başbakan olarak görev yaptığı süre boyunca defalarca Moskova'ya gitti. Her şeyden önce İsrail'in Suriye’de İran'a karşı sahip olduğu bir eylem özgürlüğü var. Dolayısıyla Putin ile yani Rusya ile iyi ilişkilerini korudu."
"İsrail'in Ukrayna konusundaki ikircikli politikasını değiştirmesi için herhangi bir sebep var mı? Bilmiyorum." diyen Stein, bunun "büyük ölçüde ABD'nin baskısına bağlı" olduğunu dile getirdi.
Eski diplomat Stein, İsrail’in, Ukrayna’daki savaşta taraf olmasının en temel nedenlerinden birinin, Rusya etkisindeki Suriye topraklarında İran ve rejime karşı sahip olduğu operasyon özgürlüğünü korumak olduğuna dikkati çekerek, ABD'nin de bunun farkında olduğunu vurguladı.
İsrailli uzman, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "ABD gözünü kapadığı ve açıkça Ukrayna'nın tarafını tutması için İsrail'e daha fazla baskı yapmadığı sürece, İsrail bu manevra alanına sahip oldukça, İsrail hükümetinin pozisyonunun değişmesi için bir neden göremiyorum. Ukrayna’ya insani yardım desteğine devam ettik. Ayrıca İran'ın insansız hava araçlarıyla yaptığı operasyonlarla ilgili bazı istihbarat alışverişinde bulunuyoruz. Ama bunun ötesinde, bana sorarsanız, İsrail silah teslim edecek mi? Veya Arrow füzeleri ve Demir Kubbe Hava Savunma Sistemi konusunda Ukrayna'nın talebine karşılık verir mi? İsrail'in bu kadar ileri gideceğini sanmıyorum."
Büyükelçilik ve çeşitli diplomatik görevlerin dışında İsrail Dışişleri Bakanlığında 3 yıl Rusya Genel Direktör Yardımcılığı yapan İsrailli diplomat, Rusya’da hatırı sayılır bir Yahudi nüfusu olduğuna işaret ederek, "bunun da her zaman İsrail'in Rusya ile ilgili kararlarını etkileyen bir faktör olduğuna" dikkati çekti.
Mücahit Aydemir
Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir liderliğindeki Dini Siyonizm Partisi seçimlerde zaferini ilan eden sağcı parti oldu. Meclisteki 6 vekilini 14'e çıkaran Dini Siyonizm Partisi meclisin en büyük üçüncü partisi olmuş oldu.
Itamar Ben-Gvir ise bu sürecin en bilinen yüzü. Gvir'i Filistin protestolarında taş atan eylemcilere polisin ateş etmesi gerektiğini ifade ettiği önerisi, sokak ortasında beylik tabancısını çekerek insanları tehdit etmesi, Filistinlilerin eylem yaptıkları mahallelere giderek eylemlere karışıp propaganda yapması ve kendisiyle dolaşan koruma ordusu ile tanıyoruz.
Eylemcilerle polemiklere giren, "Sizi buradan sileceğiz, oturduğunuz evlerin sahibi biziz" gibi söylemleri ile dikkat çeken Gvir'in bu seçimlerden sonra mecliste kabinede görev alması önemli bir ihtimal olarak değerlendiriliyor. Ben-Gvir, İsrail'deki ortalama bir sağcı seçmen için dahi güvenlik kaygısı oluşturacak düzeyde söylemler üretiyor. Partisinin düzenlediği etkinliklerde ise öne çıkan sloganlar "Filistinlilere ölüm" ya da "Kudüs bizim evimiz" olarak biliniyor.
Geçmişte Filistinlilere terör eylemleri düzenleyen aşırı sağcı hareketlerin ve liderlerin ismini anan, onlara olan hayranlığını gizlemeyen Gvir açıkca "Araplara ölüm" sloganları atan bir lider. Gvir'in siyasi devinimi, dünyanın pek çok örneğinde de benzerlikler olduğu gibi ekonomik sorunların arttığı ve yoksulluğun büyüdüğü ülkelerdeki sağın yükselişi ile paralel özellikler taşıyor. Bu da İsrail sermayesi için sorunları bir kenara bırakıp, Filistin-İsrail sorununa kilitlenen emekçiler ordusu yaratmak manasına geliyor. Aynı zamanda Gvir'in LGBT bireylere dönük ayrımcı politikası, İsrail'deki LGBT deviniminin mutlak ve kati bir suretle yasaklanmasını talep etmesi konunun yaratacağı problemlere dair ihtimalleri güçlendiriyor.
Gvir'in kabinede alacağı olası görevlerden biri iç güvenlik ya da askeri politikalar olabilir. Bu da "kuzuyu kurda emanet etmek" demek...
Özkan Öztaş
https://haber.sol.org.tr/haber/israilde-sagciligin-yukselisi-ve-kimi-olasiliklar-355857
İran, bölgemizin sorunlu ülkesi. Sabah kalkıp İsrail'i vuracağı; 400 saniyede İsrail'i yok edeceği tehdidinde bulunan, halkının parasını İsrail'i yok etmek uğruna çar çur eden, sağlıklı düşünemeyen bir yönentimle bu coğrafyanıni hatta belki de dünyanın en derti ülkesi... Kuzey Kore ile birlikte. Yani sözünü ettiğiniz gerilim yeni bir durum değil. İran devriminden beri sürüyor ve her geçen gün daha da tehlikeli bir hal alıyor.
Bu yönetimin değişmesi için İran halkı neler yapıyor; canlı yayınlarda izliyoruz. Dış güçlerin de bu karşı devrim için ellerinden geleni yaptıklarından da kuşkum yok. Kim, ne yapıyor; hiçbirimiz bilmiyoruz, sadece tahmin ediyoruz.
İran yönetimimin Hizbullah ve Hamas desteği silah sevkiyatları ve bu silahların sürekli İsrail Hava Kuvvetleri'nce imha edilmeye çalışıldığı da sır değil. İstihbarat savaşları kızışıyor demenize ne dememi beklersiniz ki. Bu savaş bütün hızı ile devam ediyor ve kanımca neredeyse dünyanın bütün istihbarat kurumları İran'da cirit atıyordur. İran halkı zulüm gördükçe onları kurtarabilecdeklerine inandıkları güçler ve devletler ile işbirliği yapmaları da kaçınılmazdır.
Rafael Sadi (Mayis Alizade)
"Kahanizm bilindiği üzere Rabbi Meir Kahane'nin ortaya koymuş olduğu İsrail'in içinde Arap vatandaşlara yer vermek istemeyen aşırı sağ bir ideoloji olarak ortaya çıkmıştı. Rabbi Kahane daha sonra bir Arap terörist tarafından öldürülmüştü. Bugün Kahane'nin ideolojisini desteklediği ileri sürülen Dindar Siyonizm Partisi'nin altında faaliyet gösteren Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi lideri İtamar Ben Gvir'in hükümetin ortağı olması birçok kişi için Kahanizm'in zaferi olarak yorumlandı"
"Geçtiğimiz hafta Ben Gvir kendisinden bekleneni de yaptı ve Kahane'nin suikastının sene-i devriyesinde düzenlenen bir törende konuşma yaptı. Ben Gvir yaptığı konuşmada Kahane'nin fikirlerine saygı duymakla birlikte tüm fikirlerini paylaşmadığını İsrail Devleti'nin kanunlarına saygı gösteren İsrailli Arap vatandaşlarla bir problemi olmadığını ancak devlete baş kaldıran Arap teröristlerin en yüksek cezalara çarptırılması gerektiğini belirtti. Bir başka deyişle Ben Gvir kendi çapında 'ılımlılaşma' adımı attı diyebiliriz."
"Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan çok önemli bir adım atıp yeniden Başbakan koltuğuna oturan Netanyahu'yu tebrik etti. Geçmiş yıllarda ikili arasındaki sürtüşmeleri hatırladığımızda bu oldukça pozitif bir adım. Bunun üzerinden birkaç gün sonra İsrail'e elçi olarak atanan Şakir Torunlar'ın atama belgesinin cumhurbaşkanlığı kararnamesinde yayınlandığını da gördük. Bu oldukça sevindirici. Kanımca bu pozitif adımlar karşılıksız bırakılmayacaktır. Partiler üstü bir normalizasyon amacı adım adım gerçekleşiyor. Önemli olan burada bu ritmin kaybolmaması için oluşabilecek olan tüm anlaşmazlıkların bakanlar arasında ikili ilişkilerin hassasiyeti gözetilerek üstesinden gelinmesi. Bunun için sadece bakanlıkların değil aynı zamanda akademi ve sivil toplumunda destek olması şart. Normalizasyonu halklar düzeyine indirmek için daha çok çalışmalıyız. Ne demişler tango için iki kişi gerek. Sonunda her iki ülkenin karar alıcılarının inisiyatif aldıklarını görüyoruz. O zaman şimdi ilişkileri geliştirmek için çalışma vakti"
Hay Eytan Cohen Yanarocak (Röportaj:Berrak Güngör)
https://halktv.com.tr/dunya/netanyahu-ittifakinin-sakincali-anatomisi-703050h
https://www.youtube.com/watch?v=ZuEGjjJtESU
Takılan tweetler
Hasköy'ün (İstanbul) Maccabi Yahudi spor takımının Kadıköy'ü ziyaretinde çekilmiş havalı 1914 fotoğrafı. Maccabi, Yahudilerin hem gururlu Osmanlılar hem de Siyonistler olabileceğine inanan Siyonist bir spor kulübüydü.
https://twitter.com/Istanbultelaviv/status/1594061767147225089
Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusunda görev yapan Yahudi askerlerin Pesah sofrası. #Diyarbakır – 1918
Kaynak : Melek Karaosmanoğlu @DritaEsadi2
https://twitter.com/ant_diyarbakir/status/1592931467575033856
Bu merdivenin adı geçen yıl değişti. Vaktiyle fotoğraf atölyesi bu mahallede olan Ilse Hanım’ın adını verdiler. Ilse Pisk 50 yaşında Naziler tarafından öldürülmüş mühim ve unutmuş bir fotoğrafçı. Viyana’da iki savaş arası kadın fotoğrafçıların %80’i Yahudi kökenli imiş.
https://twitter.com/OSvastics/status/1592838880025522176
Yahudi Kültürü Avrupa Gününün ardından Oksijen’de çıkan yazı çok anlamlı
@karelvalansi dediği gibi dinimiz farklı olasa da rüyalarımız Türkçe 🙏🏻💕
https://twitter.com/NisyaAllovi/status/1593560815872901120
💬@karelvalansi :"Diplomasi maratonundan sonra Türkiye-İsrail ilişkileri düzeldi."
📌 @zeyneppalemdar 'nun sunduğu Dünya Nereye Gidiyor'da, Karel Valansi Türkiye-İsrail ilişkilerinin nasıl geliştiği anlattı.
https://www.youtube.com/watch?v=vTsgTJl3u1Q
https://twitter.com/kampananews2022/status/1592608131347288064
Şu video yüzünden yine biz yahudilere hakaret etmeye başladılar. Bu çocuklar yahudi, isimleri Furkan, Tayyar, Sümeyye ya da Rabia falan olmayacak elbette. Size tavsiyem ölmeden önce mutlaka bir yahudi arkadaş edinin,bol bol sohbet edin onunla, ufkunuzu açacaktır...
https://twitter.com/i/status/1593861647478788096
Azıcık araştırsa burasının Musevi Lisesi olduğunu bulacak ama böyle yazıp aslında bu çocuklara ne kadar zarar verdiğinin, yüzyıllardır vatanları Türkiye olan Musevileri ne kadar yabacılaştırdığının farkında değil...
Binlerce de beğeni almış.
https://twitter.com/IsilAcehan/status/1593881012484083713
Ulus Özel Musevi Lisesi olmalı. Gerçek İstanbullu olmayınca zor oluyor anlamak değil mi Yahudi isimlerini? Eğer Yasef Dikran Maria Akabi Raşel Sarkis Koço Şuşan ile kahvede, maçta, tavernalarda, okullarda, beraberce ağlayıp gülmemiş iseniz bu şehri yaşamamışsınız.
https://twitter.com/IraTzourou/status/1593744700552495107
Bu okulun öğretmenlerinden biri olarak sizi temin ederim Ayşe Fatma’ya bir şey olmadı, bunlar Musevi isimleri arkadaşlar. Anladığım kadarıyla Türkiye’yi müslüman bir ülke sanıyorsunuz. Asimile olunmuş gibi algılasanız da has be has bu toprakların çocukları hepsi.
https://twitter.com/GizemDilanA/status/1593859011442515968
Bu isimlerin Ayşe’den de Fatma’dan da farkı yok. Bu toprakların isimleri, eskiden daha da fazlaydı. Şaka gibi olan tweete yorum yazanların, beğenen 10.000 kişinin de bu ülkenin Yahudi vatandaşlarının ‘isimlerini’ komik bulması. Utanç verici. Yerin dibine girdim okurken
Oğuzhan kardeş, Anadolu ve Trakya’da 2500 yıldır yaşayan Yahudiler var.İsimleri de atalarının isimleri veya ondan türettikleridir.Farklı olmak zenginliktir,kapalı ve yabancısız yaşayanlara başka bir renk tanıtır.Dünyada yüzlerce farklı renk var.Korkma,tanı,seveceksin renkleri.
https://twitter.com/basyazar/status/1593902347331198976
Çocuklarımıza laf yetiştiren kendine de Bonaparte demiş 🤪, sonra atıp tutmuş …
Aferin çocuklara 😊 Netflix’ler, Facebook’lar, Google’lar böyle yaratılıyor 😃😃
https://twitter.com/ishak5723/status/1593985311280873477
Ağa Takılanlar Öneriyor”
https://www.turkisrael.org.il/single-post/ayeka-%D7%90-%D7%99-%D7%9B-%D7%94-neredesi-n
İsrailli Profesör Ofra Bengio’nun Türkiye İsrail: Hayalet İttifaktan Stratejik İşbirliğine adlı kitabı, Türkiye-İsrail ilişkileri konusunda bugüne kadar yazılmış en kapsamlı bilimsel eser niteliğindedir. 312 sayfalık kitap, elbette bu kısa özet ve değerlendirmeden çok daha fazla bilgiler içermektedir ki, bu nedenle kitabın tamamı okunarak bir değerlendirme yapılmalıdır. Ancak kitabın metodolojisini ve içeriğini değerlendirmek gerekirse; çalışmanın son derece gizli kalmış bir konuda yapılmış ilk ciddi çalışma olduğu, ciddi mülakat, gözlem ve belge (arşiv) çalışması içerdiği, ancak bu çalışmanın daha çok İsrail tarafıyla yapılan çalışmalara dayandığı ve daha kapsamlı bir çalışma için Türkiye tarafının bilgilerinin de kullanılmasının gerektiği söylenebilir. Lakin bu konuda Türkiye’nin gizlilik politikası yıllardır devam ettiği ve arşivler açılmadığı için, daha çok ikincil kaynaklara dayalı çalışmalar yapılabilmektedir.
Sonuçta, yazarı bu çalışması için kutlamak gerekir. Ek olarak, bu çalışmanın günümüze kadar getirilerek güncelleştirilmesi de faydalı olabilir ki, AK Parti (Adalet ve Kalkınma Partisi) döneminde yaşanan inişli-çıkışlı Türkiye-İsrail ilişkileri, bu konuda bize zengin bir kaynak ve çalışma alanı sunmaktadır.
“Bir fotoğraf sunmak istiyorum, 3.5 senede beş tane seçim ve maliyeti 15 milyar İsrail şekeli, bu da yaklaşık 4.2 milyar dolar demek. Bu parayla devlet isterse aşağı yukarı 80 bin konut inşa edebiliyor. Yani bu para resmen çöpe atıldı. Bu tamamen de çöpe atılmadı, birileri bu paraları kazandı. Matematikte bir hesap vardır, artılar daima eksilere eşittir, birileri kaybederken birileri kazanır. Halkın tamamı kaybetmiştir ama oy kutularını basan herkesin bir payı var bu işte, herkes birazdan fazla para kazandı. Millet sanki uyandı gibi bir hava vardı seçim öncesinde. Bütün partiler, liderler, yetkililer ‘İnsanlara gidin oyunuzu kullanın’ dediler. Çünkü herkes biliyor ki o kullanılmayan oyların sonuca etkisi çok büyüktür ve nitekim sonuç çok farklı çıktı. O fark yüzde 8 gibi bir şey ama berabere olan bir maçta dört milletvekili fazla çıkarmak fark yaratıyor. Bu sefer Netanyahu’nun dibinde 64 milletvekili var. Ama İsrail’de de dünyada da hiçbir şey cepte değildir çünkü her şey pazarlığa bağlıdır."
“Türkiye ile olan ilişkiler kimse tarafından bozulamayacak. Kimse derken İsrail devleti ve sistemi içinde Türkiye ile ilişkilerin bozulmasına neden olacak bir eylem olmayacaktır kanaatimce. Türkiye tarafından da bu ilişkinin devam edeceğinin mesajı da sözlü beyanı da Erdoğan’ın Netanyahu’yu bizzat arayarak ifade ettiğini basında okuduk. Erdoğan, İsrail ile bozuşmak için uzlaşmadı. Bir takım menfaat ve beklentiler olduğu için uzlaştılar. Dünyadaki her şey parayla ilintilidir. Mavi Marmara keşke olmasaydı. Türkiye ve İsrail arasındaki dış ticaret hacmi 2 milyar dolar idi. Bugün 10 milyar dolara doğru koşuyoruz. Bu sene 10 aylık dönemde İsrail’den Türkiye’ye giden turist sayısı geçen seneye göre 6 misli arttı. Bizim aramızda bir espri vardır, ‘Türkiye bize yakın bir ülke, çok seviyoruz. Tam bizlik bir ülke, hiç yabancılık çekmiyoruz. Baklava bile var, daha ne istiyorsunuz? İsrail’de de var, orada da var’. – Rafael Sadi
https://ocakmedya.com/israil-filistin-savasi-ne-zaman-basladi/
ü İsrail seçimlerinden bölge için ne çıktı?
ü Siyasi figürleri, muhalefeti ve yönetim biçimi ile İsrail'i ne kadar tanıyoruz?
ü İsrail ziyaretinde ideolojiler, kimlik ve söylemleri ile kim, kimdir?
https://www.youtube.com/watch?v=BwKsmTW4jf8
https://www.youtube.com/watch?v=yAlt0BadAHc