"BİNA BİNA HİKAYELERİ" - 16

Tefrika No: 16

10

SİL BAŞTAN BAŞLAMAK GEREK BAZEN…

30 KASIM 2022-00.01-İZMİR L’AGORA – AKASYA BİNA-MORDEHAY-İSO

-        Açılın! Ben doktorum. Bilinci açık mı? Beni duyabiliyor musunuz? Gözlerinizi kırpın, güzel. Çok kanaması var, şu masa örtüsünü verin yarayı kapatacağım. Ambulans çağırdınız mı?

-        Evet Doktor.

-        Yarı oturur pozisyonda doğrultalım. Göğsünden yaralanmış. Nabzı düşük. İsmi nedir hanımefendinin?

-        Akasya Bina.

-        Akasya Bina Hanım, bizimle kalın. Kendinizi bırakmayın. Konuşabiliyor musunuz?

-        Mor-de-hay!

-        Buradayım kuzen elini tutuyorum.

-        Kol-yem?

-        Boynunda.

-        Yardım et!

-        Tamam, zincirini kopardım. Avcunun içinde.

-        Ya-pa-mı-yo-rum.

-        İki elini kullan yapabilirsin.

-        Beyefendi yormasın kendini, ne yaptırtıyorsunuz?

-        Doktor Bey karışmayın! Ne yaptığını biliyor. Akasya Bina, ben dokunamıyorum haydi yap şunu artık, acele et.

………………………………………………….

-        Doktor Bey, eşimin şekeri var. Ondan mı bayıldı acaba?

-        Ölçüm aygıtı yanınızda mı?

-        Çantasından çıkartmaz, buyurun.

-        Bakalım şöyle bir, şekerinde sorun yok, yüksek değil. Ayılıyor.

-        Neredeyim ben?

-        L’Agora’dasınız, bayıldınız. Acil yardım yolda.

-        Gerek yok iyiyim. Kalkabilirim.

-        Sağolun doktor. Yürüyebilecek misin hayatım?

-        Evet.

-        Allah Allah! Az önce yerde yatan kadının, daha genç, uzun sarı saçlı ve yaralı olduğuna yemin edebilirdim. Oğlum Refik yine rakıyı fazla kaçırdın.

BİNA BİNA HİKAYELERİ TEFRİKASI

SON