İsrail´de yapılan bir ankete göre Netanyahu karşıtı halkın çoğunluğu Gantz´ın koalisyona katılması gerektiğini belirtiyor.
İsrail’de yayınlanan bir ankete göre, seçilmiş Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yeni hükümeti aşırı sağcı ve ultra-Ortodoks partilerle oluşturmak üzere olmasından dolayı 10 İsraillinin yaklaşık 6'sı İsrail demokrasisinin geleceği hakkında endişe duymakta.
İsrail’de Channel 12'nin anketine göre katılımcıların yüzde 61'i İsrail demokrasisinin geleceği için endişeli olduklarını ifade ederken, yüzde 35'i böyle hissetmediklerini söyledi.
Anket, Netanyahu liderliğindeki sağcı bloktaki partilere oy vermiş olan katılımcıların yüzde 41'inin ve buna karşılık Netanyahu karşıtı bloktaki partilere oy verenlerin yüzde 82'sinin endişeli olduğunu ortaya koydu.
Katılımcılara eski Savunma Bakanı Benny Gantz'ın liderliğindeki Ulusal Birlik Partisinin aşırı sağcı Dini Siyonizm, Otzma Yehudit ve Noam partilerinden biri veya birkaçı yerine Netanyahu'nun hükümetine katılıp katılmaması gerektiği de soruldu. Katılımcıların yüzde 39'u bu soruya "evet" cevabı verirken yüzde 46'sı "hayır" dedi. Netanyahu karşıtı blok seçmenlerinin yüzde 63'ü Gantz'ın Likud liderliğindeki koalisyona katılması gerektiğini belirtti.
Gantz ise Channel 12'deki bir söyleşi sırasında bu fikre karşı çıkarak, "Netanyahu'nun ağzından çıkan bir kelimeye bile inanmıyorum" ifadesinde bulundu.
İki lider 2020'de bir birlik koalisyonu kurmuş fakat Netanyahu'nun başta yapmış oldukları rotasyon anlaşmasının sonucunda Gantz'ın kendisinin yerine başbakan olmasını engellemesiyle koalisyon bir yıldan az sürmüştü. Gantz açıklamasında, Netanyahu'yu geçtiğimiz haftalarda imzaladığı çeşitli koalisyon anlaşmalarıyla, Batı Şeria'da görev yapan bazı güvenlik kuvvetleri birimlerinin kontrolü konusunda aşırı sağcı bakanlara yeni yetkiler vererek 'İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) parçalara ayrılmasına' izin vermekle suçladı. Gantz aynı zamanda koalisyonuna getirdiği aşırılık yanlısı partileri kontrol altına alamaması halinde Netanyahu'nun ülkeyi parçalayacağı konusunda uyarıda bulundu.
Netanyahu şimdiye kadar aşırı sağcı Otzma Yehudit, Dini Siyonizm ve Noam partileriyle koalisyon anlaşmaları imzaladı; ultra-Ortodoks Şas ve Birleşmiş Tevrat Yahudiliği partileriyle imzalayacağı anlaşmaları da önümüzdeki günlerde sonuçlandırması bekleniyor.
Otzma Yehudit ile imzalanan anlaşmada, Netanyahu parti başkanı Itamar Ben Gvir'i İsrail Polisi ve belki de Sınır Polisi'nin Batı Şeria'daki birliği üzerinde yetkiye sahip olacak olan ulusal güvenlik bakanı olarak atama konusunda anlaştı. İddiaya göre Netanyahu Batı Şeria'daki onlarca yasadışı İsrail yerleşimini yasallaştırma konusunda da anlaşmaya vardı.
Ben Gvir, 'sadık olmayan' Arapların sınır dışı etmeye çalışılacağı, terör mahkûmlarına idam cezası getirileceği ve güvenlik güçlerinin Filistinli şüphelilere ateş açma kurallarının gevşetileceği konularında söz vermişti.
Netanyahu, Dini Siyonizm Partisiyle yaptığı anlaşmada parti başkanı Bezalel Smotrich'i maliye bakanı yapmanın yanında, yerleşim yeri inşası izinlerinden, Filistinli evlerin yıkılmasından ve daha geniş anlamda Filistinli sivil hayatı kontrolden sorumlu, kıdemsiz bir bakan olarak görev yapacak bir çift Savunma Bakanlığı organının kontrolünü bir aşırı sağcı parti üyesine, hatta belki Smotrich'e vermeyi kabul etti.
Smotrich Filistin Yönetiminin dağıtılması için ısrar etmişti. Bunun yanında bölgede yaşayan Filistinlilere eşit haklar vermeden Batı Şeria'nın büyük bölümünü İsrail topraklarına katma konusunu desteklemekte. Smotrich ayrıca Netanyahu'nun ceza davasında karşı karşıya olduğu dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlamalarını iptal edecek yasanın çıkarılması için kampanya yürütmüş ve nihayetinde Ortodoks Yahudilik kanunlarına göre yönetilen bir devlet kurulmasını desteklediğini ifade etmişti.
Likud'un Avi Maoz'un tek Knesset vekilli homofobik Noam Partisi ile anlaşmasında ise, Netanyahu Maoz'u Başbakanlık’ta 'ulusal Yahudi kimliği'nden sorumlu devlet kurumunu yürütmekle görevli bir bakan yardımcısı olarak atamayı kabul etti. Bu yeni kurumun en az 29 milyon dolar bütçesi ve 12 kişiden fazla çalışanı olacak.
Dışarıdan öğretim ve ortaklıklardan sorumlu Eğitim Bakanlığı birimi de Maoz'un kontrolüne verilerek onu okullarda eğitime veya ders vermeye yetkili gayri resmi kuruluşlar konusunda yetki sahibi haline getirecek. Maoz aynı zamanda hem İsrail ordusundaki kadın askerliği hem de her yıl gerçekleşen Onur Yürüyüşünü sona erdirmek için çalışacağını ifade etti.