Kendisini İsrail´e destek vermekten hiçbir şeyin alıkoyamayacağını dile getiren, İftira ve İnkarla Mücadele Birliği (ADL) eski Başkanı Abe Foxman, aşırılık yanlısı parti liderlerinin, koalisyon görüşmelerinde istediklerini elde etmeleri halinde hiç hayal edemediği bu durumun gerçekleşeceğini belitti.
The Jerusalem Post'un yayınladığı röportajda Foxman, "İsrail'e olan desteğimin şartlı olduğunu söyleyeceğim bir noktaya geleceğimi hiç düşünmemiştim. [İsrail'e olan desteğim] her zaman koşulsuz olduğunu söyledim ancak doğru değil. 'İsrail'i seviyorum ve İsrail'i çoğulculuğa saygı duyan bir Yahudi ve demokratik devlet olarak sevmek istiyorum' demenin kötü bir durum olduğunu düşünmüyorum” dedi.
“İsrail demokrasiden uzaklaşırsa, onu destekleyemem” diyen Foxman, daha geniş Yahudi toplumunun bakış açısının kendisininkini yansıttığını ancak Netanyahu'nun yeni hükümette rol üstlenen aşırılık yanlısı Otzma Yehudit'in liderlerinin köklü değişiklikler yapmasına izin vermeyeceği konusunda iyimser olduğunu da sözlerine ekledi.
Amerikalı Yahudilerin ve Amerikan yönetiminin de, İsrail’in yeni hükümetine karşı tavır alabileceğini belirten Foxman, "Bibi, İsrail'de demokrasinin yapısını değiştirirse, İsrail'in ABD'deki desteğinin yapısını da değiştirecektir. Kuşkusuz Amerikan Yahudi cemaatinin, muhtemelen genel toplumun ve eğer merkez-sol olmaya devam ederse ABD hükümetinin desteği değişecektir” dedi.
Birliğe katılmasının 50 yıl ardından 2015'te ADL'den emekli olan Foxman, "Netanyahu’nun [Amerikan Yahudilerinin] sahip olduğu çok ciddi endişeleri görecek kadar duyarlı ve akıllı olduğunu düşünüyorum" dedi. Foxman bu konuda, Netanyahu'nun geçtiğimiz günlerde gazetecisi Bari Weiss ile yaptığı ve “Bezalel Smotrich, Itamar Ben-Gvir ve Avi Maoz da dahil olmak üzere aşırılık yanlısı parti liderlerinin istediği aşırılıklara izin vermeyeceğini” belirttiği bir röportaja işaret etti.
Netanyahu, Ben-Gvir ile kendisine ülke polisi üzerinde yetki veren ve homofobik parti lideri Maoz ile ulusal-Yahudi kimliği üzerine kontrol veren anlaşmalar yaptı. Netanyahu ayrıca Smotrich'in maliye bakanlığını üstlenmesi konusunda da anlaşmaya vardı.
Ancak bu isimlerin, LGBTQ onur yürüyüşlerini yasaklamak, sadık olmayan İsrailli Arapların vatandaşlıklarının alınması ve Ortodoks olmayan Yahudilerin haklarını geri alınması gibi görüşleri destekledikleri biliniyor.
Netanyahu'nun halihazırda, Ortodoks olmayan din değiştirmeleri tanımayı engelleyecek bir yasayı desteklemeyi kabul ettiği bildiriliyor.
Netanyahu, Weiss'a verdiği röportajda bu tür taleplerden paniğe kapılanların bu kadar endişelenmemesi gerektiğini dile getirerek "İsrail, Talmud yasasıyla yönetilmeyecek. LGBT forumlarını yasaklamayacağız. Bildiğiniz gibi, bu konudaki görüşüm, en kibar şekliyle ifade etmek istersem, keskin bir şekilde farklı. Hukuk ülkesi olmaya devam edeceğiz” dedi.
Foxman, JTA ile yaptığı farklı bir röportajda, aşırılık yanlılarının yargıyı siyasallaştırma, açık ateş düzenlemelerini gevşetme, Ortodoks olmayan Yahudiliğe geçişlerin tanınmasına son verme ve kamuya açık LGBTQ olaylarını yasaklama önerilerinden dolayı endişeleri olduğunu belirtti. Foxman, “Tek bir şey değil. Bizi Orta Çağ'a geri götüren bir sürü şey. Dolayısıyla bu, hukuk sistemi açısından demokrasiyi baltalıyor. İster LGBT olsun, ister Muhafazakar hareket veya İsrail'de ilerleme kaydeden Reform hareketi olsun, herkes için insan hakları veya eşitliği kısıtlıyor” dedi.
82 yaşındaki Foxman Holokost kurtulanı ve ABD Holokost Müzesi'nin yönetim kurulu üyesi.