Kuş üzümünden elde edilen bir konyak çeşidi olan ve Aşkenaz Yahudilerinin geleneksel olarak Pesah bayramında tükettikleri Slivovitz, Birleşmiş Milletler´in korunması gereken kültürel mirasları listesine alındı.
Slivovitz şarabının UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesi kararı, geçtiğimiz hafta Fas’ta gerçekleştirilen ve Fransa’nın da başarılı bir kampanya ile baget ekmeğinin de listeye alınmasını sağladığı UNESCO konferansında açıklandı.
Yahudi kültürünün bir parçası olmasına rağmen içkinin listeye alınması talebi, Balkanlar, Doğu ve Orta Avrupa’nın çoğu ülkesinde olduğu gibi, ülkenin vazgeçilmez içkilerinden biri olan Sırbistan’ın başvurusu ile değerlendirmeye alındı.
2019 yılındaki vefatına kadar Slovak kültürel ve tarihi çalışmaları üzerine çalışan ve çalışmalarına Slivovitz’in tarihini de dahil eden araştırmacı Profesör Martin Votruba, Moment dergisine 2014 yılında verdiği röportajda, Yahudilerin içeceği bu bölgede keşfettiklerini anlatmış, “Avrupa’daki krallıklara göç eden Yahudiler bu içkiyle tanışmış ve adeta kültürlerinin bir parçası haline getirmişlerdir,” demişti.
İçecek özellikle 19. yüzyıl civarında Polonya Yahudileri ile birlikte anılır hale geldi. O dönemde alkol üretimi, bar ve taverna işletmelerinde öne çıkan Yahudiler, içkinin sunumunu arttırınca ve özellikle de kaşerut kurallarına uygun beslenmede içkinin kullanımını keşfedince içki daha çok tüketilir hale geldi.
Şarap, geleneksel konyak ve bazı votka türlerinin aksine, kuşüzümünden elde edilen slivovitz, üzüm bazlı alkollü içecekler için geçerli olan titiz kaşerut kurallarının çoğundan muaf olduğundan, üstelik bira, viski ve diğer votka türleri gibi buğday temelli olmadığından Pesah’ta kullanıma uygundu. Üstelik, fiyatı da diğerlerine göre daha erişilebilir durumdaydı.
Tüm bunların ardından, merkezi İtalya’da bulunan Gastronomi Bilimleri Üniversitesi Slow Food Bio-çeşitlilik Vakfı, içki için yayınladığı ön yazıda, “Polonyalı Ortodoks Yahudilerin bayram içeceği olarak tükettikleri kuşüzümü konyağı” olarak tanımladığı Slivovitz’in bazı bölgelerde adının Pesah Slivovitz’i (Polonya dilinde Śliwowica Paschalna) olarak bilindiğini de belirtti.
Polonyalı Yahudilerin, yanlarında getirdikleri Slivovitz ile birlikte, büyük gruplar halinde ABD’ye göç etmelerinin ardından bu içki, adeta onlar ile birlikte anılır hale geldi. Günümüzde ABD’de satılan Slivovitz’in büyük çoğunluğu Yahudi müşterilere, özellikle de Pesah bayramının dönemi ilkbaharda sunuluyor.
Popülerliğini yitirmiş olsa da içki halen bazı sinagoglardaki kiduş masalarında ve Amerika’daki Yahudi yaşamının kültürel hafızasında yerini korumaya devam ediyor.
Yazar Michael Chabon, alternatif bir tarihten bahsettiği ve kurgu bir Yahudi kasabası olan Sitka’da geçen polisiye romanı ‘Yidiş Polisler Birliği’ndeki baş karakteri, Yidiş konuşan dedektif Meyer Landsman’ın bu içkiyi sert bir şeyler içmek istediği zamanlarda tükettiğini anlatıyor.
1990 yapımı Barry Levinson filmi ‘Avalon’, ABD’ye taşınmış Polonyalı Yahudi göçmen bir ailenin hikayesini anlatırken, içeceği filmin ana karakterinin babasının kendi ülkesindeyken daima tercih ettiği içecek olarak anlatıyordu. Filmde, “O hiç su içmezdi. Ah, hem de nasıl içki içerdi! İçmekten vazgeçemediği şu içkinin adı neydi?” diye soran karaktere bir diğeri, “Slivovitz. Slivovitz. Ona ‘sokak ve düş’ derdi. O içkiden bir bardak içince ancak bir sokak yürüyebilir, ardından da yere düşülürdü!” diye yanıt veriyordu.
Slivovitz yavaşça, aralarında sadece bazıları Yahudi olan diğer Doğu Avrupa göçmenleri ABD’de asimile oldukça, yerini diğer içkilere bırakmıştı. Fakat son dönemlerde nostaljik bir geri gelme süreci yaşayan içeceğin adına pek çok popüler New York barının menüsünde rastlanmaya başlandı. İçkiyi listesine alan New York barlarından Avenue Deli’deki Second Floor Bar & Essen’de ve şehrin şık restoranlarından Sırp mutfağı sunan Kafana’da, Manischewitz ve Slivovitz ile yapılan pek çok kokteyl hazırlanıyor.