Moşe Pasensya
Hanuka ve saf zeytinyağı
“Olea prima omnium arborum est.. /Zeytin bütün ağaçların ilkidir!”
Efsaneye göre Havva ile yasak meyveyi yiyerek cennetten kovulan Adem, 930 yaşında öleceğini hisseder ve Tanrı'dan kendisini ve tüm insanlığı bağışlamasını istemeye karar verir. Bahçenin koruyucu meleği Şit’e duasına karşılık ona iyilik ve kötülüğü bilme ağacından üç tohum verir ve onu gömmeden önce babasının ağzına koymasını söyler.
Adem bundan kısa bir süre sonra ölür; Tabor Dağı yakınlarındaki Hevron Vadisi'ne gömülür. Adem'in gömüldüğü yerde üç ağaç ortaya çıkar: zeytin, sedir ve selvi.
Bu hafta Yahudi geleneğinde özel bir öneme sahip olan zeytinin özüne bir yolculuk yapacağız.
Zeytinyağı insanların yaşam biçimini hızla değiştirdi. Lambalarda yakıt olarak yakıldı, ilaç merhemi olarak kullanıldı, sabun yapıldı ve kraliyet, savaşçılar ve diğer önemli insanları meshetme ritüellerinde yer aldı. Garip bir şekilde Asurlular ve Babilliler bölgede zeytin ağacına aşina olmayan tek eski uygarlıktı.
Gethsemane Bahçesi, Eski Kudüs Şehri'nin hemen dışında, Zeytin Dağı’nın eteğinde bulunan sekiz kadim zeytin ağacından oluşan küçük bir korudur. Adı, Aramice gat semãnê kelimesinden gelir. Yakın zamanda burada
2. Tapınak dönemine ait ritüel banyosu mikve keşfedildi. İtalya Ulusal Araştırma Konseyi 2012’de yaptığı araştırmada, bahçedeki birkaç zeytin ağacının insanlık tarafından bilinen en eskiler arasında olduğunu buldu.
İsrail Devleti, sembol olarak Menora'nın etrafındaki zeytin yapraklarını seçmiştir. Zeytin yaprağı, İsrail Devletinin dileği olan barışı simgeler. Zeytinden üretilen yağ, Tapınak’taki Menora'yı aydınlattığı için zeytin, ışığı da sembolize eder. Tüm dünyayı aydınlatan bu ışık devlet sembolünde temsil edildi.
İsrail, Kenan’ı fethettiğinde ‘Zeytinyağı Ülkesi’ olarak tanımlandı (Devarim 8:8). Kandil yağı, hayatın üç temel unsurundan biriydi: buğday, şarap ve yağ (Devarim 11:14). Tapınağa gelenler, sunakta tahıl, şarap ve saf yağ sunuları kurban ederlerdi.
Günümüzde, Yahudiler Şabat akşamı amotsi berahası ile iki somun ekmeği (tahıl), Kiduş ile şarap ve Şabat başlamadan önce kandilde (lampara) yağ yakarak kutsama yapar.
Süleyman Peygamber şöyle yazdı: “Emir kandil, Yasa ise ışıktır” (Özd.6:23).
Zeytin Ağacı için kullanılan İbranice sözcük, kelimenin tam anlamıyla ‘yağ ağacı’ anlamına gelen ‘Etz Shemen’dir. Parlamak anlamına gelen bir kökten gelir ve İbranicesi Güneş anlamına gelen ‘Şemeş’ kelimesiyle bağlantılıdır. Bu da içimizde taşıdığımız Neshama’yı - fiziksel dünyada sahip olunabilecek en üst ruh seviyesini temsil eder.
“İnsanın ruhu Tanrı'nın mumudur” (Süleymanın Meselleri 20:27).
Bu nedenle sonsuzluğa uğurladıklarımızın ardından mum yakma geleneğimiz vardır.
Manevi (Mistik) düşünce saçmalamak değil Yaratışın kendisinden ilham alabilme kudretidir. Bunun için büyük bir kaba ve yüce bir gönle sahip olmak gerekir.
ZEYTİNYAĞI NASIL MANEVİ İLHAM VEREBİLİR?
İronik olarak, bu yüksek kaliteli ürünü üreten meyvenin yok edilmesidir. Düşünce derneklerinde de olduğu gibi kendinizi yok etmezseniz tekrar doğamazsınız. Bilgelik, zihin gelişimiyle birlikte yaşam deneyiminin ürünüdür.
Bilgelik, yaşam koşullarının dengeli ve uygun bir şekilde yorumlanması ve bu bağlamda akıllıca ifade edilmesi için ‘yakıttır’. Herkes hayatta zorluklar yaşar. Bunlar bazen acı vericidir. Zeytin gibi, hayat da sık sık bizi sıkıştırır, bedeni ve zihni gücünü tüketir. Ancak Işık yaranın içinde gizlidir. Bu zeytinyağı yakmanın sırrıdır.
Yağın sergilediği dört nitelik, özünde ortaya çıkan dört ruhsal ve psikolojik özelliğin fiziksel bir tezahürüdür. Hayatımızda ‘kandil yağı’ gibi olmaya çalışabiliriz.
Nasıl? Kandil yağını karakterize eden dört özelliğin nasıl elde edilebileceğini öğrenerek.
Yağ - Olgun zeytinlerin ezilip dövülmesiyle üretilir
Zeytin ciddi bir şekilde ‘alçakgönüllü’ olmalı ve yağını vermesi için preslenmelidir. Zeytinlerin ezilip preslenerek yağ haline getirilmesi tevazu kavramını temsil eder.
Kendimizi gerçekte kim olduğumuzu görmek, önyargılarımızı, kör noktalarımızı ve hatalarımızı keşfetmeye açık olmak, bizim gelişmemizi sağlar.
Zeytinyağı, katı maddelere derinlemesine nüfuz eder
Parmaklarımızdan ve kıyafetlerimizden yağı çıkarmanın ne kadar zor olduğunu biliriz. Yağlar, vücut dokusunun çok ötesine nüfuz ettiğinden, tarih boyunca bedensel yaralara çare olarak kullanılmıştır.
Bu nüfuz etmenin doğrudan sonucu, kandil yağına benzer hale gelme ve başkalarını derinden etkileme yeteneğimizdir. Kendimizi başkalarıyla paylaşabilir ve gerçek bir ilişki içinde olabiliriz.
Dünyada “Gerçek sen” ile boy göstermek ve sonra diğer kalplerle derinden bağlantı kurmak cesaret ister.
Yağ diğer sıvılarla karışmaz
Yağı suyla karıştırmaya çalıştığınızda, yağ belirgin kalır, suda çözülmez veya suyla birleşmez. Alçakgönüllülük ve samimi ilişkiler, kişinin duygusal olarak tamamen aşağı çekilmesine ve sürüklenmesine asla izin vermemelidir.
Kişi bireysel kimliğini kaybetmemelidir. Bir ilişkinin güzelliği, iki farklı bireyin kendilerini birbirleriyle paylaşmayı seçmeleridir.
Tıpkı kandil yağı gibi, diğerinin kimliği tarafından tüketilmeden başka bir insanı nasıl anlamlı bir şekilde hissedip deneyimleyeceğinizi bilirsiniz.
Yağ suda çözünmemekle kalmaz, yükselir ve diğer sıvıların üzerinde yüzer
Sembolik düzeyde, bu paradoksal görünüyor: Yağ mütevazi mi, yoksa kibirli mi?
Ezilir, ancak zirveye çıkar. Kendinizi ezmek, başkalarıyla bağ kurmak ve aynı zamanda farklılığınızı korumakla ilgili bu üçlü süreç, nihayetinde tıpkı kandil yağı gibi zirveye çıkmanıza ve etrafınızdaki her şeyin üzerinde ‘yüzmenize’ neden olmalıdır.
‘İlahi'nin bir parçası’ olduğunuzu (Betzelem Elokim) ve dünyamız için her an HAşem'in bir temsilcisi olduğunuzu fark etmek, bir kişinin kendisini yok edilemez ve sağlıklı olarak deneyimlemesine izin verir.
Bu kibirden değil, kişinin ruhunun sonsuzluğun bir parçası olduğunu fark etmesinden gelir.
Parlayan bir menora olmamız, içimize ve çevremize ışık tutmamız ve dünyayı aydınlatmamız için yağ gibi olmalıyız.
İlk olarak, alçakgönüllülük ve dürüstlük sanatını keşfetmeliyiz. İkincisi, ilişkilerimizde gerçekten görünmek için kendimize izin vermeliyiz. Üçüncüsü, farklılığımızı ve bireyselliğimizi korumalıyız ve dördüncüsü, içimizde her zaman ‘en üstte’ olan o ilahi parçanın farkına varmalıyız.
Yahudilik, özellikle de Hanuka Bayramı, sıradan insanların nasıl yağ benzeri olup ışık saçtıklarını öğretmeye gelir. Hayatımızda cennet gibi bir ışıltıyı tutuşturmak istiyorsak, menoralarımızdaki ışığa iyi ve derinden bakmalıyız.
Bu anlamda saf zeytinyağı, Işık Bayramı Hanuka'nın özünü temsil ediyor.
Evlerinizin ışık ile dolması dileğiyle, Hanuka Sameach.