•İşgal yıllarında bizi sırtımızdan vurmayan, işgalcilerle işbirliği yapmayan tek gayrimüslim komşularımızdır Sefarad Musevileri… Hatta, Mustafa Kemal´i destekledikleri için, bazıları bizzat Kuvayı Milliye´ye katıldığı için, Yunan ordusu tarafından evleri yakıldı, dükkanları ateşe verildi, bizimle aynı eziyeti çektiler. Maalesef bizim onlara teşekkürümüz, Trakya olayları, varlık vergisi, 6-7 Eylül oldu… Bu acılı süreçlerden eriye eriye, bugün anca 1.500 kadar Musevimiz kaldı İzmir´de. YILMAZ ÖZDİL - SÖZCÜ
Bu Haftanın “Takılanlar”ı
Almanya darbe kalkışmasını yaşadı ve bugünlerde sonraki dalgalanmalarını yaşıyor.
Bu kişiler kimler?
Aralarında hangi örgütler var?
Bu ve benzeri sorular araştırılıyor.
Hepsinin ortak paydası Yabancı Düşmanlığı ve özelde de Yahudi Düşmanlığı.
İkinci Dünya Savaşı’ndan çok önce başlayan ötekileştirme sonrasında kamplara gönderme ve yok etmeyle devam etmişti. Bunların en keskin ve acı şekilde yaşandığı bir ülkede hala bunlar oluyor mu demeyin, oluyor. Bugün bir iş vesilesiyle gittiğim yerde gördüğüm küçük anıt bana bunları tekrar düşündürdü.
Bitmeyen kin ve öfke.
Zihnim bu sorularla meşgulken sosyal medyadan tanıdığım bir yakınımın paylaşımları beni konuya daha da itmiş oldu.
Manisa’daki Moris Şinasi Çocuk Hastanesi.
Moris Şinasi Çocuk Hastanesini iyi bilirim. Çünkü oranın başhekimliği görevini ifa etmiş olan aile fertlerimden bir yakınım vesilesiyle çok gitmiştim.
Ama şimdi bu hastane kapalı.
Şehir hastaneleri bahane edilerek kapatıldı. Sanıyorum dört yıldır da kapalı. Moris Şinasi Hastanesinin hikayesini öğrendiğinizde neden kapalı olduğuna sizler de anlam veremeyeceksiniz.
Belki de anlam vereceksiniz ama mantığını algılamak da zorlanacaksınız.
Sinan Eskicioğlu
https://ocakmedya.com/yakilan-sinagog-irkcilar-ve-moris-sinasi/
İnsan yazılarıyla değerlendiriliyor.
İlginç bir olay yaşadım ama mutlu da oldum.
Ticaretle uğraşan bir arkadaşımın yanına uğramıştım. Hoşbeşten sonra bana ‘Hocam sen Yahudi misin?’ diye sordu. Ben de kendisine ‘hem hocam diyorsun hem de Yahudi misin diye soruyorsun, biraz garip değil mi? dedim ve ekledim. ‘Benim bildiğim değilim ama valide bize ‘Musa Peygambere komşu ol’ derdi’ bu duayla Yahudi olunmaz dedim.
Bunları bana soran arkadaşım sebebini de anlattı.
Sebebini duyunca mutlu oldum.
Kendisi camilere giden birisi ve yanına gelen Yahudi bir dostu varmış. Yahudi arkadaşı kendisine sitem eder ve ‘bizi olduğundan çok farklı gösteriyorsunuz ve bizi suçlayarak bizleri kötü sanıyorsunuz’ demiş. Olan Yahudi karşıtlığından rahatsızlığını bildirmiş kısaca.
Arkadaşım da ona benim geçen hafta kaleme aldığım ‘Yakılan Sinagog, Irkçılar ve Moris Şinasi’ yazımı göstermiş. Bak demiş bu yazar İlahiyat mezunu arkadaşım ve yazısı da bu. Yahudi arkadaşı yazıyı okumuş ve çok beğenmiş.
Arkadaşım da bana ‘Hocam ilk başta kızıyordum ama sonra bilmediğimiz çok şeyleri öğreniyorum Yahudilerle ilgili’ dedi ve teşekkür etti.
Mutlu oldum.
Yahudi karşıtlığı o hale gelmiş ki sanki onlar hakkında yazı yazanlar da Yahudi imiş gibi lanse ediliyor.
İslam’la ilgili yazı kaleme alanların hepsi Müslüman mı?
Değil.
O halde artık buna alışalım, alışın…
Yahudiler de ülkemizin vatandaşları ve onların da sizlerden farkları yok.
Pazar günü Yahudi vatandaşlarımız için önemli.
Hanuka Bayramı başlıyor.
Sinan Eskicioğlu
https://ocakmedya.com/bu-pazar-hanuka/
İsrail dış politikası üzerinde çalışmalar yapan Mitvim Enstitüsü Başkanı Nimrod Goren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail ile ABD arasında on yıllardır devam eden ilişkilerin iki tarafın çıkarları çerçevesinde devam edeceği değerlendirmesinde bulundu.
Bununla birlikte yeni hükümetin aşırı sağcı bakanlardan oluştuğunda, ABD yönetimiyle siyasi düzeyde anlaşmazlıklar olacağını öngören Goren, daha öncesinde de İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria ve abluka altındaki Gazze'deki Filistinlilere yönelik açıklama ve eylemleri nedeniyle iki ülke arasında anlaşmazlıklar yaşandığını dile getirdi.
İsrailli uzman; Smotrich, Ben Gvir ve ikisinin aşırılıkçı partilerinden hükümette yer alacak muhtemel bakanlara işaret ederek, "Bu konularda anlaşmazlık olacaktır ve ABD yönetiminin aşırılıkçı unsurlara karşı nasıl muamele edeceği net değil." görüşünü paylaştı.
"İsrail-Amerikan ilişkileri yakın bir şekilde devam edecek ancak siyasi anlaşmazlıklar, belki de yolda engeller olacaktır. Blinken, ABD yönetiminin Maliye Bakanlığını alması beklenen Smotrich ve Savunma Bakanlığına getirilmesi beklenen Ben Gvir'e karşı hangi üslupla muamele edeceğine karar vermedi." diyen Goren, hükümetin şahıslara göre değil icraatıyla ölçüleceğini dolayısıyla İsrail'in son 70 yılda ABD ile ilişkilerinde oluşturduğu standartlara bağlı kalacağını söyledi.
Blinken'ın açıklamalarının Smotrich ve Ben Gvir'in taleplerine bir mesaj olduğu değerlendirmesinde bulunan Goren, "Sorulacak soru şu, Netanyahu bu faaliyetleri ne ölçüde sınırlayacak. Ve gerçekten sınırlayacak mı? Bu bağlamda ABD'nin tepkileri olacak." diye konuştu.
Goren ayrıca aşırı sağ ideolojinin sadece aşırı sağ partilerde (Smotrich ve Ben Gvir'in partilerinde) değil, Netanyahu'nun partisi Likud'da da mevcut olduğunun unutulmaması gerektiğine dikkati çekti.
İsrail-ABD anlaşmazlığının, Washington'un Filistinlilere verdiği sözlerden kaynaklanabileceğini aktaran Goren, ABD'nin Kudüs'te konsolosluğunu yeniden açmak gibi Filistin'e verdiği sözleri hatırlattı.
Goren, "İsrail hükümeti, ABD'nin bu yöndeki adımlarına karşı çıkacak. Netanyahu'nun İran meselesi ve diğer konularda eski Başkan Obama yönetimi ile geçmişte yaşadığı zor günleri unutmamamız gerekiyor." dedi.
İsrailli uzman Goren, İran konusunda da Netanyahu'nun tavrı değişmediğini aktararak, "Çünkü Netanyahu, daha önce bu konuda Obama ile bir çatışmaya girdi. Bu İsrail-Amerikan ortaklığı ve aynı zamanda İran'ın nükleer silah edinmesini engelleme çabaları için de iyi değildi. Diplomasi iyi bir şeydir ve İsrail'in Batı'daki dostları, İran'ın nükleer silah edinmesini engellemek için tüm diplomatik yolları deniyorlar." ifadelerini kullandı.
Abdel Ra'ouf D. A. R. Arnaout, Muhammed Semiz, Hacer Başer
Boyoz'un icat edildiği yerdir. İspanyolca “bollos”tan gelir.
Endülüs çöreği'dir. Ama, dünyada İzmir'den başka hiçbir şehirde yoktur.
Çünkü, Sefarad Musevileri tee 530 yıl önce İzmir'e göçettiler, Sefarad mutfağını Türk mutfağıyla harmanlayarak, Endülüs çöreğini yorumladılar, boyoz dünyaya geldi.
İbranice “İspanya” anlamına gelen “Sefarad” kültürünün, İzmir'e armağanıdır boyoz; ne İspanya'da vardır, ne İsrail'de, dünyada sadece bizdedir, sadece bizimdir.
İşgal yıllarında bizi sırtımızdan vurmayan, işgalcilerle işbirliği yapmayan tek gayrimüslim komşularımızdır Sefarad Musevileri… Hatta, Mustafa Kemal'i destekledikleri için, bazıları bizzat Kuvayı Milliye'ye katıldığı için, Yunan ordusu tarafından evleri yakıldı, dükkanları ateşe verildi, bizimle aynı eziyeti çektiler.
Maalesef bizim onlara teşekkürümüz, Trakya olayları, varlık vergisi, 6-7 Eylül oldu… Bu acılı süreçlerden eriye eriye, bugün anca 1.500 kadar Musevimiz kaldı İzmir'de.
(...) “Ne Mutlu Türküm Diyene” kavramının vücut bulmuş halidir Sefarad Musevileri… İnançlarımız, ritüellerimiz, kökenlerimiz farklı olsa da, vatanımız ortak, kaderimiz ortak, duygularımız ortaktır.
Mozaik değildir çünkü İzmir, ebru'dur.
Mozaikte yap boz mümkündür, ebruda imkansızdır.
Toplumu yap boz gibi parça parça ayrıştırmaya çalışanlara inat, tüm kadim renklerimizle, çok güzel bir gündür bugün.
Yılmaz Özdil
https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/sefarad-7529205/
Çin hem İsrail, hem de Filistin ve geniş çapta İslam dünyasıyla sıcak ilişkilerini sürdürebilen çok az sayıdaki ülkelerden.
Ticaret savaşları ile ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin teknoloji kısıtlamaları, Çin’i “inovasyon ülkesi” İsrail’in kapısını çalmaya yönlendiriyor. Çin, bugün İsrail’in Asya’daki birinci, dünyadaki ikinci en büyük ticari partneri konumunda bulunuyor.
Pekin yönetiminin tarihi İpek Yolu’nu yeniden canlandırmayı hedefleyen “Kuşak ve Yol” inisiyatifinin hayata geçirilmesi yönünden de İsrail, stratejik konumu itibarıyla kilit öneme sahip ülkelerden biri olarak görülüyor.
Çin’in İsrail’deki yatırımları, İsrail’in Hayfa limanını 2021 yılından itibaren 25 yıl boyunca işletecek olmasıyla başladı. Üstelik geride kalan 10 yıla baktığımızda devlet destekli Çinli firmaların İsrail’de yapmış olduğu onlarca proje de görebiliriz. Tel Aviv-Kudüs hızlı treni, Tel Aviv şehri ve çevresinde hafif raylı sistem inşası, tren vagonu ve lokomotif ihracatı, Eliyat-Hayfa, Eliyat-Aşdot ticari demir yolu nakil hattı, Sorek 1 ve Ölü Deniz su arıtma/seviye artırma çalışmaları, otoyol inşaatları, Hayfa ve Aşdot limanları işletmeciliği ve inşası gibi konularda Çinli firmalarının İsrail’e yapmış oldukları yatırımlar mevcut. Ayrıca, Çin’in İsrail ile ilişkisi sadece sanayi ve inşaat sektörüyle de sınırlı değil. Çin’in İsrail ticaretinin tam kalbine yani yüksek teknoloji şirketlerine büyük bir ilgisi ve yatırımı bulunmakta. Böylece İsrail’deki yüksek teknolojili endüstri ve altyapı projelerine yaptığı kapsamlı yatırımlar Çin’in İsrail’deki nüfuzunu artırmasına ve ABD’ye rağmen bağların kuvvetlenmesine neden oluyor.
ABD’nin yaptığı silah satışı, ticaret ve yatırım ilişkisini kesme çağrılarına rağmen İsrail, Çin ile ekonomik bağlarını her geçen gün daha da güçlendiriyor.
Sonuç olarak enerji güvenliği kaygısıyla Arap dünyasının sempatisini kazanmak için “Filistin halkının haklı davasını güçlü şekilde desteklediğini” belirten Çin, diğer yandan ABD’nin en yakın müttefiklerinden İsrail ile bağlarını istikrarlı şekilde artırıyor.
Ali Altunkaya
https://fikirturu.com/jeo-strateji/ortadogu-cine-mi-kaldi/
1. Yahudi toplumundaki var olan SEKÜLER- SEKÜLER OLMAYAN kutuplaşması iki kesim arasındaki güvensizlik ve gerilimi arttırabilir: Bu iki kutup veya kamp arasındaki mücadele nedeniyle Siyonist devletin kuruluşundan itibaren günümüze kadar geçen sürede kurulan hükümetlerin tamamı çok partili koalisyon hükümetleri şeklinde ve genellikle kısa ömürlü olmuştur. Yani ülkede hep siyasi kriz var olmuştur. İki kamp arasındaki mücadele esasen ideolojik temelleri olan bir mücadele olduğundan aslında bir DEVLETİ ELE GEÇİRME MÜCADELESİDİR. Kamplar ülkenin gelecek perspektifi bağlamında çok farklı bir vizyona sahiptir. Özellikle DEVLETİN TEMEL NİTELİKLERİ, HUKUK, ASKERLİK, YÖNETİM TARZI, Filistin Meselesinin nasıl çözüleceği ve Yahudi Diasporası ile ilişkilerin niteliği gibi hayati konularda kamplar arasında derin farklılıklar söz konusudur. Netenyahu'nun liderlik ettiği kamp son seçim sonuçlarını bir ZAFER olarak nitelendirmektedir. Fanatik dinci ve aşırı ırkçı kesim ilk defa bu kadar önemli bir siyasi güç elde etmiştir; bu "zafer ve güç tablosu"ndan hareketle, kurulacak hükümet döneminde kendi zihinlerindeki bir devleti şekillendirmek için çalışacaklarını varsaymak gerekir.
2. Ukrayna’daki savaş çok ilginç bir şekilde, bir taraftan Filistin sorununun dünya gündeminde alt sıralara düşmesine yol açarken, diğer taraftan özellikle Rusya ve Çin'in Filistin sorunu üzerinden Arap dünyasının ve Türkiye'nin desteğini almak için bundan faydalanmak istedikleri bir süreci başlatmıştır. Bu süreçte doğal olarak ABD yönetimi de Filistin sorununa duyarsız kalmamaktadır. İki Devletli Çözüm yönündeki uluslararası baskıların artmakta olduğu bir dönem söz konusudur.
3. İsrail'in son seçim sonuçlarıyla dünya kamuoyunda negatif bir imajla haklı bir kaygı oluşturması ve siyasi gücünü zayıflatması: Küresel Güç Mücadelesinde ABD başkanı Biden tarafından ilan edilen söylem (İnsan Haklarına Saygılı ve Özgürlüğü Savunan Demokrasilerin Totaliter Rejimlerle Mücadelesi) ile tamamen çelişen bir tablo. Bu çelişen tablo, ABD’nin kendi içindeki mücadelesi (Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki ideolojik mücadele) açısından da geçerlidir. Yahudi diasporası bulunduğu ülkelerde genellikle ve büyük çoğunluğuyla liberal siyasi görüşleri destekler, ırkçı ve ayrımcı yapıdaki siyasi görüşleri kendi varlığına bir tehdit olarak görür.
4. Kendi içinde kutuplaşan ve ciddi sorunları olan bir ABD'nin ülke içindeki öncelikleri ve küresel çıkarları ile İsrail’in çıkarlarının ve önceliklerinin farklılaştığı bir dönemin devam ettiği görülmektedir. Ukrayna Savaşı nedeniyle ABD liderliğindeki Batı'lı ülkelerin İran'ın nükleer programını sınırlandırma çabalarının gölgelenmesi ve dikkatlerin dağılması nedeniyle İran'ın tam anlamıyla denetlenemediği bir uluslararası ortam; bu bağlamda nükleer İran gerçeğinin bölgedeki diğer ülkeleri (Arap ülkeleri ve Türkiye) de nükleer güç olmaya teşvik edeceği ve nihayetinde bölgedeki tek nükleer güç olarak saldırılamaz olma statüsü ve caydırıcılığını kaybetme kaygısı.
5. Bölgede etkisi azalan bir Rusya ve bir ABD demek, bölgedeki dengelerin İsrail aleyhinde bozulması demektir şeklinde algılanması. Diğer bir deyişle bölgedeki dengelerin bölgesel güçler olan Türkiye ve İran lehinde değişmekte olduğu yönündeki “tehdit" algılaması.
6. İbrahim Anlaşmaları sürecinin ivme kaybetmekte olduğu bir dönemde, Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesinden İsrail ‘in en büyük kazancının Siyasi Kazanç olarak; bölge politikalarının ve Filistin Halkına yönelik politikalarının meşruiyet kazanmasıdır. İsrail'in buna ihtiyaç duyduğu açıktır. Benzer bir durum İran konusunda da geçerlidir ve İsrail'in Türkiye ile yakınlaşmaya ihtiyaç duyduğu çok açıktır.
7. Türkiye'nin terör örgütlerine karşı kararlı ve etkili bir mücadele yürütmesi, Irak ve Suriye'deki güvenlik çıkarlarını ve Doğu Akdeniz merkezli bölgedeki hak ve menfaatlerini korumadaki kararlılığı ve buna muktedir olması ve bölgedeki kirli oyunları bozma gücü bağlamında; Türkiye İsrail'de daima dikkatle izlenen büyük bir bölgesel güçtür.
8. Türkiye’nin Savunma Sanayisindeki bağımlılığının gittikçe artan ölçüde azalması demek, Türkiye üzerinde lobiler üzerinden oluşturulan siyasi etkinin azalması demektir. Gittikçe gelişen savunma sanayisi ile Türkiye'nin bölgedeki ve dünyadaki siyasi etkisinin de artması demektir. Türkiye'yi İsrail çıkarları açısından bir “meydan okuma" olarak algılayanların bundan rahatsız olması demektir.
9. Çin ile olan ilişkilerinin ABD ipoteğinde olmasının İsrail'de yarattığı huzursuzluk ve Çin'in bölge ülkeleriyle ilişkilerini ilerletme çabalarının bölgede karşılık bulması. Çin'in bölgedeki artan etkisinin İsrail için doğurabileceği olumsuz siyasi sonuçlardan duyulan kaygı.
İlyas Süpürgeci
https://www.sde.org.tr/analiz/abd-rusya-cin-ucgenindeki-israil-neden-kaygili-analizi-29299
Takılan tweetler
Yahudi cemaati Hanuka'yı kutlamaya hazırlanırken, Kral bugün Kuzey Londra'da sanat, kültür, sosyal eylem ve öğrenim için bir merkez görevi gören bir toplum merkezi olan @JW3London'da bir resepsiyon için soykırımdan kurtulanlara katıldı.
https://twitter.com/RoyalFamily/status/1603773057172127746
Fotoğraf sanatçımız İzzet Keribar’ın “Türkiye Sinagogları” sergisi, Yafa’daki Türk Kültür Merkezi’nde (Saraya) bu akşam açıldı. Açılışa, Tel Aviv-Yafa Belediye Başkanı Ron Huldai onur konuğu olarak katıldı.
https://twitter.com/TelAvivBE/status/1603487109007958031
Büyükelçi @HmuratMercan Hanuka Bayramı vesilesiyle Dünya Bankası ve IMF Başkanları’nın daveti üzerine gerçekleştirilen törene katılmıştır.
https://twitter.com/TurkishEmbassy/status/1603471925094846477
Saraybosna Sefarad Sinagogu
Günümüzde müze olarak kullanılmakta.Sinagog senede sadece bir defa Roş Aşana bayramında ibadete açılmaktadır. Fotoğrafta içerisinde Holokost’ta ölmüş 12.000 kişinin ismini barındıran kitap.
https://twitter.com/asmdbsrn/status/1600868706091171840
🍩 🕎 Hanuka bayramı yavaş-yavaş yaxınlaşır... 😋
Müəllif: Vova Şeqel
#hanuka #hanukkah #ханука #праздник #lionelmessi #kriştianoronaldo #christianoronaldo #bayram
https://twitter.com/IsrailRi/status/1595088559618547712
İsrail'de sağ'ın merkez ve aşırı-sağ ayrımı bende soru işareti uyandırıyor.
İsrail'de mevcut sağ siyasetin kurucu birçok ismi (Abba Ahimeir, Yehoshua Yeivin ve Uri Zvi Greenberg) maksimalist ve militandı.
İsrail Sağı'nın çıkışındaki temel itiraz karşılarındaki grupların (ana-akım Siyonistlerin) atıl ve dışlayıcı bir strateji izlemeleriydi.
Bu sebeple kurucu ideolog V. Jabotinsky Yahudilerin militarizasyonunu önemseyen bir konumdaydı.
Öğrencilerinden Menahem Begin'in (sonradan başbakan) Etzel komutanlığı sırasında yaptığı bir dizi terörist faaliyet de Revizyonistler içerisinde hiç de radikal eylemler olarak görülmüyordu.
Bugünkü yerleşimci siyasetin tahayyül ettiği coğrafi bütünlük fikri (Ürdün'ün iki yakasında egemenlik) Likud'un öncül partisi Herut'un seçim propagandasının temelini oluşturuyordu.
https://twitter.com/gcinkara/status/1602756359786831879
Mair Aboav Yahudi Kız Yetimhanesi 1926 yılı – Selanik
https://twitter.com/DritaEsadi2/status/1602301394123476993
✨Hanuka (ışıklar) bayramı bu sene 21 Aralık’ta New York’ta bulunan Türk Evinde de kutlanacak! Sanırım bu bir ilk olacak. Teşekkürler!
@HmuratMercan @TurkishEmbassy @TRConsulNY
https://twitter.com/karelvalansi/status/1603748613678571520
Yahudi dini nikah belgesi:
https://twitter.com/kayamerthasan_/status/1604416184425730048
İstanbul Musevilerinin #Hanuka Bayramı dolayısıyla, Dostluk Yurdu Derneği tarafından Hilton Oteli'nde gerçekleştirilecek baloya dair #Ladino ilan.
Etkinlikte #İsrail seyahatini içeren bir loto çekilişi yapılacağı da vurgulanıyor.
La Vera Luz, 4 Aralık 1969
https://twitter.com/HalicPostasi/status/1604542586265427970
Biz bu şehirde binlerce yıldır beraber yaşar, birlikte üretir, geleceğimizi ortaklaşa kurarız.
Çünkü aynı kardeş sofrasındayız. Sizleri 4. İzmir Uluslararası Sefarad Kültür Festivali'ne bekliyoruz.
https://www.youtube.com/watch?v=ce5gqvTBBdc
https://twitter.com/KonakBel/status/1603388620542468096
Avrupa Yahudi kültürü günü icin yaptigim sunum :
@muze500 Sefarad Kimliğinin Nostaljik Unsurları
https://www.youtube.com/watch?v=B_RgseCqVo8
https://twitter.com/devpinar/status/1603365493313773570
Nesim Hekim'in #Hanuka hakkında kaleme aldığı #Ladino makale.
Şalom, 23 Aralık 1981
https://twitter.com/HalicPostasi/status/1604548956209369088
Auschwitz Memorial Hanuka mesajinda bir Türk fotoğrafçının, insanı yerine çakacak güçteki fotoğrafını kullanmış.
Ülkeler, zamanlar, savaşlar, iç içe geçmiş.. insansa hep aynı.. herkesin kalbinde kötü olan şeye dur diyebileceği en az bir kalp atışı vardır..
@MetinMeteAkts 🙏🏻
https://twitter.com/baharakpinar/status/1604505730999996423
Ağa Takılanlar Öneriyor
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/evin-ilyasoglu/daniel-barenboim-80-yasinda-2011774
“Hanuka” veya Türkçesiyle “Işıklar Bayramı”, bütün dünyadaki Yahudiler tarafından 2 bin 200 yıldan fazla bir süredir İbrani takviminin “Kislev” ayının 25. gününden başlayarak sekiz gün boyunca kutlanıyor.
Bütün dünyada ve özellikle ülkemizde en çok bilinen Yahudi bayramı olan “Hanuka”, Selevkos Kralı 4. Antiochos’un Yahudilik inancını, Helenizm ile birleştirerek yeni bir inanç şekillendirmek istemesine karşı çıkan bir savaş sonrası Yahudilerin, tapınaklarını geri almasını ve Menora’yı tekrar yakmasını sembolize eder.
Bugünün anlam ve önemine ilişkin Aşkenaz Cemaati Hahamı Rav Mendy Chitrik ve Türkiye’deki genç Yahudi din adamlarından Rav İzak Peres ile Hanuka’yı konuştuk.
https://medyascope.tv/2022/12/18/2-bin-200-yillik-bir-yahudi-gelenegi-hanuka-bayrami/
https://hasturktv.net/natanyahu-hukumeti-kurulmadan-kanunlar-cikartmaya-basladi-bile/
Kahire’deki Mısır Yahudi cemaatinin başı Magda Haroun, Mısır’ın Kahire kentindeki Shaar Hashamayim Sinagogu’nun dışında görülüyor.
https://www.birgun.net/haber/1930-lu-yillarda-trakya-sehirleri-413564
https://haber.sol.org.tr/yazar/israili-ne-yapacagiz-359301
II. Dünya Savaşı’nın acıları arasında binlerce insana yaşama umudu olan Türk diplomatlar, namı diğer Türk Schindler’ler.
https://www.cumhuriyet.com.tr/cumhuriyet-pazar/umudun-listesi-2013122