Türkiye'de hakem problemi nasıl çözülür?

Vedat LEVENT Spor
18 Ocak 2023 Çarşamba

NG Araştırma Firması’nın 4-11 Ocak 2023 tarihleri arasında 15 yaş üzeri, Türkiye genelinde 1502 kişinin katılımı ile gerçekleştirdiği kamuoyu araştırmasında katılımcılara şu ilginç soru sorulmuş:

“Türkiye Ligi maçlarını yabancı hakemlerin yönetmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?”

Bu soruya katılımcıların yüzde 50’si konuya olumlu baktığını ifade etmiş. Yüzde 26 hakemlerin yerli ya da yabancı olmasının fark yaratmayacağını söylerken sadece yüzde 24 bu konuya olumsuz bakıyor.

Fenerbahçe ve Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç, Kasım 2022’de yabancı hakemlerle alakalı şu açıklamaları yapmıştı:

"Hakem performansı ortada… Zaman alana kadar geçici bir dönem yabancı hakemi irdeleyelim konusunu gündeme getirdik. Suudi Arabistan'da ve Yunanistan'da yabancı hakemlerin görev alması uygulanan bir yöntem. Kulüpler Birliği olarak bizim düşüncemiz şöyle; şu an 22-23 hakemimiz var. 29 hakeme ihtiyacımız var. Altı eksiği yabancı hakemlerle giderme konusunda ısrar var.”

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF)’nun eski hakemlerinden Abdullah Yılmaz, Türk futbolundaki hakem sorunuyla ilgili olarak 15 Ekim 2021’de gzt.com’a verdiği röportajda Türkiye'deki hakem meselesinin 'çıkmaz sokak' olduğunu ifade ederken bu konunun kısa süre içerisinde çözülemeyeceğini belirtiyordu. 1960’lardan bu yana değişmeyen bir yapının olduğunu ifade eden Yılmaz, hakem sorununun artık kulüplerin canına tak ettiğinin altını çiziyordu. Yılmaz sorunun Merkez Hakem Kurumunda kurumsal yapıdan uzaklaşıldığı ve ikili ilişkilere ağırlık verildiği için büyüdüğünü vurguladı. Yılmaz düşüncelerini şöyle ifade etti: “Merkez Hakem Kurulu (MHK)'nda ikili ilişkiler sayesinde görev alınıyor. Merkez Hakem Kurulları değişmiyor. Sistemin bekçilerini siz orada tutarsanız sistem aynı şekilde devam eder. MHK'nın içindekiler 60 yaşın altına düşmüyor. Riva'da inanılmaz tesisler yaptıklarını söylüyorlar. Peki insana yatırım yaptık mı? Hakem barışı sağlanabilirse sentez yapılabilirse ve müdahale edilmezse bu iş bir-iki senede çözülebilir.”

26 Aralık 2020’de Independent Türkçe, hakem problemine derinlemesine eğilen bir yazı dizisi yayınladı. FIFA kokartlı eski hakemler Mutlu Çelik ve Selçuk Dereli ile spor yorumcusu Ömer Faruk Ünal’ın konuyu tartıştığı yazı dizisinde sorunla alakalı olarak bazı önemli tespitler yaptılar.

Hakem eleştirilerinin Türk futbolunun her döneminde olduğunu ifade eden Mutlu Çelik, özellikle hakem eğitimiyle alakalı sıkıntıların altını çizdi:

“Babadan oğula. Bu ülkede bazı soy isimlerinin hakemlik camiasından çekilmeleri lazım. Bizim hakem yöneticilerinde kabahat var. Hakemleri 50 metrekare salona mahkum ettiler. Bilgisayar üzerinden eğitim veriyorlar. Siz bu çocuklara pratik vermiyorsunuz. Futbol salon oyunu değildir. 4 bin 800 metrekare alanda oynanan canlı bir oyundur. Hakem yöneticileri, hakemlerini sahada eğitsinler. Futbolu iyi bilmeyen, üniversite mezunu adamları alıp da hakem yapmasınlar. Futbol oyununu bilen insanlardan hakem yapmalıyız. Her gün antrenman yapıp, futbol oynayacaklar. Hakemlik teknoloji işi değil. 'Teknoloji girerse hakemlik biter demiştim', bitiyor da.” 

Eski Hakem ve Gözlemciler Derneği Başkanı aynı zamanda FIFA kokartlı eski hakem Selçuk Dereli, futbolda TFF ve kurullarına güvensizlik olduğunu ve bu nedenle her alınan kararda insanların ciddi tereddüt ve endişeleri olduğunu söyledi. Dereli, özellikle kurum yapısına yönelik sıkıntıların altını çizdi.

"TFF ve kurulları da kağıt üzerinde özerk görülüyor ama seçimlerin ve kurulların oluşturulma şekilleriyle topluma güven vermiyor. TFF özerk kurum ama karşısına bir aday çıkacağı zaman imza toplanmasına imkân verilmiyor. Bu yaşananlar da insanların futbola olan güvenini azaltıyor. AİHM, Tahkim Kurulu bağımsız olmalı diye karar verdi. Ben hep MHK'nın da bağımsız olmasını öneriyorum. Eğer kurullarda bağımsızlık sağlanırsa ciddi anlamda güven tesis edilir ve insanlar da oyuna yönelir. Kurullara olan güvensizlikten dolayı insanlar oyunu konuşmuyor. Tabi belli bir kesimin işine de geliyor bu durum. 

Maçları izliyorum ve bazı hakem yönetimlerine bakıyorum. Genel anlamda söylemiyorum ama bazı maçlardan ciddi rahatsızlıklar duyuyorum. Geçtiğimiz yıl Trabzonspor-Başakşehir çekişmesinde yaşananlar ortada. Şimdi bir hakem, bir takımın aleyhine hata yaptığında sözleşmesi iptal ediliyor. Bu karar üzerinden hakemlere mesaj gönderiliyor. Hakemlerin algılarını bozmaya çalışan bir anlayış var. Genel manada söylüyorum bunu. TFF'de güçlü olan, MHK'ya, Tahkim Kurulu'na adamlarını yerleştiriyor. Hakem kadrosu da ne yazık ki böyle belirleniyor. Böyle mi olmalı? Akraba ilişkileriyle mi bu işler belirlenmeli? Hayır. Liyakatle belirlenmeli. En büyük problemler bunlar.”

Dereli, ayrıca en çok bağıranın aynı zamanda en çok söz geçiren olduğunun altını çizdi. Dereli sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen sezon MHK uygulamalarında gördük. Bağıranlar ne yazık ki haklı çıktı. Ne yazık ki kurullarda gücü olan, gücü nispetinde algı peşinde ve bunda etkili oluyorlar.”

Dereli, yabancı hakemler için de şu düşüncede olduğunu söyledi: “Yabancı hakem gelmesi çözüm değil. Almanya'dan Fransa'dan gelecek hakemler elit kategori mi olacak zannediyorlar. Onlar zaten iyi hakemleri kendi liginde kullanıyorlar. Bize gelse bile iyi hakemleri göndermeyeceklerdir.”

Tüm fikirleri topladığımızda ortaya şöyle bir reçete çıkıyor:

-      Yabancı hakemlerin kullanılması yarar getirmeyecektir.

-      Kurulların ve kurumların bağımsız olması gerekiyor.

-      Hakem eğitimlerinin geliştirilmesi gerekiyor.

-      En çok bağıranın en haklı olduğu sistemin değişmesi gerekiyor.

-      Kişisel ilişkilerin minimuma indirilmesi gerekiyor.

Umuyoruz hakemlik müessesi bu kurumsal yapıyı düzenleyebilir ve tartışmalara nokta koyabilir.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün