Borsanın bir yatırım aracı olarak değerlendirilmeden önce bilinmesi gerekenler…
Son dönemde borsaya olan ilginin ve yerli yatırımcının artmasının sebebi nedir?
Sermaye piyasaları uzun yıllardır Türkiye’nin finansal hizmetler sektöründe geri planda kaldı. Bankacılık aktif büyüklüğünün GSYİH’ya oranı %120’ler civarındayken, BİST piyasa değerinin GSYİH’ya oranı %30-%35 arasında. Dünya Borsalar Federasyonu verilerine göre ABD’de bu oran %200’lere yaklaşıyor. Dünyada bu oranın ortalaması %130’larda. Son verilerle küreselde yaklaşık 95-100 trilyon dolarlık piyasa değerinde 58 bin şirket halka arz olmuş durumda. Bizde ise bankacılığın tüm finansal kuruluşların aktif büyüklüğü içindeki payı %82, yatırım tarafındaki kuruluşların %7 civarında. Keza bizde borsa işlem hacminin büyük bir kısmı da borçlanma enstrümanları piyasasında. Bu istatistikler Dünya Bankası, Dünya Borsalar Federasyonu, Türkiye Bankalar Birliği tarafından farklı dönemleri içerse de ve ekonomik gelişmeler ile değişse de aşağı yukarı bu oranları baz kabul edebiliriz. Gelişmiş ekonomilerde özetle sermaye piyasaları para piyasalarından daha baskındır. Sigortacılıkta da bu böyle. Hatta sigorta şirketlerinin bankası vardır. Bizde tam tersi genelde. Bireysel emeklilik fonları da bu anlamda çok önemlidir. Sermayenin tabana yayılması gelir dağılımı eşitsizliğinin giderilmesi, şirketler için uzun vadeli finansman imkânı, kurumsallaşma, şeffaflık, kayıt dışı ekonomi ile mücadele gibi birçok yan faydayı da beraberinde getirmektedir. Özetle, başta gençler olmak üzere yerli yatırımcıların borsaya ilgisi bu anlamda önemli ve kıymetli bir kazanımdır. Son dönemlerde kripto para piyasalarında yaşanan sıkıntılar, döviz kurunun belli bir bant aralığında dalgalanması, BİST100 endeksinin enflasyon karşısında TÜİK verilerine göre reel getiri imkanı sunması, halka arzların sayısının artması, endeks bazındaki gelişim, mevduatta son dönemdeki faiz gelişimini göz ardı edersek alternatif getirilerdeki görece düşüklük, teknolojik gelişmeler ile yatırım ürünlerine kolay ulaşım ve gençlerin bu alandaki yatkınlıkları gibi nedenlerle borsada yatırımcıların ve gençlerin sayısında artış gözlemleniyor. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi, Dünya Yatırımcı Haftası gibi sektörün yatırımcıyı bilinçlendirme çabaları da bunda etken. Ancak her durumda davranışsal finans ile endeksteki hızlı hareketler ve oynaklıklar aslında dikkati buraya odaklayan en önemli etkenlerden biri. FAKAT, özellikle küçük yatırımcı çok ama çok dikkatli olmalı. Piyasanın yıllardır değişmeyen kabulleri, kuralları vardır. Algoritmik işlemler, nitelikli kurumsal yatırımcı, hisse bazında portföy dağılımları, asimetrik enformasyon, manipülasyon, işlem kesiciler, açığa alım-satım gibi piyasa kavramları ve en önemlisi portföy yönetim teorileri, küçük yatırımcıların ve bu piyasaya yeni girenlerin genelde aşina olmadığı kavramlardır. Yatırımcı olmak iyidir ancak en temel kural “BORSADA OYNANMAZ”. Borsa bir oyun yeri değil, uzun vadeli yatırım yeridir. Arbitraj yani fiyat değişimlerinin sunduğu fırsatlar kadar dünyada kâr payı yani temettü gelirleri için tercih edilen bir yatırım yeridir. Borsada halka açık şirketlere ortak olunur. Yani şirketlerin ve sektörlerinin performansı ile ekonomik gidişat esas dikkate alınmalıdır.
İnsanların nelere yatırım yapacağı konusunda sosyal medyanın bir etkisi var mı?
Davranışsal finans 2002 yılında ‘Nobel Ekonomi Ödülü’ aldı. Mesela Trump’ın tivitlerinin tahvil piyasasındaki oynaklığa etkisi için ‘Volfefe Index’ diye bir endeks vardı. Ayrıca akademik literatürde ‘Noise Risk’ yani sosyal medyanın piyasalar üzerindeki ‘gürültü (riski) etkisi’ üzerine yapılmış çok sayıda çalışma vardır. Ancak yatırımcıların çok dikkat etmesi gereken bir konu bu. Spekülasyonla manipülasyon arasındaki ince çizgi günümüzde sosyal medya ile çok fazla aşındırılmış durumda. Ekonomik veri ve yorumlardaki kimi yanlışlar sosyal medyada doğru kabul görebilirken, doğrular da yanlış olarak kabul görebiliyor. Sosyal medyanın birçok alanda böyle bir kamuoyu algısı etkisi var. Nitekim ABD Sermaye Piyasası Kurumu (SEC) ile bir dönem ters düşen ve eski yönetim ile davalık olan Elon Musk Twitter’ı sosyal medyanın yanlış kullanımını düzeltmek amacı ile aldığını açıkladı. Gerçi aynı Musk iki kripto para üzerinden kripto para piyasalarında bir dönem oynaklıkları da yaratan kişiydi. Bizde yatırımcıların bu hususta bilmesinde fayda olan başlıklar var. Mesela TCMB ve Bankacılık Kanunu, finansal kurumlar hakkında asılsız söylemler cezai yaptırımlar içerir. Keza, kapalı mesajlaşma grupları ile sosyal medya platformlarında ‘piyasa dolandırıcılığı suçu’ olarak kabul görecek, kısaca manipülasyon veya içeriden öğrenme (Insider Trading) denilen suçlar küçük yatırımcılar arasında tüyo olarak adlandırılan başlıklar asla değildir. Unutulmamalıdır ki, kimse kimseye, hele tanımadığı bir kimseye veya kitleye bedava bir bilgiyi, ürün ve hizmeti, kazanç vaadini durup dururken vermez. Ayrıca yine sermaye piyasası mevzuatı gereği yatırım tavsiyesi ve danışmanlığı SPL tarafından ilgili uzmanlık belgesine sahip kişiler ve SPK tarafından lisans verilmiş yetkili finansal kurumlar tarafından yapılabilir. Bireysel emeklilik ve sigortacılıkta da bu benzer şekildedir. Özellikle lisans belgesi olmayan, web sitesinde yeterli ve kurucuları hakkında sorgulanabilir bilgi olmayan yabancı menşeli şirketlere, aracı olduğunu iddia eden kişilere ve yerlere çok dikkat edilmesi lazım. Borsada ve piyasada yatırım yaparken dikkat edilmesi gereken başka kabuller de var. İlgilenenler bunları daha önceki Şalom gazete yazılarımda ve çeşitli TV demeçlerimde bulabilirler. Örneğin, bilmediğiniz suya balıklama atlamayın, açılmayın. Kayıp, kazanç seviyelerinizi, fon büyüklüğünüzün birikimlerinize oranını ve bekleme sürelerinizi baştan belirleyin. Sonsuz düşen ve sonsuz çıkan bir piyasa dünyada yoktur. Piyasa yükselirken de düşerken de zaman zaman kendini düzeltir. Paniklemeyin. (Zorunlu) Beklemeyi göze alamayacağınız durumlarda kısa vadeli işlemlere girmeyin. Kayıp, kazanç noktalarınızı iyi ve başta belirleyin. Israrcı olmayın. Bilgiyi kaynağından alın veya en az iki farklı görüşteki kaynaktan dinleyin, sonra kendi kararınızı verin. Temel ve teknik analiz ile finansal ve ekonomi okuryazarlığına yatırım yapın. Bunlar temel kabullerden bazılarıdır. Keza aracı kurumlar, bankalar, portföy yönetim şirketlerinden de piyasanın işleyişi ve kuralları hakkında bilgi almak en doğrusudur. Sürekli veri akışını takip etmek zordur, dikkatli olmak gerekir. Bu noktada yatırım fonları ve daha uzun süreli olarak emeklilik fonları önemli bir alternatiftir. Asimetrik enformasyon, içeriden öğrenenlerin ticareti, manipülasyon gibi bir sürü teknik terim vardır. VİOP, açığa satış, devre kesici, kurtaj, temettü, rüçhan, kaldıraçlı işlem, KAP, izahname, halka arz, vb. bir sürü kavram ve işleyişi anlamadan sadece “kâğıt alıp satmak” dediğimiz jargonla borsaya yatırıma gelinmez. Futbolda ofsayt, taç, sarı kart, penaltı, elle oynama bilmeden, ısınmadan halı sahada maça çıkmak gibi olur bu durum.