Obezite, kişinin yaşam kalitesini ve sosyal hayatını ciddi şekilde etkileyen bir hastalıktır. Obezitenin neden olduğu hastalıklar vücudu zamanla yıpratarak yaşamı 10-12 yıl kısaltır. Özellikle çocukluk çağında obezite, tüm dünyada ve ülkemizde artık çok yaygın.
Ceysi Kazado
Dünyada her geçen gün daha yaygın hale gelen obezite ne yazık ki çocuklarda en sık görülen kronik hastalık halini aldı. ABD’de her üç çocuktan biri, ülkemizde ise beş çocuktan biri fazla kilolu kategorisinde. İleri yaşlarda görülen birçok hastalığın çocukluk çağında başlayan obezite ile ilgili olduğu düşünüldüğünde toplum sağlığı için önemli bir tehdit olarak görülmelidir. Bu nedenle, çocukluk çağı obezitesinde, doktorlara ve ailelere büyük sorumluluk düşer.
Obezitenin oluşturduğu komplikasyonlar
-Şeker hastalığı
-Koroner kalp hastalığı
-Hipertansiyon
-Kanser
-Eklem hastalığı
-Safra kesesi hastalığı
-Akciğer hastalığı
Obezite nedenleri
-Fazla enerji alımı
-Az enerji harcanması
-Genetik faktörler
-Psikolojik sebepler
Çocuklarda obezite teşhisi
Çocukluk çağında obezitenin teşhisi yetişkinlerle aynı değildir. Yetişkinler için kullanılan BKİ sınıflaması çocuklar için kullanılmaz. Boy ve kilo değerleri kullanılarak hesaplanan BKİ (Beden Kütle İndeksi) değerinde çocuğun yaşına ve cinsiyetine göre sağlıklı aralıkta olup olmadığına bakılır. Bu işlemin alanında uzman beslenme uzmanları tarafından yapılması doğru olur. Çocuğu düzenli aralıklarla takip etmek, boy, kilo ve bel çevresi değerlerini sağlıklı yaşıtlarıyla kıyaslayarak değerlendirmek önemlidir.
Çocuklarda obezite tedavisi
Çocukluk çağında obezite ile mücadele etmek için aileye büyük sorumluluk düşmektedir. Obez çocuklarda amaç çocuğu zayıflatmak değil, ona doğru beslenme alışkanlıklarını kazandırabilmektir.
Beslenme tedavisi: Hızlı kilo vermeye neden olan popüler diyet uygulamaları çocuklar için uygun değildir. Büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkilerler. Bunun yerine çocuğa doğru beslenme alışkanlıkları edindirmek önemlidir. Çocuğun diyetinde şu değişiklikler yapılabilir:
* Ara öğünlerde paketli işlenmiş gıdaların yerine ev yapımı sağlıklı atıştırmalıkların konulması,
* Meyve ve sebze porsiyonlarının arttırılması,
* Yağ içeriği yüksek ‘fast food gıdalar’ yerine çocukla birlikte evde sağlıklı pişirme yöntemleri kullanılarak hazırlanabilecek besinlerin tercih edilmesi,
* Gazlı, asitli ve şeker içeriği yüksek içecekler yerine ayran, taze sıkılmış sebze veya meyve suları, süt, kefir gibi sağlıklı içeceklerin tercih edilmesi,
* Çocuğun yaşam alanındaki tüm bireylerin sağlıklı beslenme davranışları edinmesi,
* Okul yaşamındaki yanlış beslenme tercihlerinin sağlıklı alternatifleriyle yer değiştirilmesi,
* Beyaz ekmek, pirinç, patates gibi nişasta içeriği yüksek karbonhidratları çocuğun diyetinde azaltılıp yerine tahıllı ekmekler, bulgur, yulaf gibi posa içeriği daha yüksek karbonhidrat kaynaklarının arttırılması,
Bu süreçte sağlıklı beslenme davranışlarının oturmasının zaman alacağını unutmamak gerekir. Zararlı ancak oldukça çekici olan sağlıksız besinlerden uzak durmanın çocuklar için ne kadar zor olacağı fark edilmeli ve çocuğa destek olunmalıdır.
Egzersiz: Çocuğun hem kemik sağlığının hem de bedensel ve sosyal gelişiminin desteklenmesi için egzersiz ve spor önemlidir. Ayrıca kilo kontrolü sürecini de kolaylaştırır. Fiziksel aktivitenin artırılması için bazı ufak değişikliklerden yararlanılabilir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
* Okul ile ev arası yürüme mesafesindeyse, araba veya servis kullanmak yerine okula yürüyerek veya bisikletle gidip gelmesini sağlamak,
* Bilgisayar, televizyon veya telefon ile geçirdiği vakit için çocukla anlaşarak süre kısıtlaması koymak,
* Spor faaliyetlerine katılımı için destek olmak, çocukların kendisine en uygun sporu seçmesi için üzerinde baskı yaratmayacak şekilde çabalamak,
* Ailecek merdiven kullanımını yaygınlaştırmak, birlikte açık hava etkinliklerine katılmak, doğada vakit geçirmek,
* Okulda diğer velilerle birlikte fiziksel aktiviteyi artıracak etkinlikler planlamak.
Uyku düzeni: Araştırmalar göstermektedir ki uyku süresinin yeterli olmaması hormonlar üzerinde etki göstererek açlık-tokluk dengesini bozmaktadır. Bu durum da obezite için risk teşkil eder. Çocukların daha yeterli ve dengeli bir uyku geçirmeleri için aileler de geç saatlere kadar uyanık kalmamalı, çocuğa örnek olmalıdır. Günde 8-10 saat uyumak ve 23.00-02.00 arası mutlaka uykuya denk getirmek yaş aralığına göre değişmekle birlikte çocuklar için en sağlıklı olanıdır.
Çocukların ilerleyen hayatlarında sağlık açısından güvende olmalarını sağlayabilmek için, çocukluk çağı obezitesinde zamanında müdahale etmek ve alanında uzman diyetisyenlerle birlikte çalışmak son derece önemlidir. Çocuklarda obezite görülmesinin en büyük nedeninin aile kaynaklı olduğu ve eğer çocuğun beslenme davranışları değiştirmek isteniyorsa öncelikle çocuğun yaşam alanındaki beslenme hatalarının düzeltilmesi gerektiği unutulmamalıdır.