Acı kayıplarımız Tuna ve Şaul Cenudioğlu'nın ardından…

Yaşar BİLDİRİCİ Toplum
15 Şubat 2023 Çarşamba

Çok kıymetli Şaul Ağabeyim ile dostluğumuz uzun senelere dayanmaktaydı.

İki sene evvel bir pazar günü, Hahambaşımızın evinde, Antakya Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Hahambaşımız, Moris Levi ve ben bir araya gelip saatlerce Antakya’daki yaşantılarını dinleme ve bunu anlatırkenki mutluluklarına şahit olma şansına eriştim. Sohbetimiz bir ara Hatayspor’a geldi. Kulüplerinden de ne kadar gurur duyduklarını, hiçbir maçı kaçırmadığını dile getirdi Şaul Abi.

Her bayram Şaul Abi’yi arar hem onun hem de tüm Antakyalı kardeşlerimin bayramlarını kutlamayı eksik etmezdim.

İki ay evvel, Amerika’da yaşayan kardeşim ve eşlerimiz ile unutulmaz bir Antakya turu yaptık. O yöreyi görüp yaşadıktan sonra, insan bir başka dönüyor İstanbul’a. Halkı, iklimi, yemekleri, samimiyeti, kültürü, halkların oluşturduğu mozaik yapı, her şeyi ile adeta büyülemişti bizi Antakya.

Şaul Abi’nin bizlere göstermiş olduğu misafirperverlik sayesinde adeta evimizde hissettik. Sahip olduğu bilgilerle bizi aydınlattı. Şaul Abi gibi bir insanın hayatınızda olması demek, bir anahtara sahipsiniz demektir. Açılması gereken her kapıyı sizin için açmaya çalışan, yardımsever, büyük gönüllü bir insandı Şaul Abi. Nitekim Antakya gezimizde her kapıyı açtı bizlere. Sayesinde Antakya Protestan Cemaati başı Peder Francois ile tanışıp kiliselerini ziyaret ettik. Akabinde o esnada kapalı olan Katolik kilisesini açtırıp bizleri gezdirdi. Ziyaretimiz sırasında Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile bir araya geldik.  Hahambaşımızın selamını ve imzalamış olduğu kitabı kendilerine armağan ettik.

Sohbetlerimizde Şaul Abi’nin ne kadar sevilip sayıldığına canlı olarak tanık oldum. Belediye Başkanımız kendisini yere göğe sığdıramıyordu. Sokakta Şaul Abi ile yürürken pek çok kişinin selam verdiğini, elini öpmeye çalıştığını görmek beni çok mutlu etti. Hep aklı Antakya Musevi hayatını ve cemaatini daha ileri götürmekteydi. Sürekli eski bayramlardan ve kalabalık sinagogdan bahsedip, gözleri dolardı. Çok şık, suratı her zaman gülen, pozitif, yapıcı, eşsiz Türkçesi ile herkesi kendine hayran bırakan bir abimizdi.

Depremin haberini aldıktan sonra, kendisini ve Antakya’daki dostlarımı sürekli aradım. Maalesef Şaul Abi ve Tuna Abla’yı kaybetmemizin haberini büyük bir üzüntüyle aldım. Birbirlerinin hayatına sıkı sıkı tutunan bu iki güzel insan, el ele bu dünyadan göçüp gittiler. Dün kendilerini bir kraliçe ve bir kral gibi uğurladık. Bu dünyada ne kadar güzel izler bıraktıklarına cenaze esnasında Moris Levi kardeşimizin yaptığı konuşmadan, cenazeye katılan sevenlerinin göstermiş olduğu sevgi ve hürmetten tekrar şahit oldum.

Yolları ışık, mekanları cennet olsun.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün