Tam olabilmek için birbirimize ihtiyacımız var - Şabat Şekalim

DÖRT ÖZEL ŞABAT- DÖRT ÖZEL PERAŞA: ŞEKELLER ŞABATI ŞABAT ŞEKALİM

Nazlı DOENYAS Kavram
15 Şubat 2023 Çarşamba

Adar ayının girişinden Kurtuluşumuzun Zamanı Pesah´a uzanan Dört Özel Peraşa, o hafta okunan Şabat peraşasına ek olarak, bize her sene yeni mesajlar vererek bizi Özgürlük Bayramımız Pesah´a hazırlar. Dört Özel Şabat-Dört Özel Peraşa´nın birincisi Şekeller Şabat´ı- Şabat Şekalim, kişi başı verilecek yarım şekel mitsvasından bahseder: “Tanrı adına yapılacak bağış, bu miktara göre yarım şekeldir. Ne zengin olan bu yarım şekelden fazlasını, ne de fakir olan bu miktardan eksiğini verebilir.” Şabat Şekalim bu yıl 18 Şubat Cumartesi günü.

Her biri özel olan Şabat günlerinin bazılarında, sinagogda o haftanın Tora bölümü/ peraşasının yanında ek Tora bölümlerinin de okunduğunu görürüz.

Dört Özel Şabat vardır ki, bir bayrama, Roş Hodeş’e, Hanuka, Purim’e denk gelmeseler bile bu günlerde her Şabat okunan haftanın peraşasına ek olarak o Özel Şabat’ın peraşası da okunur.

Bu özel Şabat’lardan biri, dörtlü bir seri ‘Arba Peraşiyot/Dört Peraşa’ olarak karşımıza çıkar. Roş Hodeş Adar; yani Adar ayının ilk gününden önce (veya tam Roş Hodeş Adar’da/Adar ayının ilk gününde) başlayan bu dörtlü seri, Pesah Bayramına hazırlık yolunda, Nisan ayının başlarına kadar uzanır.

Arba Peraşiyot’ta okunan ek peraşalar

Bu yıl 18 Şubat Cumartesi okunacak Şabat Şekalim’de bu haftanın peraşası Mişpatim’e ek olarak, yılda bir kere herkesin sayım ve Mişkan için yarım şekel bağışlaması mitsvasının olduğu Tora bölümü (Şemot 30:11-16) okunur. Arba Peraşiyot’un ikincisi, bu yıl 4 Mart Cumartesi gününe gelen Hatırlama Şabat’ı /Şabat Zahor’da bu haftanın peraşası Tetsave’ye ek olarak okunacak Tora bölümü (Devarim 25: 17-19), şüpheyi ve sebepsiz nefreti simgeleyen Amalek’in yok edilmesi mitsvasından bahseder. Dört Özel Peraşa’nın üçüncüsü, Şabat Para, bu yıl 11 Mart Cumartesi günü. Bu Şabat’ta, haftanın peraşası Ki Tisa’ya ek olarak kızıl ineğin külleri serpiştirilerek yerine getirilen, spritüal kirlilikten arınma mitsvasının yer aldığı Tora bölümü (Bamidbar 19:1-22) okunur. Bu yıl 18 Mart Cumartesi günü okunacak Arba Peraşiyot’un sonuncusu Yeni Ay Şabat’ı/Şabat Ahodeş’tir. Bu haftanın peraşaları Vayakel ve Pekude’ye ek olarak okunan özel Tora bölümü (Şemot 12:1-20), yeni ayın ilanı ve Pesah sederinde matsa ve acı otlar yeme mitsvasını anlatır.

Dört Özel Şabat’ın birincisi Şabat Şekalim bu yıl 18 Şubat Cumartesi günü.

Şekalim peraşasında okunan kısmın çıkış yeri nüfus sayımı ve Mişkan’ın bakım, onarım, korbanlar ve diğer hizmetlerini karşılamak için bir ödenek oluşturmak olsa da Tora ve bayramlarımız bugün hayatımıza uyarlayabileceğimiz güncel mesajlar vermeye devam ediyor.

“Tanrı adına yapılacak bağış, bu miktara göre yarım şekeldir” (Şemot 30:13).

Tanrı Hizmetinde kullanılan her şeyin tam, eksiksiz ve mükemmel olması gerekirken neden bu mitsva için peraşanın üç yerinde özellikle yarım şekel verilmesi vurgulanıyor? Bunun hakkında sayısız yorumlardan birini, Rabi Dr. Tzvi Hersh Weinreb şöyle açıklıyor: “Hiçbirimiz tam bir varlık değiliz. Hiç kimse spritüal olarak bir bütün değildir. Her birimiz bir resmin sadece yarısını oluşturuyoruz ve tam olabilmek için birbirimize ihtiyacımız var. Bu nedenle, kendi kendimize yeterli olmadığımızı, bunu tek başımıza yapamayacağımızı, tam olmak için başka birilerine ihtiyacımız olduğunu idrak etmemiz ve kendimize hatırlatmamız için yalnızca yarım şekel katkıda bulunmamız isteniyor.”

Farklı bir yorum, Bilgelerimizin Öğretileri Pirke Avot 2:21’de Rabi Tarfon’un öğretisine dayanır. “Senden bütün işleri bitirmen beklenmemektedir. Ancak işleri yapmaktan kendini alıkoyma lüksüne de sahip değilsin.” Yalnızca yarım şekel vermemizin istenmesi, bizden beklenilenin, bir görevin tam olarak tamamlanması olmadığına işaret eder. Etrafımızı, toplumuzu, dünyamızı iyileştirmek için, felaketlerin yaralarını sarmak için yapılması gereken çok şey var. Bunları tamamlamaya ömürler yetmez. Katkımızın bir anlamı olup olmayacağını sorgulamadan, yapılması gerekenlerin ucundan kenarından tutarsak bile bize düşeni, bizim ‘yarım’ımızı ortaya koymuş oluruz. Her birimizin yapabileceği tek şey elimizden gelenin en iyisini yapmak ve üzerimize düşeni yapmaktır.

“Ne zengin olan bu yarım şekelden fazlasını, ne de fakir olan bu miktardan eksiğini verebilir” (Şemot:30:15).

R.A. Conyer, zengin ve fakirin aynı tutarı ödemesi gerektiğinin açıkça belirtildiği bu bölümün önemine dikkat çekiyor. Conyer’e göre katkıların eşitlenmesi, geleneğimizin ve topluluğumuzun inşası için birlikte çalışan her bireyin önemini gösterir. Her insan önemlidir. Her insan, ‘hem zengin hem de fakir’ topluluğumuzu zenginleştirme potansiyeline sahiptir. R. Conyer buna sadece zengin-fakir olarak değil, erkek-kadın, genç-yaşlı, bekâr-evli ve benzeri geniş bir pencereden bakmamız gerektiğini vurguluyor. Her bir bireyin topluma katkıda bulunacak bir şeyleri var. Bu yoruma ek olarak zenginin de fakirin de aynı miktarda katkıda bulunmasının istenmesi, Tanrı’nın gözünde zenginin de fakirin de aynı değeri taşıdığını simgeler. Conyer’in belirttiği gibi farklılıklarımızdan bağımsız olarak her birimizin topluma katacağı değerler olduğu gibi, yine farklılıklarımızdan bağımsız olarak her birimiz Tanrı’nın Benzeyişi’nde yaratıldığımız için Tanrı’nın Gözü’nde her birimiz eşitiz.

Mişpatim ve Şekalim

Bu haftanın peraşası Mişpatim’de, geçen hafta okunan ve On Emrin verildiği Yitro peraşasının daha detaylandırıldığını görürüz.

R.Jonathan Sacks, On Emir’in beşer emirden iki grup olarak ele alınabileceğini belirtir. İlk beşli grupta Tanrı ile aramızdaki ilişkiler ele alınır (anne-babaya saygı emri de Tanrı ile ilişkimiz kategorisine girer, çünkü Tanrı gibi anne ve babamız da bizi dünyaya getirmişlerdir). İkinci beşli grup, diğer insanlarla ilişkilerimize odaklanır. Bu haftanın Özel Peraşası Şekalim zengin-fakir Tanrı Huzurunda herkesin eşit olduğu ve günlük yaşantımızda bunun bilincinde olarak hareket etmemiz gerektiği mesajını verirken, bu haftanın peraşası Mişpatim de toplumda insanların arasındaki anlaşmazlık ve çatışmalara yönelik kuralları anlatıyor.

R.A. Conyer, cinayetlere ve hırsızlara olduğu kadar sözleşmeli hizmetlilere ve yabancılara da nasıl davranmamız gerektiği, bayramların nasıl kutlanacağı, etle sütün karıştırılmaması, anlaşmazlıkları çözmek ve adil kararlar vermek için mahkemelerin nasıl kurulacağı ve benzeri konularda 53 mitsvayı (23’ü Yap!, 30’u Yapma! şeklinde) Mişpatim peraşasında bulduğumuzu belirtir.

On Emir, Şekalim ve Mişpatim’den her biri, sağlıklı, güçlü ve sağlam bir toplum oluşturabilmemiz için birbirimizle ilişkilerimizde nelere dikkat etmemiz gerektiğini anlatmaya çalışıyor. Conyer’in belirttiği gibi birbirimize gösterdiğimiz eşitlik ve saygı, topluluğu ve toplumu güçlendirir. Öldürmeyi, çalmayı sadece fiziksel olarak düşünmeyelim, birinin itibarının ‘öldürülmesi’, birinin fikirlerinin ‘çalınması’, kişinin özgüveninin ‘zarar görmesi’ ve benzeri davranışlar da toplumu parçalanmaya doğru götürür. Mişpatim peraşası, Yahudi geleneğimizin temelini oluşturan adil ve saygılı davranma kılavuzunun ana hatlarını aktarıyor.

Mişpatim - ‘kendi’ aklımızla düşünebilmek

Mişpatim peraşası toplum içinde birbirimizle adil ve saygılı şekilde yaşayabilmemiz için gerekli kuralları belirtirken aynı zamanda her an uyanık olmamızı da hatırlatıyor.

Günümüze çok uygun olan ‘Geçersiz bir duyumu kabul etme’ (Şemot 23:1) pasuğu bize geçersiz, yalan, doğrulanmamış bir duyuma, habere inanmamamız gerektiğini öğretiyor. Bu şekilde doğruluğundan emin olmadığımız bir haberi etrafımızla paylaşarak bunun daha geniş kitlelere yayılmasına alet olmamamız gerektiğini de anlatmış oluyor. Yine günümüzde geçerli olan çoğunluk etkisini ele alan “Kötülük etmek için çoğunluğun peşinde olma” (Şemot 23:2) pasuğu da eğer bir şey yanlışsa, bunu insanların çoğunluğu yapsa bile onlara katılmamamız gerektiğini anlatıyor (Raşbam, Rabenu Behaye).

Şekalim peraşası birbirimiz olmadan tam olamayacağımızı, birbirimizi bütünlediğimizi bize hatırlatırken, Mişpatim peraşası yine bu doğrultuda günlük yaşamlarımızda etrafımızdakilere; aslında bizi tamamlayan kişilere davranışlarımızda kısacık bir an durup düşünmemizi öneriyor. Bize kendimizi rüzgârda savrulan bir yaprak gibi genel akıma bırakmamamız, kendi aklımız, bilincimiz doğrultusunda ‘düşünerek’ hareket etmemiz gerektiği mesajını veriyor. Bu şekilde karşımızdakine adaletli, dürüst ve saygılı davranarak hem birlik ve bütünlüğümüzde hem de toplumumuzun sağlam temellerinin korunmasında kendi payımıza düşen bölümü yerine getirmiş oluruz.

Kısa Kısa ŞABAT ŞEKALİM

İsmi: Şabat Şekalim, Şekeller Şabat’ı anlamına gelir. Şekel, Moşe Rabenu’nun o dönemde standart para birimi olarak belirlediği gümüşün ağırlığıdır. Yarım şekel, bugünün yaklaşık 10 gram gümüşüne tekabül eder.

Nerede bahsedilir? Şemot kitabı, Ki Tisa peraşası (30:12-13) Şekalim mitsvasını açıklar. Bu düzenleme Mişna’da da belirtilir: “Adar'ın ilk gününde Şekel’ler… konusunda halka duyuru yapılır” (Mişna Şekalim 1: 1).

Neden gerekliydi? Tora, Yahudilerin bilinen şekilde kişi başı sayılmalarını yasaklar. Nüfus sayımı gerektiğinde insanların her biri bir nesne bağışlar. Sonra bağışlanan bu nesneler sayılarak nüfus sayımı gerçekleşirdi. Şemot kitabında da böyle bir sayımda zengin fakir gözetmeksizin her yetişkin erkeğin Mişkan’ın yapımı ve bakımı için yarımşar şekel bağışta bulunması mitsvasından bahsedilir (Şemot 30:13).

Yarım şekel mitsvasının işlevi: Bu mitsvanın iki temel işlevi; nüfus sayımı olarak savaşa uygun olan tüm yetişkin erkekleri saymak ve Mişkan’ın (çölde kurulan geçici Tapınak) korban, bakım, hizmetler ve diğer masraflarını karşılamak için bir fon oluşturmaktı.

Neden bugün? Mişkan ve Bet Amikdaş zamanında, ayların başı Nisan’da Mişkan’ın masrafları için toplanan bütçe hazır olurdu. Bundan bir ay önce, Adar ayının başı/Roş Hodeş Adar’dan hemen önceki Şabat (veya Roş Hodeş Adar Şabat’a gelirse o gün) herkesin yarım şekel getirmesi gerektiği, halka ilan edilirdi (toplumun çoğunluğu Şabat günü bir arada bulunduğu için).

Bugün ne yapılır? Tora’da belirtilen yarım şekel mitsvasının anısına ‘Zeher Lemahatsit Aşekel' Adar ayının başlangıcından Purim’de Megillat Ester’in okunuşuna kadar bu amaçla yapılan bağışlar toplanır. Geleneklerimize göre ailedeki her birey için, yarım gümüş şekel (yaklaşık 10 gram gümüş) karşılığı bir bağış verilir. Bunun nasıl yapılacağı konusunda Rabilerden bilgi alınabilir. Bu mitsvayı en iyi şekilde yerine getirmek isteyenler, yaşına bakmaksızın ailenin her bireyi için, hatta evin hanımı hamileyse, karnındaki bebek için de bu bağışı yapar. Yarım Şekel Mitsvası anısına verilen bağış, Purim mitsvalarından olan ihtiyaçlılara yapılan Matanot Laevyonim bağışından ayrı, farklı bir bağıştır.

Günümüz için mesajı: Etrafımızı, toplumumuzu, dünyamızı iyileştirmek için her birimizin katkıda bulunma potansiyeli vardır. Dünyayı tek başımıza kurtaramayacaksak bile başlangıç için kendi payımıza düşeni yapabiliriz.

*Dört Peraşa-

http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&view=article&id=540:dort-perasa&catid=42&Itemid=222

Önemli not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya konu hakkında fikir vermek amacıyla Gözlem’den El Gid Para El Pratikante, Şemot, Megilat Ester, Pirke Avot kitaplarından ve https://jweekly.com, www.rodefsholomtemple.org, https://upj.org.au, www.jtsa.edu, https://outorah.org, https://uscj.org sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır.  Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.

*Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün