200 kişi tarafından imzalanan dilekçe, "Bu darbenin ilk ve ana kurbanları biz olacağız. Onu durdurmak için düzenlenen kampanyanın merkezinde olmak bizim görevimiz" diyerek Arap toplumunu toplu protestolara katılmaya çağırıyor.
Geçtiğimiz hafta, önde gelen 200 civarında İsrailli Arap, hükümetin planladığı yargı reformuna karşı bir dilekçe imzalayarak toplumlarını bu plana karşı kitlesel protestolara katılmaya çağırdılar.
Aralarında belediye başkanları, eski milletvekilleri, önde gelen profesyoneller, sanatçılar ve profesörlerin olduğu Arap liderler dilekçede, yasal kontroller ve dengeler sarsıldığı takdirde, büyük ihtimalle ilk zarar göreceklerin azınlık toplumu olduğu konusunda uyarıda bulunuyor.
Dilekçede "Hem özel hem de genel seviyede tüm vatandaşların hayatlarını etkileyecek olan bir rejim değişikliği yaşanmakta. Arap toplumu bunun ilk kurbanı olacak. Hükümet yargı sistemine zarar verme niyetinde; mahkemeler daha önce bizim ulusal ve medeni haklarımızı korumada başarısız oldularsa da onların varlığı hükümetin bize daha fazla zarar vermesini engelledi" ifadeleri bulunuyor.
Dilekçe, değişikliğin "Özellikle Knesset'te olmak üzere" kamusal alanlarda Arapların temsiliyetini azaltma çabalarının önünü açacağı konusunda uyarılar içeriyor.
Yargı planı, aynı zamanda Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilerin hakları için mahkemeye başvuramayacakları ve dolayısıyla daha fazla zarar göreceklerine dair endişeleri arttırdı.
Dilekçede "Bu yüzden halkımıza ve bizi temsil eden kuruluşlara seslerini yükseltmeleri, protesto gösterilerine katılmaları ve yerel eylemler düzenlemeye çalışmaları için ricada bulunuyoruz. Bu rejim darbesinin ilk ve ana kurbanları biz olacağız. Bu saldırıyı püskürtecek mücadelenin merkezinde olmak bizim görevimiz" deniyor.
İsrailli Araplar şimdiye kadar düzenlenen protestoların büyük ölçüde dışında yer almıştı.
