Sayın İsrail Devleti ve Yahudi Kardeşlerim;
1982 yılında Ankara’da doğdum. Ailem tarafından bana öğretilen saygı, sevgi ve dürüstlük kavramları olduğu gibi insanların düşüncelerine, etnik kimliğine ve inançlarına saygılı olmak oldu.
Çocukluk yıllarımdan günümüze kadar dikkatimi çeken konuların başında Yahudi dinine mensup insanları ve İsrail Devletini, insanlarımızın önyargılı olarak değerlendirmesi oldu. Bu önyargıların oluşmasına ise siyasilerin tutumu, görsel medya ve sosyal medya gibi araçların etkisinin olduğunu düşünüyorum. Ancak yanlış bir durum var! Çünkü Yahudi dinine mensup insanları tanımadan önyargılı olarak davranmanın kesinlikle sağlıklı bir sonuç vermeyeceği kanaatindeyim.
Anadolu’da genelde şöyle bir söz kullanılır: “Bir insanı tanımak için ya aynı yolda gideceksin ya da para verip deneyeceksin.” Peki bu önyargılı insanların bunlardan birini yapma şansı oldu mu? Ya da bu önyargıya sahip insanlar ömrü boyunca kaç Yahudi dinine mensup insanı tanıdı? Ya da İsrail Devletine kaç kez gitti? Hiçbiri olduğunu sanmıyorum.
Anadolu’da sık kullanılan sözlerden bir diğeri ise “Dost kara günde belli olur.” Bu güzel cümle ile türkü ve şarkılar bile yazılmış. Bu cümleyi günlük yaşantımızda bile hemen hemen her kötü gün yaşadığımızda dile getiririz. Bir cenazemiz olduğunda, parasız kalıp darda kaldığımızda ya da ağır bir hastalık geçirdiğimizde ilk kullandığımız cümlelerden biri olur. Böyle zor durumda yanımızda olan ve desteğini bizden esirgemeyen kişileri bir ‘dost’ olarak görmeye başlarız. Daha önce o kişi hakkında önyargılarımız bile olsa yaptığı bu dost davranıştan dolayı artık bakış açımız değişir. Çünkü en kötü günümüzde yanımızda olmuş, acımızı birlikte paylaşmış ve birlikte mücadele etmişizdir.
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş ilimizde büyük bir deprem yaşandı. Bu büyük depremde çok fazla insanımız yaşamını yitirdi. 7 Şubat’ta deprem bölgesine gelerek yardım elini uzatan ilk ülkelerden biri ise İsrail Devleti oldu. Yaklaşık 167 Yahudi kardeşimiz ülkemize gelerek acımızı paylaştı ve deprem enkazı altında canların kurtarılması için seferber oldular. Ülkemizdeki Yahudi kardeşlerimiz ise Türkiye Hahambaşılığı Vakfı aracılığıyla yardım kampanyası düzenleyerek afet bölgesindeki insanların yaralarını sarmaya çalıştı. 167 kişilik yardım ekibi; özel hayatından, ailesinden, sevdiklerinden, huzurundan ve rahatlığından fedakârlık yaparak deprem bölgesindeki insanların yaralarını sarmaya çalıştılar. Hayat kurtardılar.
Benim için iyi günde değil, kötü günde Türk halkının yanında olan insanlar dosttur. Bu resimdeki bir babanın, deprem enkazı altındaki kızının elinden tuttuğu resim unutulmayacağı gibi İsrail Devleti ve arama kurtarma ekibinde yer alan Yahudi kardeşlerimin desteğini hiç unutmayacağım.
“Dost kara günde belli olur” atasözümüzü yineleyerek, bu kara günümüzde desteğini bizden esirgemeyen İsrail Devletine, Arama Kurtarma Ekibine ve Yahudi kardeşlerime çok teşekkür ediyorum.
Saygılarımla,
H. Yener ARICI