Arnavutluk Başbakanı, Tiran´da Holokost sırasında Yahudileri kurtaran vatandaşlarının hikayelerine adanmış bir müze açmayı planladıklarını duyurdu.
Arnavutluk Başbakan Edi Rama, Kudüs’e yaptığı resmi ziyaret sırasında, müzenin Yahudi tarihi ve kültürünü de onurlandıracağını belirtti.
Besa Müzesi adını, Arnavutların II. Dünya Savaşı sırasında Yahudi komşularını korumaya motive ettiğini söyledikleri İslami namus ve onur geleneğinden alacak. Arnavutluk hem faşist İtalya hem de daha sonra Nazi Almanyası tarafından işgal edilmiş olsa da; savaş boyunca Avrupa'nın dört bir yanından gelen mültecilerin akın etmesiyle Yahudi nüfusu üç kattan fazla arttı. Arnavutluk'un Berlin'deki Büyükelçiliği, Yahudilere sahte kimlik belgeleri verdi ve birçok yerel halk onları evlerinde sakladı. İsrail'in Holokost anma kurumu Yad Vaşem, Yahudileri kurtarmış en az 75 kişiyi Uluslararası Dürüst olarak tanıdı.
Arnavutluk Kültür Bakanı Elva Margariti, “II. Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin kurtarılması, Arnavutluk tarihine yazılmış en güzel sayfalarından biridir. Hıristiyanlar ve Müslümanlar onları korumak için her şeylerini feda ettiler. Arnavutlar için Besa; çocuklarımıza bu olağanüstü hikayeyi anlatarak aktaracağımız bir değerdir. Besa Müzesi, nesiller arasında bir iletişim köprüsü, halklarımızın en iyi değerlerini paylaşmak için bir diyalog alanı olacak.”
Arnavutluk Kültür Bakanlığı yaptığı açıklamada, mekana bir tasarımcı bulmak için iki aşamalı bir yarışma açtığı bildirildi. Müze, Bakanlığın "19. yüzyıl Arnavut mimarisinin en iyi örneği" olarak tanımladığı, Tiran şehir merkezindeki tarihi House of Toptans binasında yer alacak. Basına sunulan bir fotoğraf, binanın şu anda bakıma ihtiyacı olduğunu gösteriyor.
Kültür Bakanlığı, yarışmayı daha yeni başlatmasına rağmen, Jewish Telegraphic Agency'ye yaptığı açıklamada müzeyi yıl sonuna kadar açmayı umduklarını söyledi. Yarışma evresini, Kazak-İsrailli iş adamı ve hayırsever Alexander Machkevitch finanse ediyor.
Rama, "Tiran'ın tarihinde, kentsel gelişiminde ve mimarisinde çok önemli başka dönem. Ve inanıyorum ki, Arnavutluk tarihinin belki de en şerefli olayı olan II. Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin kurtarılmasıyla ilgili, çocuklarımız ve ülkemize gelen ziyaretçilerimize dair uzun süredir devam eden bir minnet borcu yükü üzerinden sonunda rahat bir nefes alabileceğiz” dedi.