Ebeveynlik nedir? İlk karşılaşmadaki o tarifsiz heyecan, mutluluk ve kaygı yaşam boyunca ilişkimizde neleri şekillendirir? Okulu olur mu anne babalığın yoksa içinden geldiği gibi mi yapılmalı? Her fırsatta bir uzmanla mı ilerlemek gerekir? Yoksa olduğu kadar yeterli midir? Mükemmel ebeveynlik mümkün mü?
Geçtiğimiz hafta bir okulda düzenlenen veli seminerinde “Ebeveyn nedir?” diye sordum. Katılımcılardan biri “Büyük sorumluluk.” dedi. Ardından “Bitmek tükenmek bilmeyen vicdan azabı,” dedi biri. Bir başka katılımcıdan “Büyük öğrenme alanı ve öğrenirken acıtır,” geldi. “Her seferinde tükürdüğünü yalamaktır,” dedi bir diğeri.
Kitle ergen ebeveyni olunca bolca olumsuz açıklama geldi. İlişki zorlaştıkça ebeveynlik de zorlaşıyor haliyle. Aman bir tarafını incitmeyeyim diye müthiş bir nezaketle kucağa alınan bebeklerle ebeveynlerin arasına ergenlik dönemi giriveriyor.
Sahi ebeveynlik nedir?
İlk karşılaşmadaki o tarifsiz heyecan, mutluluk ve kaygı yaşam boyunca ilişkimizde neleri şekillendirir?
Okulu olur mu anne babalığın yoksa içinden geldiği gibi mi yapılmalı?
Her fırsatta bir uzmanla mı ilerlemek gerekir? Yoksa olduğu kadar yeterli midir?
Mükemmel ebeveynlik mümkün mü?
Ne olur da çocuklarımızla ilişkimiz bir kısırdöngüye dönüşür? Bu kısırdöngüden çıkış var mıdır?
Benim ebeveynlik tanımım ise şöyle:
Ebeveynlik, kendisine bağımlı olarak dünyaya gelen çocuğunun bağımlılığını azaltıp, kendi kendine yetebilen bir birey olmasını sağlamaktır.
İdealde olması gereken bu. Ama bahsi geçen değişim bir sabah uyandığında kendi kendine olmadığı için ebeveynlerin bilinçli, etkin ve aktif olmaları gerektiğine inanıyorum. Bu da sağlam, tutarlı, esnek ve açık duruş sergilemenizle mümkün.
Ebeveynlerin en çok zorlandığı da bu:
Açık ve sağlam ne demek tam olarak?
Hem tutarlı hem esnek olunur mu?
Esnediğim zaman tutarlılığımı kaybetmiş olmuyor muyum?
İmkânsız değil!
Açık olmak ilişkide her olasılığa, farklı fikirlere, bakış açılara yer açmak ile ilgili. Bunu yapabilmeniz için dinleme becerilerinizi geliştirmeniz gerekir. İletişimin yüzde 45’inin dinleme ve sadece yüzde 30’unun konuşma1 olduğunu aklımızda tutalım. Ebeveynlikte bu oranlar değişiveriyor. Çokça konuşan ve daha az dinleyen oluveriyoruz. Halbuki çocuklarımızla ilişkimizin temelinde etkin dinleme becerisi yatıyor. Her şeyi bırakın bunu muhakkak yapın diyeceğim kadar önemli. Cevap vermek, akıl vermek, yönlendirmek için değil sadece dinlemek için dinlemek. Anlamadığınız yerde konuyu açmayı destekleyen sorular sorarak dinlemek.
Sözünü kesmeden, acele ettirmeden dinlemek.
Duyduklarınızla tetiklenmeden, kaygılanmadan dinlemek.
İşte böyle etkin dinlemek zor! (Ama imkânsız değil!)
Sağlam duruş ise ilişkide zor zamanlarda bile vicdan azabına yenilmeyen, değerlerin ve önceliklerin bilincinde, güven veren tutumlar sergileyerek oluyor. Çocuklarının mutsuzluğuna, hayal kırıklığına, üzülmesine tahammül edemeyen ebeveynler sağlam durmakta zorlanır. Olumsuz olarak nitelendirilen duygu durumları bizi büyütür, evrenin merkezinde olmadığımızı gösterir ve en önemlisi geçer; kalıcı değildir. Buna rağmen mutluluk ve keyif odaklı çocuk yetiştiren ebeveynler ergenlik sürecinde manipülatif ergen davranışlarına maruz kalır (vicdan azabı), delik deşik olurlar ve kısırdöngüye girerler. Bir dahaki sefer böyle yapmayacağım dediği her şeyi yaparlar (tükürdüğünü yalamak)…
Kendine rağmen o çok sevdiğin kıymetline rağmen yapılması gerekeni yapmak gerekiyor…
İşte bu yüzden sağlam duruş sergilemek zor! (Ama imkânsız değil!)
Tutarlılık her alanda olduğu gibi ebeveynlikte de belirleyici bir özellik. Çocuklar bizi, tepkilerimizi, beklentilerimizi anlamak bilmek ve tahmin etmek ister. Tahmin edilebilir olmak ilişkiye denge getirir. Sebep - sonuç ilişkisini anlamayı kolaylaştırır. Davranışların sonuçlarını, etki alanlarını görür ve sahip çıkar ya da çıkmak zorunda kalır:
- Bir antrenman kaçırsam babam kıyameti koparır.
- Annem için ödevler çok önemli. Bir tane eksik olsa hemen söylenmeye başlar.
- Bizimkilerin mesajlarına cevap vermemem mümkün değil. Sıkıntı olur.
Verdiğim bu örnek durumlar kulağa katı, disiplinli sert bir ebeveynlik tarzı gibi gelse de aslında ilişkide tutarlılık olduğunu gösteriyor. Ebeveynlerin daha önce yaşanan benzeri durumlarda net bir şekilde beklentilerini ifade ettiklerini, uyulmadığı takdirde neler yaşanacağı konusunda ya bilgi verdiklerini ya da konuyla ilgili deneyim yaşattıklarını gösterir. Deneyimden kastım ceza, yasak, sözlü ya da fiziksel şiddet değil tabii ki ilgili konuda sıkı ve yakın takip, önceliklendirme konusunda destek ve mahrumiyet.
Sözünün eri olmak önemlidir. Hem kendimizde hem de çocuklarımızda olsun isteriz bu özellik. Tutarlılık beraberinde sözünün eri olmayı getirir. Ebeveynlik rol modellik. Hem ilişki için hem birey olarak doğru örnek olmak gerek.
21. yüzyılın yaşamsal becerilerinin başında gelen esneklik. Esenlik için esneklik.
Değişen durum ve şartlara uyum sağlayabilme, gerekli ayarlamaları ve değişiklikleri yapabilme becerisi. Koyduğun kuralın kölesi olmama hakkını kendine verebilmek. Esneklik disiplinin zıttı gibi geliyor kulağa. Ciddiyetle yaptığın programa, koyduğun kurallara her şartta uymak birçok yerde başarının olmazsa olmazlarından olarak gösterilir. Aslında kastedilen disiplin/ öz disiplindir. Esnemek disiplini tehdit eder gibi görünse de ben uyum sağlamanın kaskatı kurallara her koşulda sadık kalmaktan daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu disipline tehdit değil; takip edilmesi gereken kural ya da programın kişinin kendisinin ya da ilişkinin önüne geçmemesinin garantisi. Esnekliğe hemen bir örnek vereyim:
Pazar günleri rutinde ailecek vakit geçirdiğinizi düşünelim. Aynı zamanda ödevlerin tamamlandığı, ders tekrarlarının yapıldığı bir gün. Pazar günleri arkadaş buluşmaları için uygun değil. Bu konuda belirlenmiş kuralınız olduğunu düşünün. Önemli bir arkadaşın doğum gününde bu kuralınızı esnetebilirsiniz ve esnemenizi sözlü olarak ifade ederseniz hem çocuğunuz hem de siz duruma uyum gösterdiğinizi ve bunun farkında olduğunuzun altını çizmiş olursunuz. Çocuğunuz izin vermek istemeyeceğinizi tahmin edebilir ve bu konuda esneklik göstermeniz aranızdaki bağı güçlendirir.
Esneklik zor çünkü bir kez esnediğinizde tekrar disipline olmak zor! (Ama imkânsız değil!)
İmkânsız diye bir şey yok!
Ebeveynlik bir ilişkidir.
Canlıdır.
Dinamiktir.
İlişkinin paydaşlarından beslenir, şekillenir.
Yokuş aşağı salarsanız kısırdöngünün içinde bulursunuz.
İttire ittire güç savaşına dönüştürürseniz kopar savrulursunuz.
İmkânsız diye bir şey yok.
Mükemmel olmak dışında!
Her ebeveyn kendi çocuğu için mükemmel değil midir? Bu var sonuçta! J
Yanlış anlaşılmasın, daha iyi versiyonumuzu sergilemeye gerek yok demiyorum. Olduğumuz gerçek halimizle bize uyan yöntemleri uygulayarak ebeveynlik yapabiliriz. Ödünç alınmış fikirler, bakış açıları ve hatta uygulamalar sürdürülebilir olmuyor ve dolayısıyla kısırdöngüye geçiş işte tam da böyle oluyor!
İmkânsız diye bir şey yok!
Niyetine tutun. Kendini çocukların sahibi sanma. Her şeyi bilmediğini kabul et.
Kendi, hayallerin için onları kullanma!
İmkânsız diye bir şey yok!
______________________
1 Adler, R., Rosenfeld, L. and Proctor, R. (2001) Interplay: The Process Of Interpersonal Communicating (8th edn), Fort Worth, TX: Harcourt.