WEB'DEN SEÇMELER

•İsrail´de Filistin´le barış taraftarı olan ve demokrasiyi savunan kesimin olması toplumun bu kesiminin hükümetin aksine çoksesliliğe, barışa, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye inandığını ve bu unsurları talep ettiklerini göstermektedir. İsrail´de demokrasi sınavının Filistin ile barışın sağlanmasıyla beraber verileceği düşünülmektedir. CEREN GÜRSELER - www.politikyol.com

İzak BARON Diğer
15 Mart 2023 Çarşamba

Bu Haftanın “Takılanlar”ı

 

  • GÖZLEMCİLER İSRAİL ORTA SINIFININ, GENELDE FİLİSTİN SORUNUNA İLGİ DUYMAYAN DOKTOR, MÜHENDİS, PİLOT GİBİ TÜRLÜ MESLEKLERDEN “YEDEK ASKERLERİN”, HATTA KİMİ EMEKLİ ASKERLERİN İLK KEZ DEMOKRASİYİ KORUMAK KAYGISIYLA SOKAĞA ÇIKTIĞINI AKTARIYORLAR

Faşist parti ve hareketlerle bir koalisyon hükümeti kuran Netanyahu, ortaklarının baskısıyla yargıyı, yasamayı zayıflatacak, yürütmeyi güçlendirecek, güçler ayrılığını kaldıracak “reform” tasarılarını gündeme getiriyor. Faşist hareketler de “yerleşimci” fanatiklerin eliyle Filistin mahallelerine, bir zamanlar Avrupa’da Yahudilere yönelik pogromları akla getiren saldırılar düzenliyor, Gazze Şeridi’nde ve Batı Yakası’nda “silahlı direniş” tepkisini kışkırtıyorlar: “Terörist saldırılar” arttıkça, halk güvenlik kaygısıyla faşistlere sığınacak.

Ancak, faşizmin ırkçılığa sığınma çabaları sonuç vermiyor. Filistinlilere yönelik saldırılar protestoları hızlandırıyor. 9.6 milyon nüfuslu İsrail’de, seküler- dindar, Yahudi-Arap, solcu-muhafazakâr, LGBTQ bireyler, halk dev protesto gösterileri düzenliyor. En son Tel Aviv’de 130 bin kişi, Hayfa’da 30 bin kişi sokaktaydı; Kudüs’te polisle çatışıyorlardı. Gözlemciler İsrail orta sınıfının, genelde Filistin sorununa ilgi duymayan doktor, mühendis, pilot gibi türlü mesleklerden “yedek askerlerin”, hatta kimi emekli askerlerin ilk kez demokrasiyi korumak kaygısıyla sokağa çıktığını aktarıyorlar. Haaretz’de Gideon Levy, “Başka bir halkı ezen, ayrımcılık uygulayan bir rejimde, salt sizin için olsa bile demokrasinin yaşamaya devam edeceğini mi düşünüyordunuz” diye sorduktan sonra ekliyordu: “Geç de olsa ayırdına vardılar ya bu da bir şey”...

Ergin Yıldızoğlu

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ergin-yildizoglu/halk-istemiyor-2059084

 

  • İRAN VE SUUDİ ARABİSTAN’IN DOSTLUK BAĞLARININ GÜÇLENDİRDİĞİ BİR ORTAMDA SAVAŞIN BÖLGESELLEŞMESİNİN, DOLAYISIYLA DA CEPHENİN GENİŞLEMESİNİN MÜMKÜN OLMAYABİLECEĞİNİ İSRAİL HESABA KATACAKTIR

İsrail’in, özellikle şu anki Netanyahu iktidarının, bu yakınlaşmayı bölgesel planlarına güçlü bir darbe olarak görmemesi de imkansız. Arap dünyasıyla yakınlaşabilmesinin, Filistin sorununun rafa kaldırılmasının itici gücünü oluşturan İran korkusunun azalması isteyecekleri bir şey olmasa gerek.

Bölgenin iki büyük ülkesinin sorunlarını çözmesi İsrail’in Körfez’deki etkisini erozyona uğratacak, İran’a önleyici müdahalede bulunma niyetini gözden geçirmek zorunda bırakacaktır. İran ve Suudi Arabistan’ın dostluk bağlarının güçlendirdiği bir ortamda savaşın bölgeselleşmesinin, dolayısıyla da cephenin genişlemesinin mümkün olmayabileceğini İsrail sanırım hesaba katacaktır.

Mensur Akgün

https://www.karar.com/yazarlar/mensur-akgun/suudi-arabistan-ve-iran-barisirken-1595790

 

  • ORTA DOĞU’DAKİ DİĞER DEVLETLERLE KIYASLANDIĞINDA DEMOKRATİK ÖZELLİKLERİ ÖNE ÇIKAN FAKAT AYNI ZAMANDA DEMOKRATİK OLMAYAN PRATİKLERE DE SAHİP OLAN İSRAİL’DE DEMOKRASİNİN, DEMOKRATİK YÖNETİMİN KORUNMASINA İLİŞKİN TOPLUMUN TALEBİNİN OLDUĞU GÖRÜLMÜŞTÜR

İsrail’e dair yukarıda çizilen tablo Netanyahu hükümetinin demokratik niteliğini sorgulatırken koalisyonun “yargı reformu” olarak adlandırdığı girişimi İsrail’in demokrasisi üzerinde endişelerin doğmasına sebebiyet vermektedir. Yargıya dair düzenlemeler, yargının yetkilerinin hükümet lehine sınırlandırmayı öngörmektedir. “Reform” paketi 5 Ocak’ta İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin tarafından açıklanmıştı. Kamuoyu ile paylaşılmasıyla İsrail muhalefet inin oldukça büyük tepkisini çeken pakete ve hükümete karşı İsrail demokrasisine sahip çıkmak adına yaklaşık 10 haftadır protesto gösterileri düzenlenmektedir.

Yargı paketi yargının yetkilerini kısıtlamayı ve hükümetin bu alandaki yetkilerini artırmayı amaçlamaktadır. Örneğin Yüksek Mahkeme’nin yetkilerinin kısıtlanmasını, yargı erkinin hakimlerin seçimi üzerindeki etkisinin azaltılmasını hedeflemektedir. Diğer bir ifadeyle Knesset yargı alanında da güçlenecektir çünkü Yüksek Mahkeme Knesset’in yasal düzenlenmesini anayasa değerinde olan Temel Yasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle ilga edemeyecek hâliyle Knesset’in düzenlemesi geçerli olacaktır.

Yüksek Mahkeme’nin kararlarını iptal etme gücü Knesset’e geçecektir. 120 sandalyeli Knesset’te 61 oy yani basit çoğunluk ise bu bağlamda yeterli olacaktır. Hükümet, bu yetkinin artık Yüksek Mahkeme’nin elinden alınacağını zaten önceden açıklamıştı. Yargı reformu paketi kabul edilirse yargıçları seçen komitede hükümetin oldukça fazla yetkisi ve gücü olacaktır. Anayasaların düzenlediği temel hak ve hürriyetler; devletin yasama, yürütme ve yargı organlarının kuruluşu ve faaliyetleri İsrail’de Temel Kanun olarak adlandırılan ve farklı zamanlarda çıkarılan anayasa niteliğindeki kanunlarda düzenlenmektedir.

Toplumun muhalif kanadı ve yargıdan gelen eleştirilerde demokrasinin kilit unsurlarına odaklanılmaktadır. Yargı paketinin kuvvetler ayrılığının yanı sıra yargı bağımsızlığını, temel hak ve özgürlükleri tehdit edeceği öne sürülmektedir.

Protestolarda yargı paketinin yanında Netanyahu hükümetinin sağ politikaları ve Netanyahu’nun kendisi de eleştirilmektedir. Bu noktada Netanyahu’nun yolsuzlukla suçlandığı ve yargılanmasının devam ettiği hatırlanmalıdır. 2019’da Netanyahu hakkında “rüşvet, emanete ihanet, görevi kötüye kullanma” davası açılmıştır. Dolayısıyla söz konusu “yargı reformunun” aslında Netanyahu’nun cezalandırılmasının engellenme girişimi olduğuna dair yorumlar yapılmaktadır.

Diğer bir ifadeyle Netanyahu’nun kendisini aklama girişimi olarak düşünülmektedir. İsrail Başbakanı bu tip yorumları kabul etmezken yargı paketinin altında yatan gerekçelerden birinin kuvvetler ayrılığının sağlanması olduğunu öne sürmektedir. Ayrıca Netanyahu yargıçların seçilmiş kişilerin üzerinde yetki ve güce sahip olduğu iddiasını ve bunun sona erdirilmesi gerektiğini yine yargı reformunun gerekçeleri arasında göstermektedir.

İsrail, Orta Doğu ülkeleri arasında demokratik nitelikleri ile öne çıkarken yukarıda bahsedilen gelişmelerle bahse konu demokratik yapısı sorgulanmaktadır. Filistin’e yönelik ayrımcı ve şiddete dayanan tutumunun yanında yargı üzerinde hükümetin planları ise tartışmaların farklı bir boyuta taşınmasına neden olmuştur. İsrail demokrasisinin tehdit altında olduğuna dair tezleri ile protesto gösterisi düzenleyen muhalefet aynı zamanda Netanyahu hükümetine de karşı gelmektedir.

...

Özellikle “yargı reformu” paketi oldukça tartışmalı olup İsrail’deki kuvvetler ayrılığını ilkesinin uygulanmasının tehdit altında olduğunu düşündürtmektedir. Yasama bu ilişkide giderek etkisini artırmayı amaçlamaktadır. Bunun yanında “reform” paketi değerlendirilirken Yüksek Mahkeme’nin yolsuzlukla suçlanan siyasi isimlere ilişkin kararlarının hatırlanması gerekmektedir; çünkü aynı durumun Netanyahu’nun kendisi için gerçekleşmesinden endişe etmektedir. Yüksek Mahkeme’nin söz konusu kararında hükümlü bakanın kabinede yer alamayacağı kararı verilmişti. Söz konusu kişi İçişleri Bakanı ve Şas Partisi lideri Arya Deri olup vergi suçlarından dolayı hüküm giymişti. Netanyahu bu sonucun gerçekleşmemesi için çeşitli yasal düzenlemelerde bulunmuştu.

Orta Doğu’daki diğer devletlerle kıyaslandığında demokratik özellikleri öne çıkan fakat aynı zamanda demokratik olmayan pratiklere de sahip olan İsrail’de demokrasinin, demokratik yönetimin korunmasına ilişkin toplumun talebinin olduğu görülmüştür. Netanyahu’nun politikaları, hükümetin niteliği gerek İsrail’de demokrasinin istikrarı gerekse İsrail-Filistin’in uluslararası hukuka uygun şekilde çözülmesi önünde büyük engeller teşkil etmektedir.

Fakat İsrail’de Filistin’le barış taraftarı olan ve demokrasiyi savunan kesimin olması toplumun bu kesiminin hükümetin aksine çoksesliliğe, barışa, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye inandığını ve bu unsurları talep ettiklerini göstermektedir. İsrail’de demokrasi sınavının Filistin ile barışın sağlanmasıyla beraber verileceği düşünülmektedir.

Ceren Gürseler

https://www.politikyol.com/israil-demokrasisi-nereye/

 

  • ELBETTE ANAYASA MAHKEME MEKANİZMASININ KUTSAL BİR TARAFI YOK. EĞER HÜKÜMET, MAHKEMEYİ ZAYIFLATMANIN YANI SIRA KENDİ GÜCÜ ÜZERİNDE ALTERNATİF DENGE VE DENETLEME MEKANİZMALARI ÖNERSEYDİ, HÜKÜMETİN BİR DİKTATÖRLÜK KURMAK YERİNE GERÇEKTEN REFORMLAR YAPMAKLA İLGİLENDİĞİNE İNANILABİLİRDİ. ANCAK HÜKÜMET BU TÜR BİR ALTERNATİF ÖNLEM ÖNERMEDİ

Bugün İsrail'de gerçek bir reformla mı yoksa bir darbeyle mi karşı karşıya olduğumuzu nasıl anlayabiliriz? En basit test şu soruyu sormaktır: Hükümetin gücü üzerinde hala sınırlamalar var mı? Hükümet bir reform paketi oluştururken önemli değişiklikler yapar, ancak yine de gücünün sınırlarına saygı gösterir. Reformlar uygulandıktan sonra bile bu, hükümetin istediği her şeyi yapabileceği anlamına gelmez. Öte yandan darbe, hükümetin sınırsız güç elde etmeye çalıştığı bir durumdur. Darbe başarılı olursa, bundan böyle hükümetin kararları ve eylemleri üzerinde hiçbir kısıtlama olmadığı anlamına gelir.

Bu kriterlere göre, şu anda İsrail'de yaşananların reform değil, bir darbe olduğu açıktır. Hükümet, dikkatimizi "Yargıçları atayan komitenin tam bileşimi ne olacak?" gibi karmaşık teknik konulara odaklayarak kafamızı karıştırmaya çalışıyor. Kamuoyunun dikkati bu tür aldatmacalarla dağıtılmamalıdır! Bunun yerine, şu soruyu sormaya devam etmeliyiz: "Yeni rejimde hükümetin gücünün sınırları ne olacak?"

Diyelim ki iktidardaki koalisyon Arapları oy hakkından mahrum bırakan bir yasa çıkarmaya karar verdi - böyle bir adımı engelleyebilecek herhangi bir mekanizma var mı? Başka demokrasilerde böylesi ırkçı ve antidemokratik bir yasanın geçmesini engelleyebilecek pek çok mekanizma mevcuttur. İsrail'de şu anda böyle tek bir mekanizma var: Anayasa Mahkemesi. Eğer Knesset (Meclis) üyelerinin çoğunluğu Arapların haklarından mahrum bırakılması, işçilerin grev hakkının elinden alınması ya da hükümeti eleştirmeye cüret eden tüm gazetelerin kapatılması yönünde oy kullanırsa, Anayasa Mahkemesi bu tür bir yasaya müdahale etme ve iptal etme yetkisine sahip tek kurumdur.

Hükümetin "hukuk reformu" Anayasa Mahkemesi'nin bağımsızlığını ve gücünü yok etmeyi ve böylece iktidar koalisyonu üzerindeki tek kısıtlamayı ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Bazıları hükümete sınırlama getiren çok önemli bir mekanizmanın hala var olacağını iddia edebilir: Seçimler. Hükümet ne yaparsa yapsın, halk bundan memnun kalmazsa, bir sonraki seçimde seçmenler hükümeti değiştirmekte özgürdür. Ancak bu argüman geçerli değildir.

Birincisi, bu mekanizma azınlıkların hakları için herhangi bir koruma sağlamıyor. İkincisi, yeni rejimde iktidardaki koalisyon seçim sistemini istediği gibi değiştirebilir ve bu da hükümetin değiştirilmesini çok zorlaştırır. Koalisyon seçimi kaybedebileceğinden şüphelenirse, muhalefet partilerinin seçime katılmasını engelleyebilir ya da zaferini garantileyecek başka bir numara icat edebilir. Hükümetin geçirmeye çalıştığı yeni yasa bu tür hileleri önleyecek hiçbir mekanizma içermiyor.

Elbette Anayasa Mahkeme mekanizmasının kutsal bir tarafı yok. Eğer hükümet, mahkemeyi zayıflatmanın yanı sıra kendi gücü üzerinde alternatif denge ve denetleme mekanizmaları önerseydi, hükümetin bir diktatörlük kurmak yerine gerçekten reformlar yapmakla ilgilendiğine inanılabilirdi. Ancak hükümet bu tür bir alternatif önlem önermedi.

Yuval Noah HARARI

BirGün Çeviri Kolektifi tarafından Haaretz’ten çevrilmiştir.

https://www.birgun.net/haber/israil-diktatorluk-yolunda-424579

 

Takılan tweetler

 

  • 🇹🇷 Nuh ARSLANTAŞ@NArslantas_Prof

TaNaH'ın en eski elyazması Halep Nüshası (כתר ארם צובא/Keter Aram Tsova, 930) ile Leningrad Nüshası (כתב יד לנינגרד / Ktav Yad Leningrad, 1008) kabul edilir. Ancak bunlardan daha eski, MS. 900'lere tarihlenen bir nüshası daha var: Sasoon Nüshası...Bağdat

https://www.sothebys.com/en/articles/sassoon-codex-oldest-most-complete-hebrew-bible

https://twitter.com/NArslantas_Prof/status/1634855625518903296

  • Burak Korkmaz@BurakKo13935755

#demokrasi, kamu düzenini tehlikeye düşürür mü? IDF'in temel aktörlerinden birisi olan yedek kuv.ler, #politik tartışmaların parçası oldu. Sadece #İsrail'de görebileceğiniz sahneler, dem. haklarını hükümete karşı kullanan yedekler, başbakanın uçağını kullanmayı reddeden pilotlar.

https://twitter.com/BurakKo13935755/status/1634483264168624128

  • İsrail Türkiye'de@IsraelinTurkey

1992 yılında düzenlenen korkunç bombalı saldırı sonucunda, arabasının altına yerleştirilen patlayıcının infilak etmesi üzerine Ankara'da hayatını kaybeden çalışma arkadaşımız, büyükelçiliğimizin güvenlik şefi Ehud Sadan'ı ölümünün 31. yılında saygıyla andık.

Yehi Zichro Baruch🕯️

https://twitter.com/IsraelinTurkey/status/1633914646989090816

  • Remzi Çetin@remzzicetin

Hem de bu, Netanyahu’nun “İran tehdidi”ne karşı ses yükselttiği ve İran’ı yine hedefe koyduğu bir zaman diliminde gerçekleşti.

Tam bir beceriksizlik.

https://twitter.com/remzzicetin/status/1634190489057390592

 

  • Gabi Behiri@gbehiri

Israel Hukumeti adalet refomuyla ilgilenedursun bu sirada Iran ve Suudi Arabistan diplomatik iliskileri yenileme karari aldi. Bu Israel, Ortadogu ve hatta dunya icin pek de iyi bir haber sayilmaz.

https://twitter.com/gbehiri/status/1634182732006711297

 

  • Gabi Behiri@gbehiri

Bugun Israel'de hukumete karsi protestolar vardi. Milli Guvenlik Bakani Ben Gvir 1-2 saat evvel gostericilere yeterince mudahale etmedigi icin Tel Aviv Emniyet Muduru'nu gorevden almis fakat yerine henuz birini koymamisti. Gorevden alinan mudur suan olay yerinde.

Israel hukumeti ve ozellikle Ben Gvir sokakta guvenligi saglayacaklari vaatleriyle secilmisti. Goreve geldiklerinden beri sokak guvenligi daha da kotuye gitti. Teror saldirilari artti.

Sadece adalet reformu uzerine giden hukumetin 3 aylik karnesi oldukca zayif. Ekonomide henuz bir duzelme yasanmadi, guvenlik kotuye gitti ulke her hafta protestolarla durma noktasina geliyor. Buna dur demek lazim.

https://twitter.com/gbehiri/status/1633910780260130816

 

  • Selin Nasi@selinnasi

#BAE, #İsrail ile askeri alım-satımları askıya aldığını duyurdu. Gerekçe, #Netanyahu hükümetinin bir süredir devam eden söylem ve tutumu (koalisyon ortaklarından #BenGvir’in Mescid-i Aksa ziyareti, #Smotrich’in Huwara’ya yönelik açıklamaları…) via @ndvori @N12News

https://twitter.com/selinnasi/status/1634981371713318912

 

  • Gökhan Çınkara@gcinkara

TR'nin İsrail'deki Büyükelçisi 1956 tarihli raporunda sağcı HERUT Partisi'nden müfrit sağcı yani aşırı sağ olarak bahsediyor.

Benim çok hoşuma gitti.

https://twitter.com/gcinkara/status/1634894565651156992

  • Arnold@Schwarzenegger

@Stockton_edu  daki konuşmamdan önce Holokost'tan sağ kurtulan bu kahramanlarla tanışmaktan onur duydum. Bir daha asla.

https://twitter.com/Schwarzenegger/status/1632773188806402048

  • Çağrı Erhan@cagrierhan

Çok yakında çıkacak olan "Türkiye-İsrail Diplomatik İlişkilerinin Kuruluşu" başlıklı kitabımdan iki tarihi belge. Türkiye'nin İsrail'i -sınırlarını onayladığı anlamına gelmeyecek şekilde- fiilen (de facto) tanıması. Türkçe metne söz konusu  hususun el yazısıyla eklenmesi ilginç.

Bu da İsrail Başbakanı ve İsrail Dışişleri Bakanı vekili meşhur David Ben Gurion'un, Türkiye'nin ülkesini fiilen tanımasından dolayı Dışişleri Bakanı Necmettin Sadak'a ilettiği teşekkür telgrafı. "Sınırımı tanıdın, tanımadın" bahsi hiçbir şekilde geçmiyor.

https://twitter.com/cagrierhan/status/1633195068340203525

Ağa Takılanlar Öneriyor

 

  • İsrail’deki kargaşanın perde arkası: Nasıl başladı – Rafael Sadi

https://www.odatv4.com/yazarlar/rafael-sadi/israil-deki-kargasanin-perde-arkasi-nasil-basladi-274207

 

  • İsrail yargı reformu protestoları, Filistin ve İran konusundaki son gelişmeler - Dünya Gözüyle/Tülin Daloğlu - KRT

https://www.youtube.com/watch?v=hT5V5YhGIZs

 

  • İsrail geleceğinin kararlaştırılacağı önümüzdeki dört hafta için altı senaryo - Anshel Pfeffer / Haaretz (Tercüme Lony Alyon)

https://hasturktv.net/dort-hafta-icin-alti-senaryo-3030-2/

 

  • Kim şu Netanyahu’nun yerinde olmak istemez? – Hakkı Öcal

https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/hakki-ocal/kim-su-netanyahunun-yerinde-olmak-istemez-6914473

 

  • İsrail kritik yol ayrımında – Güney Öztürk

https://www.posta.com.tr/yazarlar/guney-ozturk/israil-kritik-yol-ayriminda-2617133

 

  • Netanyahu, yeni başbakanlığı döneminde İsrail'i "çalkantılı bir sürece" sürükledi – Enes Canlı

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/netanyahu-yeni-basbakanligi-doneminde-israili-calkantili-bir-surece-surukledi/2841004

 

  • İsrail halkı, hükümetin yargı düzenlemesi hakkında fikir ayrılığı yaşıyor - Abdel Ra'ouf D. A. R. Arnaout, Muhammed Emin Canik 

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-halki-hukumetin-yargi-duzenlemesi-hakkinda-fikir-ayriligi-yasiyor/2840300

 

  • Yahudi ve Kürt Düşmanlığı – Sinan Eskicioğlu

https://ocakmedya.com/yahudi-ve-kurt-dusmanligi/

 

  • 8 Mart'ın unutulan ismi... | Gazeteler çıkardı, grevler organize etti

 

https://haberglobal.com.tr/gundem/8-martin-unutulan-ismi-gazeteler-cikardi-grevler-organize-etti-236441

 

  • Son Etap: Toplama kampında direnç ve kadın dayanışması – Tülin Tankut

https://gazetemanifesto.com/2023/son-etap-toplama-kampinda-direnc-ve-kadin-dayanismasi-507227/

 

  • Renan Koen'in Eserlerinde Sefarad Müziği - Ömür ŞENOL Aslıhan ERUZUN ÖZEL

Bu çalışma, İstanbul’da yaşayan Sefarad müziği temsilcilerinin halen varlığını koruduğunu tespit etmek ve Sefarad müziğinin Renan Koen’in eserlerini ne derecede etkilediğini incelemek amacıyla hazırlanmıştır. Sefarad müziği, tarihsel süreç içerisinde farklı etkileşimlerde bulunarak Kuzey Afrika’dan Balkanlara, İspanya’dan İsrail’e kadar uzanan, kendi içinde çok çeşitliliğe sahip bir müzik haline gelmiştir. 1492 yılından günümüze kadar Türkiye topraklarında yaşayan Sefaradların makamsal Türk Müziği, Halk Müziği, Yunan Müziği, Rembetiko ve Yahudi gelenek ve göreneklerinin dinî müziklerinden etkilendiği görülmüştür. Sefaradlar, göç yoluyla bulundukları coğrafyalara kendi müziklerini taşıyabilmişlerdir. Osmanlı Devleti de Sefaradların sığındığı yerleşim yerlerinden biri olmuş ve beş yüz yılı aşkın süre devam eden bir müzik hafızasını bünyesinde barındırmıştır. Bu hafızanın nesilden nesile aktarılarak yirmi birinci yüzyıla kadar gelmesindeki en önemli etkenin, müzisyenler ve besteciler olduğu görülmektedir. Çağımızın bestecilerinden Renan Koen; klasik ve çağdaş tarzda pek çok eser bestelemiş, Sefarad müziği icralarında ve düzenlemelerinde yenilikçi bir rol üstlenmiştir. Aynı zamanda bir aktarımcı olarak çalışmalarını yürütmüş ve Sefarad müziğine yapmış olduğu düzenlemeler ile yeni bir üslup kazandırmıştır. Sefarad müziği bağlamında Renan Koen ile sözlü görüşme yapılarak eserleri hakkında incelemelerde bulunulmuş ve sanatçının Sefarad ezgilerine uyguladığı özgün kompozisyonlar hakkında bir sonuca varılmıştır.

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2857494

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün