Fransa'da Holokost eğitimi

Geçen hafta İstanbul´da liseler arası spor müsabakasında Üsküdar Amerikan Lisesi oyuncuları gol sevinçlerini Ulus Özel Musevi Lisesi oyuncularına Nazi selamı vererek kutladı. Bu nefret suçunun üzerine “Okullarda Holokost eğitimi nasıl verilir?” sorusuna Fransa örneği üzerinden yanıt vermek istiyorum.

Pınar Kılavuz EKERBİÇER / Paris Dünya
22 Mart 2023 Çarşamba

Fransa’nın Holokost’taki sorumluluğu ve kabul süreci

Öncelikle Fransa’nın II. Dünya Savaşı ve Holokost’taki sorumluluğunu kabul etme sürecinden başlayalım. 1940-1944 arasında Fransa’nın bir kısmı Alman işgali altındaydı. Bu süreçte Fransa’da Vichy Hükümetinin başında Mareşal Pétain vardı. Fransa’daki işgalin sona ermesinden sonra, sorumluluğun kabul edilmesi zaman içine yayıldı. Uzun seneler Vichy yönetiminin meşru olmadığı fikrinin arkasına sığınarak bu tarihi gerçeklik 50 sene boyunca inkar edildi. Fransa’dan 11.400’ü çocuk olmak üzere 75 bin Yahudi toplama ve ölüm kamplarına gönderildiler ve sadece 2.500 kişi geri gelebildi.

Jacques Chirac, cumhurbaşkanı olarak seçildikten iki hafta sonra, 16 Temmuz 1995’te, Fransa’nın sorumluluğunu resmi olarak tanıdı.

Okullarda Holokost eğitimi nasıl veriliyor?

Fransa’da 2002’den beri on yaş ve üstü çocuklara Holokost iki başlık altında anlatılıyor. Tarih dersinin yanı sıra, ‘yurttaşlık ve sivil ahlak’ dersinde cumhuriyetin demokratik toplumun değerleri işleniyor. “Vatandaşlık eğitiminin temel ilkelerini ve her türlü ayrımcılığa karşı mücadeleyi ele alarak, ırkçılık ve antisemitizm ile nasıl mücadele edebiliriz?” sorusuna cevap aranıyor.

Holokost üzerine tarih dersi vermek maalesef Yahudi düşmanlığına karşı bir mucize ‘aşı’ değil, fakat öğrencilerin yurttaşlık çerçevesinde eğitimin faaliyetlerine katılmaları açısından çok anlamlı.

Tarih dersinde “20. Yüzyılın Şiddeti: Yahudilerin ve Çingenelerin Naziler tarafından yok edilmesi” başlığında Holokost bir insanlık suçu olarak anlatılıyor. Ölen çocukların hikayeleri, aynı zamanda Yahudi cemaatinin kültürel mirası ve hayatta kalma çabaları de aktarılan bilgiler arasında.

Öğretmenlerin kullanacağı pedagojik materyaller temel bilgileri kapsıyor: Almanya’da nasıl başladı? Fransa’da Vichy hükümeti ile uygulanan antisemit politikalar nelerdi?” sorularına cevap verilirken, toplama ve ölüm kamplarının farkı da anlatılıyor. Paris’te bulunan Holokost Müzesi (Mémorial de la Shoah) hazırladıkları bir kitapçıkta temaları, neyin nasıl anlatılması gerektiğini, öne çıkartılması gereken kavramları belirtiyor. Örneğin: insanlığa karşı işlenmiş suç, toplama kampı, direniş hareketi… Holokost’un öncelikle kronolojik sıra üzerinden anlatılması, duyguların sanat üzerinden anlatılması ve Holokost’tan kurtulan kişilerle öğrencilerin bir araya getirilmesi müzenin önerileri arasında yer alıyor.

Müze ve Milli Eğitim Bakanlığı da ortak bir çalışma da yürütüyor. Holokost Müzesi’nin projelerinden birisi de ‘Sarah’ın Çatı Katı / Le grenier de Sarah’ internet sitesi. Sitenin amacı 8-12 yaş aralığındaki çocuklara Holokost konusunda duyarlılık sağlamak. Bu site yapılırken çocukların en çok sorduğu sorulara cevap vermek amaçlandı: Naziler kimleri öldürmek istedi? Ölenler hangi ülkelerde yaşıyorlardı, hangi dilleri konuşuyorlardı?

Bunun yanı sıra öğrenciler için belgesel ve film gösterimleri, rehber eşliğinde müze gezisi düzenleniyor. Holokost müzesi ve İle de France bölgesi liseler için Auschwitz-Birkenau Kampına çalışma gezileri de düzenliyor. Bu çalışma gezileri on yılı aşkın bir süredir düzenleniyor. Katılmak isteyen öğrenciler önce bir motivasyon mektubu yazıyor, gezi masraflarını de organizatörler üstleniyor.

Geziden önce, öğrenciler belgesel araştırmalar yaparak ön bilgi ediniyor. Geziden sonra ise hem duygularını hem de edindikleri bilgileri diğer öğrenci ve öğretmenlerle paylaşıyorlar. Bu geziler, okullarda gerçekleştirilen diğer faaliyetleri tamamlayıcı nitelikte, Holokost tarihini öğretmeye hizmet eden bir eğitim aracı.

Fransa’da 1961’de dönemin Milli Eğitim Bakanı Lucien Paye’in başlattığı ‘Ulusal Direniş ve Sürgün Yarışması’ da bu konudaki farkındalık projelerinden bir diğeri. Öğrenciler, bireysel ya da grup halinde tarih, coğrafya, sanat ve diğer bilim dalları üzerinden Holokost üzerine çalışmalar yapıyor ve bir yarışma jürisine sunuyorlar. 2022-2023 teması ise ‘Okul ve Direniş: Kurtuluştan Sonraki Karanlık Günler’ olarak belirlendi.

Holokost’un okullarda anlatılması neden önemli?

İFOP’un 2022 senesinde 15-24 yaş arası 802 örneklem üzerinden yaptığı bir araştırmaya göre bu grubun yüzde 86’sı Holokost’u duymuş, gaz odaları ve Auschwitz-Birkenau kampı hakkında bilgileri var. Holokost’u en çok nerede duydunuz sorusuna ise verilen cevap eğitimdeki yerin önemine işaret ediyor. Yüze 83’ü okuldan, yüzde 29’u kitap ve belgesellerden, yüzde 14’ü internetten ve yüzde 12’si aile aktarımından bilgi edindiğini söylüyor.

İşe öncelikle öğretmenlere doğru kavramları öğretmekle başlanıyor. Örneğin bir genç grubun Nazi selamı vermesi “üzücü bir olay” değil, nefret suçu. Bu durumda okul yönetimi üzgünlüklerini değil özür dileklerini paylaşmalı ve olayın adlı takibini yapmalı. En önemlisi de nefret suçları yasasının çıkması ve bunun gerçekten uygulanması. Fransa’da “Yahudi Soykırımı yok” demek ‘insanlığa karşı işlenmiş suçun varlığına itiraz etmek’ oluyor; bir sene hapis, 45 bin Euro para cezası var. “Bütün Yahudileri yakmalıydık” demek ise ‘savaş suçunu ve insanlığa karşı işlenen suçunu inkar etmek’ oluyor; beş sene hapis ve/veya 45 bin Euro para cezası var. Uzun lafın kısası bir sanatçı “Allah Hitler’den razı olsun, bunlara az bile yapmış” diye tweet atarsa, bu nefret suçunu işlemiş oluyor.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün