Küresel ısınmaya karşı ilk önlem: Et yemeyelim!

Sami AJİ Toplum
29 Mart 2023 Çarşamba

Lütfen yeniden bir fantezi yazacağımı sanmayın.

Hatırlayanlarınız olacaktır. 3 Şubat 2021 tarihinde yine bu köşede sunduğum ‘Gezegenimizi Tehdit Edenler Aramızda’ başlıklı ‘makalemde’ adadaki sığırların resmini koymuştum. Hemen altına da parantez içinde, “hafif bir fantezi” diye notu eklemiştim.

Bu sefer, yukarıdaki başlığı olduğu, Futura ve Geo adlı ilmî sitelerden tercüme ederek yazdım.

Diğer bir deyimle bu sefer arz edeceklerimi dikkatle okuyun ve ciddiye alın…

Malumunuz olduğu üzere, son günlerde gündeme gelen iki olay birdenbire hepimizin dikkatlerini tekrar iklime doğru yöneltmeye sevk etti…

İlki, Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanıp dünya kamuoyuna sunulan 20 Mart 2023 tarihli iklim değişikliği raporunun daha başlığı endişe verici idi: “Kritik eşiğin aşılmasına az kaldı.” Sayın BM Genel Sekreteri Antonio Guiterres bu raporu “İnsanlık için hayatta kalma rehberi” olarak nitelendirmekteydi.

Özetle, dünyamızın 125 bin (yazı ile yüz yirmi beş bin) yıldır bu kadar sıcak olmamış (vallahi rapor öyle yazıyor). Küresel ısınmanın 1,5 derecelik artışla sınırlanması gerekiyormuş. Bunun için de 2050 yılına kadar vaktimiz varmış…

Şu hususu da hemen ilave edeyim bugün itibariyle, ABD, Kanada, Avrupa’da yağış bakımından bir sorun yok. Rusya, Çin ve Hindistan’da da durum düzelmiş. Ancak Kuzey Afrika’da ve Ortadoğu ülkelerinde sorunlar varmış.

İkinci olay, biz İstanbullular için daha yakıcı. Aralık, Ocak ve özellikle Şubat aylarındaki yağışların azlığı barajlarımızın su seviyesini epey düşürmüş. Yakında çeşitli kısıtlama tedbirleri öngörülebilirmiş1

Anlayacağınız küresel ısınma şimdilik ülkemiz ve bilhassa şehrimizin üstünde dolaşıyor. (Bu lafı ben söylüyorum, raporda öyle bir beyan yok. Her ihtimale karşı bu notu da düşeyim).

Hepsi iyi güzel de –sözün gelişi tabii-- alınması gereken tedbirler nedir?

Birleşmiş Milletler raporuna göre günümüz teknolojileri bu problemi çözmeye yeterliymiş.

Ancak Geo ve Futura sitelerinin yaklaşımları biraz farklı.

Gayet açık ve seçik olarak “et yemeyin” diyor. Ve çeşitli görsel ve rakamlarla ve de üstüne basa basa sığır etinden uzak durun diyor. Zira bunların çeşitli gaz salınımlarının ısınmaya katkısı yüzde 15’i buluyormuş… (Tekrar ediyorum iki sene evvel yazdıklarım fantezi diye düşünürken şimdi ciddi olduğu anlaşılıyor.)

Bu arada kırmızı etin sağlığa zararlı olabileceği ve kolesterolün artmasına sebebiyet verebileceğini de zikrediyorlar.

Yani mangal sefasına paydos… Zaten mangaldan çıkan dumanlar da atmosfere çıkıyor. Zararı katlıyorsunuz…

Tabiatıyla süt veren inekler için de aynı tedbirler öneriliyor. En azından inek sütünden ve inek sütünden mamul her türlü gıdadan uzak durun deniyor.

Peki, protein ihtiyacımızı nasıl karşılayalım?  

Şalom okuyucusu olarak siz gerekli bilgilere sahipsiniz… Sizlere 24 Kasım 2021 tarihindeki yazımla, çeşitli seçenekler sunmuş, sevdiğiniz et veya sütlü gıdaların aynılarını bitkisel temelli olarak hangi Michelin yıldızlı restoranlarda, hangi marketlerde bulabileceğinizi belirtmiş hatta bazı yemek tariflerini bulabileceğiniz sitelerini saymıştım. O yazım ciddi idi.

Geo ve Futura da aynı örnekleri verince ciddiyetim teyit edilmiş bulunuyor.

Eh şimdi, iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik yepyeni ve daha da ‘ciddi’ bir projeden bahsetmem farz oldu. ‘Okyanus 2050’ diğer bir deyimle, deniz yosunları tarımı.

Yosunlardan yapılan yiyecekleri hepiniz zaten biliyorsunuz. Hepsi bol proteinli gıdalardır. Örneğin salatası nefis oluyor. Suşilerin her türlüsünü yosunlardan yapıyorsunuz zaten.

Ancak proje gıda ile ilgili değil. Deniz yosunlarının gelişmesini sağlamakla okyanusların atmosfere çok daha fazla oksijen salmalarına yol açılıyor. Dolayısıyla havamızdaki karbon ve azot miktarını dengeliyor hatta oksijen lehine geliştiriliyor2.

Sonuç olarak, tüm bu söyleneneler, yazılanlar, çizilenler, videolar vs. son analizde havamıza karşı duyarlılığımızı artırıyor. Aynı zamanda çeşit çeşit yeni mesleklerin yaratılması için bize yönlendirici fikirler de veriyor.

Başa da dönersek beynimizdeki gri maddeyi devamlı kullanalım. Kullanıldıkça zor da olsa çareler bulunur.

---

1 Bu yazıyı okurken, meteorolojiye göre yağmur yağacak. Bazı bölgelerde kar da görülecekmiş. Hadi bakalım geçmiş olsun.

2 Yosunlardan uçak yakıtı bile yapılacakmış… Yani karbon salınımı sıfır olan yakıt…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün