Gençlik, yaşlılık gibi kavramlar öncelikle biyolojik süreçler ve fiziksel görünümle ilintili kavramlardır. Ancak bu kavramlara yüklenen anlamlar, kimin yaşlı kimin genç olduğunu tanımlayan değerler kültüreldir. Kültürel olarak bu durumlar tanımlanır, sınırlanır, hiyerarşik olarak toplumsal düzen içerisinde toplumsal statü ve rolleri belirlenir. Dolayısıyla gençlik, yaşlılık gibi kavramlar sosyal olarak inşa edilen kavramlardır. Bu anlamda biyolojik ve fiziksel görünümün ötesinde içinde bulunulan toplumsal özellikler ve dönemle birlikte ele alınmaları gerekir.
Genetiğimizde yazılı olan çok büyük bir öneme sahip olsa da hücre aktivitelerini yavaşlatan her şey; güneşle ilişkimiz, sigara içip içmediğimiz, spor yapıp yapmadığımız, stres, beslenme alışkanlıklarımız, hava kirliliği gibi dış faktörler de belirleyici. Ancak, süreci nasıl yöneteceğimiz bizim elimizde.
Bilinmelidir ki; hepimiz pürüzsüz, kusursuz bir cilt yapısıyla dünyaya geliriz. Bunun değerini iyi bilmeli, cildimize ihtiyaç duyduğu bakımı ve özeni göstermeliyiz. Önemli olan cilt tipimizi tanıyıp, istek ve ihtiyaçlarına göre doğru bakımın uygulanmasıdır. İnsan doğası gereği her zaman daha genç ve güzel olmak ister.
Sağlıklı, genç, pürüzsüz ve ışıltılı bir cilde sahip olmak için bakımına gereken özeni göstermemiz gerekir… Cildinizi iyi tanıyın, ona zaman ayırın. Cilt yapısını iyi değerlendirebilmek için gerekirse bir uzmandan destek alın. Cilt bakımınız için üç temel işlem ise şöyle:
1- İyi temizleyin.
2- Nemlendirin.
3- Güneşten ve diğer çevresel faktörlerden korunun.
Cilt bakımı, her sabah ve akşam temizleme ve nemlendirme amacıyla yapılır. Cilt temizliği çok önemlidir. Her cilt tipi, kendine uygun temizleyici bir ajanla, jel veya temizleme sütü gibi bir ürünle temizlenmelidir. Nemlendirme amacıyla kullandığımız ürünler cildin su ihtiyacını karşılar, serbest radikallerle savaşır, cildi yapılandırır ve korur.
Cilt yaşlanmasının hızını, nasıl yaşlanacağını sadece genetik mirasınız belirlemez. Dış etkenler yani çevresel yaşlanmanın etkileri daha önemli. Cilt yaşlanması diğer organlardan farklıdır. Vücudunuzun en büyük organını, cildinizi diğer organlardan ayıran başlıca fark dış etkilere de açık olmasıdır.
Sigara yıpratır…
Kalp, karaciğer veya akciğeri dış ortamın ısısından ya da nem değişikliklerinden habersizdir. İç organlar havanın yağmurlu, karlı, rüzgarlı, kuru veya rutubetli olmasından etkilenmezken, cildiniz bütün bu değişimlerin tam ortasında kalır. Hem içten hem dıştan yaşlanır. İç dünyanızın dışında hava kirliliği, endüstriyel buharlar, sigara ve egzoz gazları da cildinizi etkiler.
Araştırmalar, yaşlanmaya bağlı cilt sorunlarının yüzde 80-90'ının çevresel zararlardan kaynaklandığını gösteriyor. Genetik ve diğer içsel etkenler de önemli sayılıyor ama etkileri yüzde 20'yi geçmiyor.
Kış güneşi de tehlikeli
Güneş ışınlarından korunmak, riskli saatlerde güneşlenmemek, koruyucu giyecekler, aksesuvarlar (gözlük, şapka, şemsiye…) kullanmak ve gün ışığı olan her saatte, cildin görünen kısımların koruma faktörlü ürünlerle korumak bu mücadelenin ayrılmaz parçalarıdır.
En az 10-15 koruma faktörlü cilt ürünleriyle cildinizi yaz-kış korumayı unutmamalısınız. Özellikle güneşe çok fazla maruz kaldığınız dönemlerde (güneşlenirken, kayarken, açık havada yürürken…) cildinize yüksek koruma faktörlü ürünlerle yardımcı olmalısınız.
Nasıl beslenmeli?
Doğru ve dengeli besin maddeleri içeren bir diyet programı izlemek (antioksidan ve vitamin içeren meyve ve sebzeler, serbest yağ asitleri, proteinler…), yeri geldiğinde besin takviyesi “nutrikozmetik” dediğimiz tabletler kullanmak gerekir.
Sağlıklı ve güzel kalabilmek için koruyucu birçok önlem gerekir. Bunlardan biri de kozmetik ürün kullanımıdır. Cilt yapınıza uygun onarıcı bakım ürünlerini ihmal etmemelisiniz. Uygun ürüne karar veremezseniz bir uzmandan yardım alabilirsiniz.
Kendinize iyi bakın
Cilt sağlığınız için de sağlıklı yaşamı ‘bir yaşam biçimi olarak' benimseyin. Sağlıklı yaşam için stresten korunun, düzenli ve kaliteli uyuyun. Erken kalkıp, güne dinç başlayın. Sigara içmeyin. Alkollü içecekleri ve kafeini (sert kahve, koyu çay) az tüketin. Genetik ve çevresel risklerinize önem verin. Yeterli ve dengeli beslenin; daha az kalori, daha az ve doğru yağları tüketin. Günde 8-10 bardak su için. Düzenli egzersiz yapın. Düzenli ve ihtiyacınız kadar dinlenin.
Yeni yöntemler deneyin
Yüz mezoterapisi (mezolifting): Yüz mezoterapisi, antiageing (cilt gençleştirme) tedavi yöntemlerinden biridir. Hyaluronik asit, vitamin, mineral içeren kokteylleri derinin orta tabakasına enjekte edilerek cildin beslenmesi sağlanır, cildin su ve nem tutma kapasitesi artar. Kişisel ihtiyaçlara göre ortalama 2-3 haftada bir toplamda 4-6 seans uygulanır. Tedavi tamamlandığında kuru cildin yoğun bir şekilde nemlendiği, ciltteki sarkmaların azaldığı, uzun süreli lifting etkisinin elde edildiği, cilt bariyerinin güçlendiği, ince kırışıklıkların azaldığı, renk tonundaki düzensizliklerin kaybolduğu ışıl ışıl bir cilt elde edilir.
PRP ile cilt yenileme: PRP tedavisinin en güzel özelliği, vücuda herhangi bir yabancı madde veya ilaç vermeden tamamen kendi kanınızdan gelen gücü kullanarak doğal bir güzellik sağlamasıdır. PRP ile cilt gençleştirme en sık yüze uygulanmakla birlikte, boyun, dekolte, el ve saç içinde kullanılabilir. Tedavi edilmek istenen bölgeye tek başına uygulanabilmekle birlikte özellikle lazer, mikroiğneleme, iğneli radyofrekans uygulamalarından sonra yapılan PRP derinin daha hızlı iyileşmesini sağlar. Cildimizdeki yaşla birlikte oluşan çizgileri, kırışıklıkları, lekeleri, renk tonundaki düzensizlikleri ortadan kaldırır. Cildin elastikiyeti, parlaklığı artarken canlı bir cilt elde edilir. 3-4 seanstan oluşan kürler halinde yılda bir uygulama önerilir.
Ameliyatsız likid (sıvı) yüz germe: Ameliyatsız estetik uygulamalar içinde yüzde lifting ve antiageing etkisi en yüksek olan tedavi yöntemlerinden biridir. Hyaluronik asit içerikli dolgu maddelerinin kişiye özel kombinasyonlarıyla tüm yüz bölgesine tek seferde yapılan bir uygulamadır. Yanak ve elmacık kemiklerinin belirginleştirilmesinin esası ve temeli oluşturduğu, şakak-çene ve çene hattı gibi yüz konturunu oluşturan bölgelerin netleştirildiği, göz altı, nazolabial, marionet, burun ve dudak gibi ince detayların tüm yüze bütünsel bir yaklaşımla tasarlandığı, detaylı ve tecrübe gerektiren, tüm yüzün yeniden planlandığı bir dolgu uygulamasıdır. Yüzdeki yorgun, sarkık, üzgün ve kızgın ifadeden kurtulmak, daha ince, genç bir yüze sahip olmak istiyorsanız bu uygulama yardımcı olabilir.
İple yüz germe: Orta ve ileri derecede yüz sarkmalarında cerrahi tedavi gerekliyken, yüzde hafif sarkması olan, ameliyat istemeyen hastalarda iple yüz asma ve yüz germe iyi bir tedavi seçeneğidir. İnsan vücuduyla tamamen uyumlu, uygulandığı dokuda eriyebilen iplikler, asıcı etkisiyle sarkan dokuları kaldırırken, deri altı dokuları yenileme etkisi ile kollajen üretimini artırarak cilde canlılık, dolgunluk ve gençlik sağlar. Lokal anesteziyle ortalama 30-45 dakika süren uygulama sonrasında hasta iş ve sosyal yaşantısına hemen dönebilir. Etkisi ortalama iki yıl süren bu uygulama; botoks, dolgu gibi diğer estetik uygulamalarla birlikte yapılabilir.
Leke tedavisinde son yenilikler: Güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri, gebelik ve doğum sonrası oluşan lekeler en sık alın, burun ve yanakta görülür. Leke tedavisinde; Cosmelan ve Dermamelan olarak bilinen, enzimatik peeling özelliğine sahip leke maskeleri son yıllarda en çok tercih edilen tedavi yöntemleridir. Ciltte kimyasal peelingler gibi belirgin bir soyma işlemi yapmadan, leke oluşumuna neden olan biyolojik mekanizmaları baskılayarak etki gösterirler. Klinikte tek seans olarak uygulanan bu maske ortalama 10-12 saat yüzde kalır. Maske uygulamasından sonra leke için özel ev devam ürünleri kullanılır. Ortalama 2-4 hafta gibi hızlı bir sürede tedavi yanıtı görülmeye başlarken, birkaç ay içerisinde tüm lekelerinden arınmış, taze bir cilde kavuşabilirsiniz.
Genetik ve çevresel faktörlere veya yaşlanmaya bağlı olarak görülen cilt kusurlarına sahip olan hiçbir hasta bunları kabullenmek zorunda değildir. Geliştirilen yeni teknikler ve son teknoloji ekipmanlar yardımıyla birçok cilt gençleştirme uygulaması güvenle yapılabilirken bu tedavilerden elde edilen başarı oranları oldukça yüksek seyretmektedir. Cilt gençleştirme uygulamalarına ihtiyaç duyduğunuzu düşünüyorsanız hekiminize başvurarak muayeneden geçebilir, uygun gençleştirme uygulamaları hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Uygun tedavi planının belirlenmesinin ardından uygulamalara hemen başlayarak hayallerinizdeki cilt görünümüne kısa süre içerisinde kavuşabilirsiniz.