Tire´de Sosyal Bilimler Lisesinde son sınıf öğrencisi Yiğit Özalp, Tire Yahudileri hakkındaki merakını eşsiz bir sözlü tarih projesine dönüştürdü. 19 yaşındaki genç, Tire Kent Müzesinde Yahudi mirası ile ilgili bir bölüm açılmasını sağladı.
Yiğit Özalp, Tire Yahudilerinin kültürel mirasına duyduğu ilginin nasıl başladığını, bu çalışma kapsamında tek başına neler yaptığını anlattı:
“Bildiğiniz üzere İzmir kadar Tire'de de bir zamanlar Yahudi mevcudiyeti bulunuyordu. 2009'da halk arasında ‘Eczacı Sami’ olarak bilinen Beja Ailesinden Sami Günel'in vefatıyla bu nüfus sonlandı. Ancak Tire'deki Yahudi kültür mirası her zaman anılarda, hatıralarda ve şehrin kültüründe kendini muhafaza etti.
Tire'nin salı pazarı meşhurdur. Bir salı günü pazardan dönen iki yaşlı teyzeye yardım ederken evlerinin Yahudi Mahallesinde olduğunu öğrenmemle birlikte olaylar gelişti. Daha önce bu varlıktan bihaberdim. Ardından Tireli tarihçi Munis Armağan'ın, Siren Bora'nın Tire Yahudileri ile ilgili kitaplarını okudum ve yapılan çalışmaları inceledim. Tire'de Yahudileri bilen, tanıyan insanlarla görüşmeye başladım. Ağlayana da rastladım, âşık olduğu Yahudi kızdan bahsedeni de gördüm ama sonuç olarak her zaman bana söylenenler insanı duygulandıran ve tebessüm ettiren hikayelerdi.
Bundan çok etkilendim ve ‘Yaşayan Son Tanıklarıyla Tire Yahudileri’ Projesini gerçekleştirmek için adım attım. Tire'de doğmuş ve büyümüş Avram Cen, Naomi Amado, Avraham Galante, Jale Beja, Yossi Kohen gibi Yahudi vatandaşlarımıza ulaştım. Tireli Yahudilerin çocukları ve hatta torunlarıyla görüştüm. Tire halkıyla da aynı şekilde mülakatlar gerçekleştirerek bunları kayıt altına aldım ve bir sözlü tarih çalışması gerçekleştirdim.
Hepsine yüz yüze ulaşmak mümkün olmadığından sadece İzmir ve Tire'den değil; ABD, Arjantin, Uruguay, İsrail, Fransa, Kanada'dan Tireli veya Tire kökenli Yahudi vatandaşlarımızı da buldum.”
Yiğit Özalp’in çalışmaları bununla da bitmedi. Tire Kent Müzesi ile iletişime geçerek, müzede Yahudilerle ilgili bir bölüm açılmasının gerekliliğini iletti. Okulu ile müze arasında bir protokol imzalanmasına ön ayak olarak müzede Yahudilerle ilgili bir bölümün açılmasını sağladı.
Yiğit Özalp sonrasında gerçekleştirdiklerini bir TÜBİTAK projesi hâline getirerek liseler arası yarışmaya katıldı ve projesi Türkiye çapında 27 bin proje arasında ilk 1000 arasına seçildi. Özalp, Ege Bölgesi finaline gitmeye hak kazandı.
19 yaşındaki Özalp, konuyla ilgili düşüncelerini son olarak şöyle ifade etti:
“Aslında ne bir Tireli ne de bir Yahudiyim. Fakat iki topluluk arasında gelişen bu ilişkiden çok duygulandığım ve kimse bir şey yapmazsa tüm bu kültürel miras yok olacağı için kendimce, 19 yaşında bir genç olarak adım attım ve ortaya bu proje çıktı.”