İzmir ve çevresindeki Yahudi topluluklarının tarihi üzerine en bilgili isim olan araştırmacı Siren Bora, son kitabı ´Çöküşten Yükselişe İzmir Yahudileri´ni anlatıyor.
Tam 14 yıl sonra, 9 Mart 2022 tarihinde, İsrail’den Türkiye’ye üst düzey bir ziyaret gerçekleştirildi. İki günlük resmi ziyaret kapsamında Türkiye’de bulunan İsrail Devlet Başkanı Isaac Herzog, Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştükten sonra, ortak bir basın açıklaması yaptı. Sonra, İstanbul'a geçti ve Neve Şalom Sinagogu'nda düzenlenen duaya iştirak etti. Herzog, sinagogda da bir konuşma yaptı. Herzog’un basın açıklamasına ve sinagog konuşmasına ilişkin ayrıntıları anımsayan var mı? Türkiye-İsrail ilişkilerinin geliştirilmesi için önemli adımlar atıldığını ve Ortadoğu'da barışın sağlanması için Türkiye-İsrail ilişkilerinin önemini vurguladıktan sonra, saygı ve övgüyle zikrettiği iki isim var: Nazım Hikmet ve Rav Hayim Palaçi. Nazım Hikmet, ülkemizin yetiştirdiği, şiirleri, elliden fazla dile çevrilen vatan sevdalısı değerli bir şairdir. Rav Hayim Palaçi de, bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir ilim insanı, yazar, hakim ve posektir. İzmir’de doğmuş ve İzmir’de toprağa verilmiştir. Aşkenazim, Sefaradim, Mizrahim ve Maaravim ayrımı olmaksızın, dünya Yahudilerinin saygısına ve sevgisine mazhar sayılı Yahudi din alimlerinden biridir. Üstelik her sene ölüm yıldönümünde İzmir’e gelen, binlerce takipçisi vardır.
2016 tarihine değin, İzmir Yahudi tarihine ilişkin ortak anlatı şöyleydi: 18. yüzyıldan itibaren, İzmir Yahudi Cemaatinin ekonomik koşulları bozulmaya başladı. 19. yüzyılda, büyük bir yoksulluğun ve cehaletin içinde adeta boğuldu. Cemaati, bu koşullar altında boğulmaktan kurtaran kurum, Alliance Israélite Universelle’di. Verilen bilgi doğrudur. Fakat, büyük eksiklikler içermektedir. 19. yüzyılda, İzmir Yahudi Cemaati’nin içinde bulunduğu koşullar, salgınlar (veba ve kolera salgınları), yangınlar (1841 ve 1852 yangınlar), gabela tahakkukundaki adaletsizliğin yol açtığı cemaat içi kavgalar, kan iftirası olayları, İngiliz misyoner faaliyetleri ve din değiştirme olgusu, yoksulluk ve eğitimsizliğin yol açtığı sorunlar, acil çözüm gerektiren vehâmettedir. Rav Palaçi, 1841 yangınında tamamen yok olan Yahudi mahallesinin yeniden imarı maksadıyla, Batılı zengin Yahudilerden bağış toplanmasını ve ihtiyaç duyulan kurumların tekrar inşasını sağlayan, hatta cemaatin dağılıp yok olmasını önleyen vizyon sahibi bir cemaat lideriydi. Alliance, Rav Palaçi’nin vefatı (1868) nedeniyle yarım kalan misyonu, 1872’de devralmış; farklı yöntem ve uygulamalar kullanmış ve başarılı olmuştu. Bu yüzden kitabın adı, ‘Çöküşten Yükselişe İzmir Yahudileri’dir. Ayrıca, kitapta, son derece önemli bir ayrıntı mevcuttur: Rav Hayim Palaçi’nin yaşadığı ve vefat ettiği evin, spesifik adresini gösteren belge ve harita...
On yıl süren araştırmanın ürünü olan bu kitabın yazımı sırasında, İzmir Yahudi Cemaati Vakfı Arşivi, İzmir Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi, Central Archives for The History of The Jewish People in Jerusalem, Sami Kohen Özel Arşivi, İstanbul Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Paris Archives Historique de I’Alliance Israélite Universelle’e ait son derece değerli arşiv verileri kullanıldı. Kitapta, 1831 ile 1922 yılları arasında, Birinci Juderia’da yaşayan ailelerin adları ve adresleri mevcuttur. Bu kitap, İzmir Yahudi Cemaati Vakfı eski Başkanı rahmeti Sami Azar, İzmir Yahudi Cemaati Vakfı eski Başkan Yardımcısı rahmetli Avram Abuaf, İzmir Yahudi Cemaati Vakfı ve kitabı basan İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nin katkılarıyla oluşturulan kolektif bir eserdir. Ben, sadece, araştırdım ve yazdım…