Türkiye-İsrail ilişkilerinin gelişmesinde önemli payı olan, 1980 sonrası ikinci kâtip düzeyine indirilen ilişkilerden sonra, İsrail´de ilk büyükelçi olarak görev yapan Ekrem Güvendiren hayatını kaybetti.
Türkiye-İsrail ilişkilerinin gelişmesinde önemli payı olan, 1980 sonrası ikinci kâtip düzeyine indirilen ilişkilerden sonra, İsrail´de ilk büyükelçi olarak görev yapan Ekrem Güvendiren hayatını kaybetti.
1980’li yıllarda ikinci kâtip düzeyine indirilen diplomatik ilişkiler, 1986 yılında Ekrem Güvendiren’in bu göreve atanmasıyla hız kazanmıştı. Ekrem Güvendiren ikinci kâtip olmasına rağmen ilişkileri büyükelçi seviyesinde sürdürmüştü.
1987'de Birleşmiş Milletler'de yapılan toplantılardan birinde görüşen Türkiye ve İsrail dışişleri bakanları, ilişkilerin seviyesinin hukuken de geliştirmesi gereğini vurgulamışlardı.
Dönemin Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, 1989’da Amerikan Yahudi Komitesi (AJC) temsilcilerine Türkiye hükümetinin İsrail ile ilişkilerinin seviyesini yükseltmeyi amaçladığını açıklamıştı.
İsrail ve Türkiye arasındaki hukuki gelişmelerin ardından 1991 yılında diplomatik ilişkiler büyükelçi seviyesine yükselmişti. Güvendiren, 1992’de güven mektubunu dönemin İsrail Devlet Başkanı Haim Herzog’a sunmuştu. Söz konusu dönemden itibaren Türkiye-İsrail ilişkileri karşılıklı yarar temelinde devam etmiş, iki ülke iş birliğinin yasal çerçevesi bir dizi anlaşmayla sağlanmış ve birçok üst düzey ziyaret gerçekleştirilmişti.
Türk-İsrail İş Konseyi Başkanlığı da yapan Ekrem Güvendiren, iki ülke arasındaki ticaret hacmini arttırmak için büyük uğraşlar vermişti.
Güvendiren, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) ‘Türkiye ve İsrail Arasında Sağlık Sektöründe İş birliği’ konulu bir seminerinde, ‘‘Türkiye ile İsrail arasındaki ekonomik iş birliği 1994 yılında başladı. O yıl, iki ülke arasındaki ticaret hacmi yüz milyon dolar iken, 2006 yılında bu rakam yaklaşık üç milyar dolara ulaştı. Ama bizler bunu yeterli görmüyoruz ve ticaret hacmini arttıracak yeni sektörler arıyoruz” demişti.
Merhum Güvendiren'in naaşı, 19 Nisan Çarşamba günü, Erenköy Galip Paşa Camii'nde cenaze namazı kılındıktan sonra toprağa verildi.
