Bir bombanın Rue Copernic Sinagogunun önünde dört kişinin ölümüne ve onlarca kişinin yaralanmasına sebep olduğu olayın üzerinden 42 yıldan fazla zaman geçtikten sonra, Paris mahkemesi suçlanan Lübnan asıllı Kanadalı akademisyeni müebbet cezasına mahkum etti.
Artık bir Kanada vatandaşı olan Hassan Diab, yasal sürecin başlatılması ve durdurulmasının üzerinden on yıldan fazla bir süre geçtikten sonra, geçtiğimiz cuma günü gıyabında mahkum edildi. Tutuklama emri çıkarılmış olmasına rağmen, Kanada'nın suçluyu iade etme talebini kabul edeceğine dair bir işaret bulunmamakta.
3 Ekim 1980’deki bombalama, Fransa'da Holokost'tan sonra gerçekleşen ilk ölümcül antisemit saldırıydı. Saldırının sonrasında yüz binlerce kişi protestolara katılmıştı.
Yetkililer, ilk başta bombalamanın neo-Naziler tarafından gerçekleştirildiğini düşünmelerinin üzerine, 2008 yılında 'Filistin'in Kurtuluşu için Halk Cephesi-Özel Operasyonlar' adlı muhalif bir grubun eski bir üyesi olduğuna inanılan Diab için bir arama emri çıkarmışlardı. Diab 2014'te Kanada'dan Paris'e iade edilmiş, Paris'te suçlanmış ve tutuklanmıştı.
Ancak şaşırtan bir kararla, 2018'de davası düşürülerek Kanada'ya dönmesine izin verildi. Savcılar temyize gitti ve 2021'de yine sürpriz bir sonuçla mahkeme önceki kararını onayarak Diab'ın yargılanmasına karar verdi.
Savcı Benjamin Chambre geçtiğimiz cuma, "Sabırla direnmiş olmak Fransız adli ve polis kurumlarının onurudur... Bu kuvvetli bir işaret: Fransa terörizmin karşısında geri çekilmez" dedi.
Chambre'ın saatlerce süren taleplerini, savunmanın iddiaları takip etti. Diab'ın avukatı William Bourdon ifadesinde, "Adli bir hatayı önlemek için burada karşınızda duruyorum" diyerek, saldırı sırasında Diab'ın Fransa'da bulunduğuna dair maddi bir unsur ve kanıt olmadığını savundu.
Kurbanların ailelerini temsil eden avukatlardan biri olan Bernard Cahen dava sırasında, "43 yıl sonra bile olsa, bu dava gerçekleşmeliydi" ifadelerini kullandı.
Bu yeni duruşma, birçok Fransız Yahudi'sinin hem kendi savunmasızlıkları hem de devletin güvenliklerini sağlama konusundaki kararlılığı konularında endişe duymasına sebep olan, on yıl boyunca toplumsal hedeflere ve bireylere yönelik yaşanmış diğer antisemit saldırılardan sonra gerçekleşti. İsrail'e yönelik Fransız Yahudi göçü, Paris'te 2015 yılında kaşer ürünler satan bir süpermarkete yönelik saldırıdan sonra önemli ölçüde artmıştı.
