Geçtiğimiz ay 3,8 kilo kan taşıyan otonom bir dron Hayfa'daki Rambam Medikal Tıp Merkezinden sabah 9.42'de havalandı. Drone 13 dakika sonra İsrail'in kuzey sınırı yakınındaki Galilee Tıp Merkezine indi. Kan üniteleri, 25 kilometrelik bir yolculuktan sonra dikkatlice incelendi, iyi durumda ve kullanıma hazır oldukları görüldü.
Uçuş projesi, bazı tıp ve devlet kurumlarının, kan ve diğer kritik tıbbi malzemelerin drone aracılığıyla hastanelere taşınmasının ne kadar uygulanabilir olduğunu görmek için uygulandı. Hedeflenen bir sonraki adım bunun artık standart bir uygulamaya dönüşmesi. Özellikle savaş ve doğal afetler sırasında bu uygulamanın ülke içindeki tıp merkezlerine ulaşmak için önemli olduğu belirtiliyor.
Galilee Tıp Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Zvi Sheleg, “Sınırımızda durumlar kızıştığı zaman yüzlerce füze havalanmaya başlıyor. Bizler günlerce izole kalmış bir ada gibi olabiliyoruz” diyerek böyle bir uygulamaya neden ihtiyaç duyduklarını açıkladı.
Söz konusu drone projeleri pandemi zamanında başladı; drone'lar iki yaşlılar hastanesinden, iki psikiyatrik hastaneden ve İsrail'in merkezindeki bir genel hastaneden sürekli olarak kalktı ve döndüler. Transferler daha çok maske gibi ürünler için yapıldı.
Sheleg, “İşe yaradığını gördüğümüzde, bunu daha kritik tıbbi malzemeler, kan, laboratuvar testleri, ilaçlar ve organ transferleri için de denememiz gerektiğini düşündük” dedi.
İlk aşamada bazı yetkili kurumlarla koordineli olarak kan ve kan ürünlerinin taşınması denenecek. Bu kurumlar, Sağlık Bakanlığında yer alan Devlet Medikal Merkezi Başkanlığının içindeki Yenilikçi Teknolojiler Kurumu, Magen David Adom Ulusal Kan Hizmetleri, İsrail Sivil Havacılık Kurumu, İsrail’inn ordu ve güvenlik araçları ve özel drone şirketlerini kapsayacak.
Ulusal Kan Hizmetleri Başkanı Prof. Eilat Shinar, “Arabayla sağlam ulaştırılabilen kanın, drone ile sağlam ulaştırılabilip ulaştırılamayacağını görmemiz gerekiyordu” dedi.
Magen David Adom Ulusal Kan Hizmetler İsrail hastaneleri ve ordunun tek kan sağlayıcısı. Hastanelerin kan ihtiyaçlarının yüzde 120'sini bünyelerinde bulundurmaları gerektiriyor. Ulusal çapta bir kıtlığın olmaması için İsrail 1100 ünite kanın her gün bağışlanmasını gerekli görür.
