Bir bütünün iki parçası: Bedenimiz ile doğa

Seren, öncelikle seni tanıyabilir miyiz?

Koç Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Mezun olduktan sonra satış ve pazarlama alanlarında 12 sene çalıştım. Yoga, üniversite yıllarından beri hayatımda. Hayatıma kattıklarını gördükçe bunun bir hobi olması yeterli gelmemeye başladı ve derinleşmek istedim. 2017 yılında Ebru Şinik ve Dr. Neslihan İskit’ten Ayurvedik Yoga Terapi eğitimim ardından, 2018 yılında Gökçe Akyıldız’dan çocuk yogası ve 2019 yılında ise Ayşe Demir ve Ronit Arhanyan’dan 200 saat yoga uzmanlaşma sertifikamı aldım ve artık profesyonel olarak bu alanda çalışıyorum.

Ayurveda, özellikle son yıllarda sık duyduğumuz, ancak birçoğumuzun tam anlamını bilmediği bir kavram. Hiç tanımayanlar için, bu kavramı basitçe anlatabilir misin?

Kökeni Hindistan’a dayanan ve sanskrit dilinde ‘yaşam bilimi’ anlamına gelen Ayurveda, koruyucu ve bütüncül bir tıp sistemidir.

Hepimizin doğuştan sahip olduğu bir beden tipi bulunur, Ayurveda’da bu kavrama ‘Dosha’ adı verilir ve Vata, Pitta ve Kapha olarak üçe ayrılır. Ayurveda’ya göre yaratılış; eter, hava, ateş, su ve toprak olmak üzere beş elementten meydana gelir, insanoğlu da bu beş elementi içinde barındırır. Her birimizin evrenin mikro düzeyde yansıması olduğunu ve bir o kadar da benzersiz olduğumuzu düşünecek olursak, bu elementler her birimizde farklı oranlarda dağılım gösterebilir ve bu da bizim beden tipimizi oluşturur.

Ayurveda senin hayatına nasıl girdi?

Uzun yıllardır yoga ile ilgileniyordum. Yogada derinleştikce, Ayurveda ile tanışmam kaçınılmaz oldu. Yoga ve Ayurveda bir madalyonun iki yüzü gibidir. Her ikisinde de ruh, beden ve zihin bedenimizdeki dengeyi korumayı ve üç beden arasındaki bağı güçlendirmeyi esas alır. 2017 yılında Ebru Şinik ve Dr. Neslihan İskit’in 200 saatlik Ayurvedik Yoga Terapi ve ardından Dilşat Yaşar ile çalışarak bu alanda derinleşmeye başladım.

Ayurvedik beslenme ne demek? Kişiye ne gibi faydalar sağlar?

Ayurveda ‘ne yersen o’sun’ der. Örnek olarak biz eğer bünye tipimize uygun olmayan, rahat metabolize edemediğimiz tatlardan oluşan bir yemek seçimi yapıyorsak, sindirim sistemimizin yanı sıra fiziksel performansımız, duygu ve düşünce durumumuz da olumsuz yönde etkilenir. 

Ayurveda’ya göre besinlerin doğallığı, hazırlanma şekli ve kullanılan baharatlar değerlidir. Her birey farklı bir beden tipine sahiptir dolayısıyla bedeninin sesine kulak vermek ve ihtiyaçlarına göre kendine özgü bir  beslenme planı oluşturmak en doğrusudur. Unutmayalım ki birinin ilacı başka birinin zehiri olabilir, herhangi bir sağlık sorununuz varsa önce bir sağlık uzmanına danışmanız önerilir.

Kısacası, Ayurvedik beslenmenin amacı, bedeninizi, zihnimizi ve ruhumuzu bütünsel anlamda besleyerek sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı sürdürmemize destek olmaktır.

Bazı yazılarını okudum, özellikle mevsim geçişlerinin önemine değiniyorsun… Yaza girmeye hazırlandığımız bu günlerde ne tavsiyelerin olur?

Bedenimiz ile doğa bir madalyonun iki yüzü gibidir. Mevsimler değiştikçe doğa nasıl değişiyorsa, bizim de bedensel, zihinsel ve ruhsal ihtiyaçlarımız da aynı şekilde değişiyor. Dolayısıyla, doğayla ne kadar uyumlu olursak beden, zihin ve ruh dengemiz de o denli güçlü olur.

Ayurveda’ya göre ilkbahar kapha sezonudur. Kapha Dosha, su ve toprak elementlerinin birleşiminden oluşur. Nemli, serin ve ağır bir yapısı vardır. Dengelemek için kuru, sıcak ve hafif bir düzen oluşturmak gerekir. Beslenmenin yanı sıra günlük rutinlerimizi de bu doğrultuda şekillendirebiliriz. Zihin, rutinleri sever ve bu sayede zihin kendini güvende hisseder. Bu durum parasempatik sinir sistemini aktifleştirmeye katkı sağlar.

Toplamda on dakikanızı alacak bu küçük rutinler bedenin ve zihnin sakinleşmesine büyük katkı sağlayacaktır:

• Sabahları erken kalkmak.
• Telefon ya da dijital uyarcılar ile dış dünyayla iletişime geçmek yerine 5 dakika bile olsa kısaca bedeni fark etmek.
• Kısa bir nefes egzersizi ya da meditasyon çalışması.
• Ağız temizliği; dış fırçalama ve dil sıyırma.
• Aç karına ılık limonlu su içmek.
• Kuru fırçalama ile lenf sistemini uyarmak.
• Abhyanga masajı yapmak.

Yogayı kimler için tavsiye edersin?

Yoga, özel bir sağlık sorunu olmadıkça her yaşta herkesin yapabileceği bir pratik. Benim de amacım, olabildiğince fazla kişiye ulaşarak en azından yogaya, bedenlerine ve nefeslerine bir şans vermelerine katkıda bulunmak.

Okurlarımız, yakında başlayacak yazılarında neler bulacak?

Bütünsel sağlık, yoga ve Ayurveda üzerine konuşuyor olacağız. Teorik bilgilerin yanı sıra gündelik hayatımıza kolaylıkla adapte edebileceğimiz rutinler, yemek tarifleri ve ayurvedik bilgiler paylaşıyor olacağım.