MIRRA…

Federer, Nadal ya da Djokovic izlemek güzeldir. Erkek tenisinde zirvedeki oyuncuların yanında underdog denilen yani favori olmayan ya da pek şans tanınmayan bir oyuncunun finale kadar gitmesi pek sık görülmez. Her zaman karşınıza bir Alcaraz çıkmayabilir. Carlos Alcaraz’ı da tenis sporunu yakından takip edenler ancak 2021 US Open çeyrek turunda fark ettiler. Fakat o sırada zaten ATP 55 no olarak geleceği parlak bir sporcuydu. Kariyer tercihini erken yaşlarda junior yerine profesyonel seri olarak yapan ağırlıklı İspanyol tenisçilerden biridir Alcaraz. Herhangi bir Junior Grand Slam başarısı olmamasına rağmen 16 yaşında M25 kazanıp aynı sene ATP Challenger çeyrek finali oynuyor. Yani özel bir oyuncu olduğu biliniyor ve bugünkü zirvedeki yerine nasıl gideceğinin yol haritası önceden hazırlanmış. Bu iki profesyonel tur başarısı sırasında sıralaması 550-600 arasında. Yani sinyalleri vermiş genç sporcu. Alcaraz gibi birçok genç oyuncu turda şans arıyor elbette. Bazıları beklenen eğri ile doğru denkliğini hiçbir zaman bulamayıp turda avare dolaşırken, bazıları da çok iyi bir şans yakalayıp değerlendiriyor, gören gözlerin dikkatini çekiyor. Oyuncuda bir gelecek görüyorlarsa sponsorlar devreye girip antrenman ve turnuva şartları profesyoneller tarafından iyileştiriliyor ve deneme başlıyor. Elbette bazen oluyor bazen de olmuyor ama sistem bu model üzerine kurulu. Elit sporcuları elit koçlar çalıştırıyor ve elit sponsorları oluyor.

Bazen de sistem çalışmıyor.

Anna Kournikova’da nasıl çalışmadıysa Emma Raducanu’da da şimdilik tökezlemiş gibi görünüyor. Raducanu’nun burada büyük bir kredisi var tabii çünkü 2 yıl önce 18 yaşında US Open kazandı. Sonrası biraz tepetaklak olsa da kredisini kolay kolay tüketmez. Naomi Osaka gibi 21 yaşında US Open kazanıp ardından 2 Avustralya ve 1 US Open unvanına daha sahip değil Raducanu. Gerçi Osaka da bir türlü mental sorunlarının üstesinden gelemedi ve bu yılın başında hamile olduğunu açıklayıp kortlardan uzaklaştı. 25 yaşında zirvede bir oyuncu ne düşünerek anne olmaya karar verdi bilinmez tabii ama birçok kadın tenisçi örneği var önümüzde. Serena’nın ilk koçu ünlü Rick Macci’ye göre Osaka geri dönüp 2024 yılında roket hızıyla zirveye çıkacak diyor ama bilinmez tabii hiç dönmeyebilir de.

Kadın tenisinde son haber Anisimova’dan

Kadın tenisinde son haber Mayıs ayının ilk haftasında 21 yaşındaki Amerikalı tenisçi Amanda Anisimova’dan gelmişti hatırlarsanız. Artık istifalar gibi bu tip haberler de sosyal medya hesabından duyurulduğu için, Instagram hesabından genç sporcu şöyle diyordu:

"2022 yazından beri ruh sağlığım ve tükenmişliğimle gerçekten mücadele ediyorum. Tenis turnuvalarında olmak dayanılmaz hale geldi. Bu noktada önceliğim zihinsel sağlığım ve bir süre ara vermek. Bunu atlatmak için elimden geldiğince çok çalıştım. Orada olmayı özleyeceğim ve bana sürekli destek olan herkese minnettarım."

Şu anda 21 yaşında olan Anisimova, 17 yaşındayken son şampiyon Simona Halep'i yenerek 2019 Fransa Açık yarı finallerine ulaşmış ve 2006'dan bu yana bir büyük turnuvada bu kadar ilerleyen en genç kadın sporcu olmuştu. Ancak aynı yıl, ABD Açık'tan hemen önce, babası ve uzun süredir antrenörlüğünü yapan Konstantin 52 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Anisimova bu kaybı bir türlü telafi edemedi maalesef.

Konu aslında genç sporcuları küçük yaşlarda izleme listesine alıp gelişimlerini takip etmek gibi bir yere gidecekti ama biraz dolaştık. Alcaraz örneğine geri dönersek kadın tenisinde neredeyse junior yıllarının başlarında bile geleceğin yıldız adayını yakalama şansınız oluyor. 13 yaşında junior tura çıkan bir sporcuyu 2 yıl sonra WTA sayfalarında kendisinden söz edilirken görebilirsiniz. Erkek ve kadın sporcular arasındaki gelişim hızı farkından kaynaklanıyor tabii bu durum. 15 yaşında bir erkek sporcu falan yoktur ATP sayfalarında mesela! 18 yaşında bile zor görürsünüz işte ancak Alcaraz çıkmış son yıllarda.

 16 yaşındaki Rus sporcu Mırra Andreeva

Tenis turnuvalarını takip edenler mutlaka bilir Mırra Andreeva adını. 16 yaşında bir Rus sporcu. Kendisinden 3 yaş büyük ablası da tenis sporcusu, ERIKA ANDREEVA. Mirra JR 3 ve WTA 146 no. Ablası Erika da WTA 121 yani ikisi de başarılı sporcular ama Mirra başka. Mirra Andreeva geçen yıl yani 15 yaşında bizim buralara geldi ve Antalya’da 3 hafta ITF 15K turnuva oynadı. İlk hafta kimsenin dikkatini çekmemiştir çünkü ilk turda elenmiş. Eminim ki sonraki hafta ‘bana düşsün de bir tur geçeyim’ diyenler olmuştur ancak Mirra o haftayı da, sonraki haftayı da şampiyona olarak kapatıp Roland Garros JR’a kadar uzanıyor fakat çeyrek finalde kalıyor. Tekrar yaşına dikkat edelim. Mirra Andreeva adına o turnuvaların unvanını aldığında rastlamıştım fakat asıl üstünde durulması gereken haber bu yılın başında Avustralya Açık öncesinde gelmişti. Malum AO JR öncesi en büyük hazırlık turnuvası Traralgon’da düzenlenir. AO için gelen bütün JR oyuncular o haftayı kaçırmaz. İşte o Traralgon turnuvasının finalini bir Türk kızı oynamıştı, Melisa Ercan ve rakibi de bu bahsettiğimiz Mirra Andreeva olmuştu. Melisa final maçını 3 sette kazanırken Avustralya Açık JR için çok sağlam işaretler veriyordu. Fakat öyle olmadı ve Melisa maalesef ilk turda elendi. Traralgon zaferi olumsuz mu etkilemişti bilinmez ama mağlup olduğu 15 yaşındaki Slovak Renata Jamrichova çeyrek finale kadar uzandı. Peki Traralgon finalinde Melisa’ya mağlup olan 15 yaşındaki Mirra ne yaptı? Çeyrek finalde Melisa’nın ilk turda kaybettiği Jamrichova’yı yendi ve finale kadar çıktı. Finali başka bir 15 yaşında Rus olan Alina Korneeva’ya kaybetti. Korneeva da şu anda dünya JR sıralamasında 2 no ve WTA 346. Gördüğünüz gibi şu birkaç satırda 15 yaşında fırtınalar estiren 2 Rus ve 1 Slovak sporcu adı saydım. Mirra Andreeva iyi ve başarılı bir junior, geleceği de parlak anlaşılıyor fakat neden diğerleri kadar göz almıyor? Çünkü bu genç kız geçen hafta sona eren WTA 1000 serisinden Madrid Open turnuvasında ortalığı kasıp kavurdu. Wild card ile girdiği ana tabloda ilk turda Kanadalı Leylah Fernandez’i eledi. Kimdi bu Fernandez? 2021 US Open finalinde Emma Raducanu ile karşılaşan fakat elenen sporcu. 20 yaşındaki Leylah Fernandez de eski dünya JR 1 no ve her ne kadar geçen yıl ilk 20 içindeyse de şu anda 50 no. Sonraki turda WTA 15 no 26 yaşındaki Brezilyalı Beatriz Haddad Maia ve 3. turda dünya 19 no Polonyalı Magda Linette’yi mağlup eden Mirra Andreeva 4. turda Belaruslu WTA 2 no Aryna Sabalenka’ya takılıyordu. Maçtan önce verdiği röportajda Mirra diyor ki :

"Burada olmayı ve son 16’da Sabalenka ile oynamayı beklemiyordum. Seviyem beni şaşırtmadı, çünkü kortta nasıl oynayabileceğimi biliyorum... Ama elbette burada olmayı ve bu kadar ileri gitmeyi beklemiyordum. Aryna karşısında kaybedecek bir şeyim yok. Sadece korta çıkıp yapabileceğim en iyi tenisi göstermeliyim. Benim için hiçbir baskı yok.”

İşte Madrid gibi bir turnuvada Haddad ve Linette gibi ilk 20 içindeki 2 oyuncuyu eleyen 16 yaşındaki bir underdog Mirra Andreeva bütün dikkatleri çekiyordu. Buradan nereye gider bilinmez ama şu anda özenle üzerinde çalışılıyor.

Andreeva kardeşler Rusya’nın Sibirya bölgesinde Krasnoyars doğumlu ve aile orada yaşıyor. Tenise orada başlıyorlar ve sonra 4000 km uzakta Moskova’ya gitmek zorunda kalıyorlar çünkü tenis imkânları orada daha fazla. Bugün ise Fransa’nın Cannes şehrinde yaşayıp Fransız koçlar tarafından yetiştiriliyorlar. Mirra’nın 16 yaşında olduğunu sık sık tekrarlama nedenim de yıldız sporcuların erken yaşlarda kendini göstermesidir. Mirra örneğinde olduğu gibi kendini gösteren sporcu önünde kapılar açılmaktadır. Mirra benzeri birçok sporcu küçük yaşlarda evini yurdunu bırakıp en iyi hizmeti alabileceği ülkelere taşınmaktadır.

Biz buradan şuraya gelelim.

WTA klasmanında Türk sporcuları kimler?

232 no Zeynep Sönmez 21 yaşında.

238 no İpek Öz 23 yaşında.

258 no Berfu Cengiz 23 yaşında.

Bu sporcularımız nerede çalışıyorlar? Türkiye’de profesyonel turda adı geçen elit koç var mı? İstanbul’da bir tenis kulübünde profesyonel tur tecrübesi belli olmayan bir Türk tenis antrenörüyle çalışan Zeynep Sönmez nasıl olacak da Mirra Andreeva ile yarışacak? Bir WTA Premier turnuvaya İpek Öz nasıl ana tablo wc alacak? Antrenörü kim, nerede hangi imkânlarla çalışıyor, sponsorları var mı?

Profesyonel tenis küresel bir ticarettir. Bu sistemin bir parçası olabilmek için, sistemin kurallarıyla oynamak gerekiyor. Bizim genç sporcularımız kariyer hedeflerine ulaşabilmek için gerekli bütün şartları sağlayabiliyor mu?

Türkiye bir tenis ülkesi değil. Belki tesislerimiz güzel fakat profesyonel turda yarışacak sporcuyu bulan, yetiştiren ve imkân sağlayan ne bir federasyonumuz var ne de koçlarımız.

Bu şartlar altında Türk sporcuların Batılı meslektaşlarıyla aynı kulvarda yarışmadığı açıktır. Profesyonel genç bir sporcuya yapılacak en büyük hizmet, ülke sınırları dışına çıkarıp gelişmesine yardımcı olmaktır.

Gerçekleri görelim ve birbirimize hamasi masallar anlatmayalım.