Beyaz Saray´da ´Amerikan Yahudileri Mirası Ayı´ için düzenlenen etkinlikte Yahudilerin sömürgelik zamanlarından beri Amerika´daki varlığı şarkılarla ve konuşmalarla kutlanırken Amerikan Yahudilerinin günümüzde karşı karşıya olduğu tehlikeler konusunda endişeler dile getirildi.
ABD Başkanı Biden geçtiğimiz hafta Beyaz Saray'ın Doğu Salonundaki resepsiyonda Yahudi destekçiler grubuna yaptığı konuşmada, "Nedense son birkaç yılda antisemitizm şiddetle geri geldi. Raporlar antisemit olayların tarihimizde rekor seviyede olduğunu göstermekte; Amerika Birleşik Devletleri için rekor bir seviye" ifadelerini kullandı.
Etkinlikte antisemitizm vurgusu, 1915'te bir Yahudi’nin linç edilmesini konu eden Broadway müzikali 'Parade'den şarkıların yer aldığı gösteride de ön plandaydı. Bu tema geçtiğimiz yıllarda Beyaz Saray'daki Yahudi başarılarına odaklanan ve efsanevi Yahudi sporcuları, bilim insanlarını ve sanatçıları öne çıkaran Amerikan Yahudileri Mirası Ayı etkinliklerinden oldukça farklıydı.
Biden karakterinin, çocukluğunda babasının Amerika'nın Holokost'u durdurmak için yeterince çaba göstermemesine duyduğu öfkeyle şekillendiğini belirtti. Biden 2017’de Charlottesville Virgina'daki ölümcül neo-Nazi yürüyüşünün ardından nasıl 2020'de başkanlığa aday olmaya karar verdiğinden ve eski başkan Donald Trump'ın yürüyüşü kınaması istendiğindeki kaçamaklı ifadelerinden bahsetti ve "İşte o zaman anladım... işimiz bitmemişti. Nefret asla yok olmaz" dedi.
Bu 2016 yılından beri Beyaz Saray'da düzenlenen ilk Amerikan Yahudileri Mirası Ayı etkinliğiydi. Trump yönetimi, 2006 yılında iki partinin desteğiyle onanan kanunla kutlanmaya başlanan bu anma gününe fazla ilgi göstermemişti. Geçtiğimiz yıllarda ise Biden'ın etkinlik düzenleme umutları pandemi sebebiyle ertelenmişti.
Günümüzdeki antisemitizmi anlatırken Biden sadece aşırı sağcıların saldırılarından değil, ülkenin kuzeydoğusunda artan Ortodoks Yahudilerine yönelik saldırılardan ve bazı Yahudi öğrencilerin okullarda yaşadıkları tehlikelerden bahsetti. Biden ifadesinde "Sinagoglara ve Yahudi işletmelere yönelik vahşi saldırıları, silahlı güvenlik güçleri tarafından korunmaları gereken Yahudi kurumlarını, dini kıyafetlerini giydikleri için sokak ortasında dövülen Yahudileri, taciz edilen ve üniversite kampüslerinden kovulan Yahudi öğrencileri, arabaların üzerindeki, mezarlıklardaki ve okullardaki gamalı haçları" sıraladı.
Biden'ın aşırı sağın ötesinde daha geniş anlamda bir antisemitizm anlayışına ulaşmasında, bazı Yahudi grupların geçtiğimiz aralık ayında Second Gentleman (başkan yardımcısının kocası) Yahudi asıllı Doug Emhoff ile görüşerek, ondan ve diğer üst düzey yetkililerden bu soruna daha bütünsel bir yaklaşım istemeleri etkili oldu.
Etkinlikte de konuşan Emhoff tarafından yönetilen özel görevli bir ekibin, önümüzdeki haftalarda antisemitizme karşı bir strateji planı yayınlaması bekleniyor.
Konuşmasında Başkan bu stratejinin "antisemitizme karşı devlet kurumlarının gerçekleştireceği 100'ün üzerinde yapıcı eylem içerdiğini" söyledi. Bu eylemlerin herhangi birini detaylandırmamasına rağmen, Biden stratejinin antisemitizm ve Yahudi mirası konularında farkındalığı arttıracağını, Yahudi toplulukları için güvenlik sağlayacağını, antisemitizmin normalleştirilmesini engelleyeceğini ve iş birlikleri kurulmasını sağlayacağını ifade etti.