Sonu başa alarak, karşımıza çıkacak olan Siyon Katır Birliği’nden başlayalım. Çünkü savaşlarda antisemitlerin verdiği, verebileceği en önemli örnek, Çanakkale Savaşı’ndaki çoğunluğu Rus Yahudisinden oluşan Siyon Katır Birliğidir. Bu birlik, Büyük Britanya Krallığı’nın emri altındadır. Çanakkale’de, İngilizler Katır Birliği’ne silah vermemişlerdir, sadece levazımda kullanılan bir birliktir. Yalnız sorun şudur ki, bu insanlar zaten Osmanlı vatandaşı değildir ve bulundukları ülkelerin ordusu için hizmet etmeleri de Türk Yahudilerini bağlamaz! Eğer Türk Yahudileri de geneli itibariyle aynı tutumu sergilemiş olsaydı, eleştirilerinde haklı olurlardı. Ayrıca Türkiye’de artık birçok konu mademki din üstünden tartışılıyor o zaman Yahudilerin Talmud’da geçen ‘’Yaşadığın ülkenin kanunu senin kanunundur‘’ ve Tevrat’ta geçen ‘’Seni yetiştirdiğim kentin barışını gözetecek ve Tanrı’ya bunun için yakaracaksın‘’ emirlerini göz önünde bulundurduğumuzda ne Rus Yahudilerinin bulundukları ülke adına Çanakkale’ye gelmeleri tuhaftır ne de Türk Yahudilerinin Çanakkale de dahil olmak üzere düşmana hatta Rus Yahudilerine karşı savaşmaları tuhaftır. Ama tuhaf olan bir şey vardır ki o da Rus Yahudisinin yaptığının acısını Türk Yahudisinden çıkarmaktır !
...
1922/23 yılında Yahudi Öksüz Kurumu, sadece İstanbul’da bin beş yüz öksüz çocuğa bakmaktaydı ki bunların çoğu savaş öksüzüydü. İstanbul Haydarpaşa Mahallesi’ndeki Yahudi mezarlığında Birinci Dünya Savaşı’nda ölmüş yetmiş Yahudi genci gömülüdür.
Edirne’nin La Boz De La Verdad gazetesi İstiklal Savaşı’na gönüllü katılmış olup, zaferden sonra evlerine dönen beş Yahudi gencinden bahseder. Bu gençler Kemalist kuvvetler arasında daha başka Yahudi gönüllülerin bulunduğunu da anlatırlar.
Bursa’dan Avukat Kemal Ben Yosef Levi İkdam gazetesinde, son savaşlar sırasında sadece Bursa’dan 250 Yahudi’nin ölmüş olduğunu söyleyip Bursa’da Yahudi nüfusunun 2500 civarında olduğunu belirtmiştir. Kemal Ben Yosef Levi, kendisinin de bütün savaş boyunca askerde olduğunu belirtip savaşta ölmüş olan aile yakınlarının künyelerini de vermiştir.
Bir de Selanik konusu vardır. Antik dönemlerden bu yana Yahudiler Selanik’te vardı fakat İspanya’dan göçlerle ve Osmanlı’nın fethiyle birlikte bu sayı artmış ve 1913 yılına kadar da Selanik halkının neredeyse yarısı Yahudilerden oluşmuştu. Selanik, Yunan idaresine geçtiğinde Yunanistan’ın diğer bölgelerindeki Türk dostu Yahudi toplumlar şiddetle cezalandırılırken Selanik’te ise, şehre girişlerinin ilk iki ayı hariç, Yahudi dostu bir siyaset uygulanmıştır. Ama Yahudiler işgalci olarak nitelendirdikleri Yunanlılara yakınlık göstermeyi bırakın düzenlenen zafer törenlerine de katılmamışlardır. Yunan ordusu şehre girdiğinde Rumların coşkusuna ortak olmamışlardır. ‘’M. Allatini‘’ okulu hocası J. Kohen’in bu konudaki görüşleri onların duygularını yansıtmaktadır:
‘’Şunu söylememizde yarar var, bir Yahudi’nin zihninde bayram kavramı bulunmamaktadır. O yenilene yakışan doğru ve görgülü bir tutum benimser. Silahlar önünde eğilir, ancak en değerli duygularını çiğneyen galibi coşkuyla karşılaması da olanaksızdır.
Sahip olduğumuz bir şeyin gerçek değerini ancak onu yitirdiğimizde anlıyoruz. Türk halkının hoşgörü ve iyi niyetini ve çok değerli yetilerini hiç unutmayan Yahudiler bu korkunç kasırganın içinde en keskin ve güvenli dayanaklarını yitirdiklerini ne yazık ki bugün anladılar.
Pek çok sıradan insan, yaşlı gözlerle, Osmanlı vatanının yıkımını akıllarından geçirmekte güçlük çektiklerini söylediler. Hatta ben, Türk yönetiminin huzursuzluk oluşturan kimi davranışlarına karşın, silahsız, perişan halde, bir parça ekmek dilenmek durumunda kalan askerlerimizi gördükçe, kalbimde bir eziklik hissediyorum.
Yunanlılar ordugahımızı işgal ettiler, askerlerimiz yollarda kaldı! Dolayısıyla Yahudiler, Rum yurttaşlarımızın Yunanistan’dan gelen kardeşlerini heyecanla karşılamalarını ilgisizce izlediler.‘’ (Archives de I’AIU,Grece, I/c.49, 1912)
Mevcut rejimin korunmasını arzulayan Selanik Yahudi halkı çoğunluktaydı. Hatta kimileri Sinagoglara gidip Türk ordusunun zaferi için Dua etmişlerdir. Çoğu kimse de, bir Türk gazetesinde, Yunan ordusunun yenildiği ve on bin askerin esir alındığını bildiren yalan bir haberin yayınlanması üzerine memnuniyetlerini dile getirmiştir. Yalnız bu tutumları tepkiyi de beraberinde getirmiştir. Çünkü Selanik’in Yunanlaşmasının başarısızlığının faturası Yahudilere kesilmiştir.
...
Sonuç itibariyle görülüyor ki Türk Yahudileri yapılan savaşlarda cemaat olarak vatanlarına sadık kalmış, bunu da canlarıyla, kanlarıyla göstermişlerdir. Tam tersi tutumda olanlar da içimizdekilerden ne daha azı ne de daha fazlasıdır!
Elif Terzi
Takılan tweetler
İsrail-Japonya-Türkiye işbirliğiyle büyükelçiliğimize ulaşan kurtarma sedyeleri #deprem bölgesinde dağıtılmak üzere @tcailesosyal'e teslim edildi. 🇮🇱🇯🇵🇹🇷
Başta bağış sahibi Shoei Shokai olmak üzere, işbirlikleri için @IsraelinJapan
@JaponyaBE ve @tcailesosyal'e teşekkür ederiz.
https://twitter.com/IsraelinTurkey/status/1659479035548712965
Tel Aviv Mann Auditorium’dan iyi akşamlar dostlar. Bu 2200 kişilik ünlü salonda dile kolay 53. Konserim. (yaşım kadar yani)
İlki 2000 yılında İthzak Perlman ile, sonraki yıllarda çok defa @israel_philharmonic orkestrası nın efsanevi şefi
Zubin Mehta ile…
Ravel konçertoya hazırız.
https://twitter.com/fazilsaymusic/status/1659224234927726593
Büyükelçi Şakir Özkan Torunlar bugün Netanya Belediye Başkanı Sayın Miriam Fierberg-Ikar’ı ziyaret etmiş ve Netanya ile Türkiye arasında geliştirilebilecek işbirliği alanlarını görüşmüştür.
https://twitter.com/TelAvivBE/status/1658843074334801924
Biraz da İsrael gündemine dönelim. En önemli konu bütçeye eklenecek Şehir Vergi Fonu yasası. İsrael'de iş yerleri ve kiracı/ev sahipleri belediyelere şehir vergisi ödüyor. Belediye bu vergileri kendi projelerinde kullaniyor.
Maliye bakanligi yeni bir yasayla buyuksehirlerde is yerlerinden alinacak sehir vergilerinin bir kismini kendisine alip sosyoekonomik acidan zayif belediyelere aktarmak istiyor.
Buyuksehirler bu yasaya karsi cikiyorlar. Maksat sehirleri esitlemek olsa da yontemin bu olmamasi gerektigini savunuyorlar ve bugun bircok buyuksehirde belediyeler greve gittiler. Ancak bu krizden de cikilacaktir.
https://twitter.com/gbehiri/status/1658044818688208896
Galata Schneider Temple Aşkenaz Sinagogunda Alberto Modiano'nun fotoğraflarından oluşan "100 Yahudi Yüz" sergisinden bir kaç kare. Türkiye'de tiyatro, resim, edebiyat ve daha pek çok sahada katkı sunan 100 Türkiye Yahudisine ait nefis bir bellek oluşmuş.
https://twitter.com/onderkayaistan1/status/1659807194219528193
İsrail'de aşırı dindarların yaşadığı Bene Barak şehrinde koşer zabıtaları, eczanelerde satılan kadın saç boyalarının üzerindeki başı açık kadın resimlerinin üzerini kapattırmışlar.
Gözler de zina yapar demişlerdir :)
#israil #kosher #yahudilik
https://twitter.com/NArslantas_Prof/status/1658881728507785216
Yapılan bir araştırmada
İsrail'de 2065'lerde doğacak çocukların % 50'si aşırı dinci, % 15'i Arab, % 35'inin ise dindar ya da geleneksel Yahudi ailelerde doğacağı,
2060'larda İsrail Meclisi'nin 3'te birini de aşırı dinci partiler oluşturacağı öngörülüyor.
https://twitter.com/NArslantas_Prof/status/1660480251439267840
1917 Büyük Selanik Yangını.
Saatli Camii'nin arkası sanırım burası.
Ahali yangından uzağa kaçmış.
Yangın en çok Musevi mahallelerini, kısmen de Müslüman mahalleleri yok etti.
Selanik'in Yunanlaşmasının ilk ayağıydı.
Mübadele ve 2.DS Yahudi Soykırımı ile süreç tamamlandı.
https://twitter.com/AtakanSevgi_/status/1658603084031971329
"Esturulu", bir Sefarad ezgisi. Sanırım "Esther" isminin küçültülmüş, sevimlileştirilmiş hali oluyor. İngilizce çevirisinden anladığım kadarıyla sözler şöyle: Esther et yemeyi bıraktı/Çünkü ev tutmak istiyor/Annesinin küçük Esther'i/Benim başımı belaya sokma 😊
https://www.youtube.com/watch?v=5APqJbNhxIM
https://twitter.com/karamazov_baci/status/1657108104302014465
Osmanli Imparatorlugu doneminde ve daha sonra onemli gorevler ustlenmis buyuk dede Rafael Cikurel. Orijinal fotografi evimizde 🙏 Anilarini Ladino dilinde yazdigi kitabi da yakin zamanda Ingilizceye cevrildi.
Ceviri UCLA Ladino programindan bir doktora adayi tarafindan tamamlandi orijinal Ladino’dan. Henuz aile icinde, dosya olarak bizde duruyor, son kontrol ve duzenlenmesi yapildiktan sonra basilmasi icin calisacagiz.
@odoz
https://twitter.com/bsenemcevik/status/1658484184644751373
Despues de ver Kulüp i La Reyna de la Ermozura, mos kedimos pensando... kuanto mos ayudan (o no) a revitalizar el ladino? Dechidimos azer una anketa i partajarla kon vozos. Kale pizar en este atadijo i enchirla (toma 1 punto egzakto).
https://forms.gle/Qx6par8DKb39mAuE6
Mersi muncho!🙏
https://twitter.com/LadinoXXI/status/1659841567803207680
Daha olumlu bir haber olarak, bu dün geldi! İlk olarak 1924'te #Istanbul da, Yahudi-İspanyol edebiyat endüstrisinin zirvesinde yayınlandı. Orijinal versiyonu (Latin karakterlerle de olsa) ve İngilizceye çevirisini içerir. #Ladino edebiyatının gerçek bir mücevheri!
#DjudeoEspanyol #Djudio #Djidio #לאדינו #ספאניולית
https://twitter.com/maor_x/status/1654422548208033792
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/dikmen-gurun/turkiye-yahudi-tiyatrosu-2081770
1974’te İkiztepe kazısında
https://www.herkesebilimteknoloji.com/haberler/fizikuzay/bilim-tarihinin-yalniz-kadini-lise-meitner
Benim baba tarafım Polonya’dan gelmiştir. Dedem 1897’de Avusturya-Macaristanİmparatorluğu’nun bir vatandaşı olarak Krakow’da doğmuş, Birinci Dünya Savaşı’nda çarpıştıktan sonra Viyana Üniversitesi’nde okumuş, Berlin’de mühendis olarak ilk işine girmiş ve 1925 Nisan’ında evlendikten hemen sonra Türkiye’ye göçmüş. Kalıcı olmasını düşünmüyorlarmış bu göçün, bir yıl çalıştıktan sonra geri döneceklermiş, ama iş uzamış ve Naziler’in Polonya’yı işgal etmesiyle beraber geri dönülecek yer kalmamış, göç mecburen kalıcılaşmış. Anlatacağım göç dedeminki değil ama. Kardeşininki.
https://serbestiyet.com/gunun-yazilari/mutlu-bitmis-bir-goc-oykusu-128976/
https://canakkaledemokrat.com/mobile2/haber-Geliboluda-Uc-Sinagog-87149