Sağlıklı bir fiziksel beden, berrak bir zihin ve sevgi dolu bir kalbe sahip olmaktır

Kökeni Hindistan’a dayanan 5000 yıllık doğal şifa sistemi olan Ayurveda, hem koruyucu hem de bütüncül bir tıp sistemidir. Sanskrit dilinde yaşam bilimi anlamına gelir ve bütünsel sağlığı esas alır. Bu da Ayurveda’yı batı tıbbından ayıran en önemli özelliktir. Yani, sadece fiziksel sağlığa odaklanmak yerine, duygusal, zihinisel ve ruhsal sağlığın öneminin de altını çizer ve her üç bedende de (fiziksel, zihinsel, ruhsal) sağlıklı olduğu zaman bütünsel sağlığın tamamlandığını savunur.

Ayurveda’ya göre bütünsel sağlığın en önemli göstergesi sağlıklı bir fiziksel beden, berrak bir zihin ve sevgi dolu bir kalbe sahip olmaktır.

Ayurveda’yı batı tıbbından ayıran bir diğer bakış açısı ise, hastalıkların semptomlarını değil, temel nedenlerini ele alır, dolayısıyla semptomları hafifletmekle kalmaz, aynı zamanda hastalığın nedenlerini ortadan kaldırmaya odaklanır. Ayurvedik öneriler, semptomlarına bastırılan ilaçlar değil, hastalığı tamamen ortadan kaldırmaya yönelik hayat tarzı değişikleridir.

Bedenimize aldığımız yiyecekler, yaptığımız egzersizler kadar, uyku kalitesi, stres yönetimi, insan ilişkileri de sağlıklı olmamız için gerekli unsurlardır. Sağlıklı beslenip, spor yaptığımız zaman iyi hissederiz. Bu durum bizim zihinsel ve ruhsal bedenimizi de olumlu etkiler. Tabii ki bunda salgılanan mutluluk hormonlarının da etkisi var. Ancak, fiziksel olarak sağlıklı hissederken aynı zamanda zihinsel kargaşalar, ruhsal sıkıntılar yaşıyor da olabiliriz. Maalesef, böyle bir durumda tüm bedenlerimiz arasındaki harmoni bozulur ve holistik olarak sağlıklı sayılmayız.

Bütünsel sağlık, yaşamımızı etkileyen iç ve dış tüm faktörleri içinde barındırır. Sosyal ilişkiler, iş hayatı, kariyer, finansal bilinmezlik, güvende hissedememe durumu, gelecek kaygısı, geçmiş travmalar…

Sağlıklı beslenip spor yapıyorsun ancak yoğun geçen bir günün ardından yorgun bir şekilde akşam eve gittiğinde arkadaşların/ailenle kaliteli vakit geçirmek yerine bilgisayar başında çalışmaya devam ediyorsan ya da televizyonu açıp haberlere dinleyerek endişeye kapılıyor ve bu duygularla yatağa giriyorsan iyi bir uykuya dalman zor olabilir. Bu durum zihinsel ve ruhsal bedenini yormanın yanı sıra fiziksel bedenini de dinlenmekten alıkoyar.

Bu bağlamda seçimlerimiz ve yaşam tarzımız devreye girer. Sağlığımızı kaybetmeden önce sağlığın önemini kavramak ve bu doğrultuda hareket etmek sağlıklı yaş almayı da beraberinde getirir.

Sabah güne nasıl başlıyorsun? Gün içinde nasıl bir programın var? Akşam yatağa yattığında günün yoğunluğunu da beraberinizde taşıyor musun?

Bir an için gözlerini kapa ve farkındalıkla yukarıdaki soruları dürüstçe yanıtla. Eğer cevaplarından tatmin olmuyorsan, değişiklik yapma zamanı geldi demektir. Ancak, hiçbir şey için geç değil. Farkındalıkla yaşadığın her an, ne yiyeceğine, ne kadar hareket edeceğine bilinçli bir şekilde karar vermek, hayatına anlam katan yeni ve doğru alışkanlıklar edinmek ve daha iyi hissetmeye başlamak için harekete geçmek senin özgür iraden.

Özgür irade denilince ilk akla gelen kendini istemediğin bir şeye zorlamak, konfor alanının dışına çıkmak gibi görünse de konfor alanından çıkmadan küçük adımlarla büyük farklılıklar yaratmak mümkün.

Tam da bu noktada Ayurveda’nın şefkatli yaklaşımından destek almakta fayda var. Kendini tanımak, beden tipini bilmek ve bu doğrultuda günlük rutinler oluşturmak fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlığımız arasındaki harmoniyi dengede tutmamızı sağlayacaktır.

Kaliteli uyku

Sirkadiyen ritme uygun yaşamak yani tabiatın ritmine uyumak sağlamak, güne güneşle birlikte başlamak ve güneş ile beraber günü kapamaktan geçer. Bedenin fizyolojik ve zihinsel seviyede yenilendiği, toksinleri tahliye ettiği ve hücresel yenilenmeyi gerçekleştirdiği saatler 22.30-04.00 aralığındadır.

Sağlıklı beslenmek/Sindirim sistemi

Serotonin, kalın bağırsak duvarlarında salgılanır, dolayısıyla mutluluk ve sindirim sistemi arasındaki bağ yadsınamayacak kadar önemlidir. Sağlıklı ve temiz beslenmek, bize iyi gelen gıdaları tüketmekle başlar. 100 yıl önce doğada olmayan bir şeyi mutfağınıza sokmamaya özen gösterin. Paketlenmiş, konserve ya da dondurulmuş gıdalardan uzak durun. Baharat kullanımınızı artırın. Sadece yediklerimiz değil beş duyumuzla algılanan tüm duygu, düşünce ve deneyimlerin sindirim sistemimizde dönüştürüldüğü unutmadan ağzıma giren gıdalar kadar ağzımızdan çıkan sözlere de özen gösterelim.

Stres yönetimi

Stres yönetimi için çeşitli egzersizlere zaman ayırmak. Yoga, meditasyon gibi stres tepkilerimizi azaltan egzersizler, farkındalığımızı artırarak, bütünsel sağlığımıza destek olur.

Yoga, nefes ve meditasyon çalışması yapmak

Yoga pratiği içerisinde nefes ve meditasyon tekniklerini de barındırır. Fiziksel esnekliğin yanı sıra stresi azaltarak zihni sakinleştirir ve farkındalığı geliştirmeye katkı sağlar.

Esnek zihin

Zihnimiz, limit ve sınırlamaların çok ötesinde. Yeni deneyimlere açık olun. Yeni hobiler, yeni alışkanlıklar, zihni konfor alanının dışına taşıyan aktiviteleri hayatınıza katmaktan korkmayın. Bu sayede, zihni çalıştırarak algıyı artırabilirsiniz.

* Verilen bilgiler tavsiye niteliğindedir. Özel bir sağlık sorununuz olması durumunda doktorunuza danışmanız önerilir.