Antisemitizmin tanımı konusundaki tartışmalar sürerken, ABD Başkanı Joe Biden ve hükümeti, Uluslararası Soykırım Anma Birliği (IHRA)´nın İsrail taraftarı gruplar tarafından da desteklenen antisemitizm tanımını resmi olarak kabul etmekten kaçındı.
Geçtiğimiz hafta, hükümetinin antisemitizmle mücadele planını açıklayan Biden konuşmasında antisemitizmin yükselişini ele alarak, “Bu ahlaksızlıktır. Kabul edilemez. Bu yükselişe son vermenin sorumluluğu hepimize düşer,” dedi.
Yahudi karşıtlığının son dönemlerde tüm dünyada yükselişte olmasıyla ilgili yeni bir mücadele planı açıklayan Beyaz Saray, tüm dünyayı antisemitizme karşı çıkmaya çağırarak yeni stratejisini anlattığı bir toplantı düzenledi. Toplantıda Biden, “Geçtiğimiz yıllarda antisemitizme çok fazla oksijen verildi. Bu, en basit tanımla, yanlıştır; ahlaksızlıktır. Kabul edilemez. Bu yükselişe son vermenin sorumluluğu hepimize düşer,” diye konuştu.
Açıklanan planda antisemitizmle ilgili eğitimin yaygınlaştırılması, Yahudi cemaatlerinin güvenliklerinin arttırılması, ünlü kişiler ve politikacıların antisemit söylemleri normalleştirilmesiyle mücadele ve her türlü bağnazlıkla baş edebilmek amacıyla halkta genelinde bir birlik oluşturulması gibi konular ele alındı. Amerikalı Yahudilerin ABD nüfusunun sadece 2,4’ünü oluşturmalarına rağmen, FBI’a göre dine dayalı nefret suçlarının yüzde 63’ünün Yahudilere karşı işlendiği de belirtildi.
Tanım tartışması
Biden hükümeti, IHRA’nın tanımının antisemitizmi anlamada tek referans olarak alınmadığını belirtti. Pek çok İsrail destekçisi grup, açıklamada bu tanımın resmi olarak kabul edildiğinin de açıklanmasını bekliyordu.
Antisemitizm tanımı, Beyaz Saray için, planının açıklanmasında önce de tartışmalı bir konu olarak gündemdeydi. İsrail taraftarı gruplar, İsrail konusuna yoğun olarak eğilen tanımın Beyaz Saray tarafından kabul edilmesini istiyor.
IHRA’nın tanımında antisemitizme verilen 11 örnekten altısı İsrail’i içeren maddelerden oluşuyor. Maddelerden birinde İsrail’in hükümet politikalarına karşı tüm dünyanın çifte standart uyguladığı belirtiliyor.
IHRA’nın tanımındaki örneklerden birinde, İsrail Devleti’nin varlığının ırkçı bir girişim olduğu söylemi kınanıyor. Bu örneği eleştirenler ise, İsrail taraftarlarının bu örnekteki sözleri, 1948 yılında hükümetin kuruluş aşamasında Filistinlilerin toplu şekilde yerlerinden edilmesiyle ilgili tartışmaları sansürlemek için kullandıklarını söylüyorlar.
Bu tartışmaların sonucunda, bazı ABD’li Yahudi kurumları dahil ilerici kesim, Biden’ın antisemitizm ile ilgili mücadelesinde IHRA’nın tanımını referans almamasını destekliyor.
Toplantıda, bu sebeplerle, IHRA tanımı konusunda net bir açıklama yapmaktan kaçınan ABD yönetimi, IHRA belgelerini benimsediğini fakat antisemitizmin başka tarifleri de olduğuna inandığını dile getirdi. Beyaz Saray, Güney California Üniversitesi’nde bir komite tarafından oluşturulan, İsrail politikaları ve hareketlerini sert şekilde eleştirmenin antisemitizm olmayabileceğini söyleyen ‘Nexus Belgesi’ne atıfta bulundu.
Biden yönetiminin strateji bildirgesinde, “Antisemitizmin, farkındalığı arttırmaya ve daha geniş bir kesim tarafından anlaşılmasına yarayacak şekilde kullanılabilecek pek çok tanımı vardır. Bu tanımlardan en öne çıkanı, 2016’da, ABD dahil 31 üye ülkesinin benimsediği IHRA’nın halen üzerinde çalışılan tanımıdır. Bun ek olarak, ABD yönetimi Nexus Belgesi ve benzeri çalışmaları benimsemekte ve takdir etmektedir,” dendi.
Toplantıda Biden, “Bugün hükümetim antisemitizmle mücadelede yeni bir ulusal strateji açıklamaktadır. Birlikte, antisemitizm ve ülkemizin Amerikalı Yahudilerinin mirası için farkındalık yaratacak, güvenliği geliştirecek, nefretin normalleştirilmesi ile ilgili gelişmeleri geriye saracak, ayrımcılığa karşı çıkacak ve birlik ile toplu hareket bilincini inşa edeceğiz,” diye konuştu.
Açıklamada kullanılan dilin, tartışmanın her iki tarafını da memnun ettiği gözlendi.
ABD’li ilerici bir Yahudi kuruluş olan Şimdi Barış İçin Amerikalılar, planı kucaklayarak Biden’a IHRA tanımını resmen kabul etmesi için yapılan baskıya teslim olmadığı, bu şekilde savunulması imkansız İsrail politikalarını eleştirenlere yapılan saldırılara ve sahte antisemitizm suçlamalarına yol vermediği için teşekkür etti.
Daima İsrail’in yanında olduğu bilinen İnkar ve İftira ile Mücadele Birliği (ADL), IHRA’nın antisemitizm tanımının mücadele planının bir parçası olmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
Sadece İsrail’den değil, barıştan da yana olduklarını söyleyen liberal Amerikalı Yahudi grup J Street, planın açıklanması sonrasında yaptığı açıklamada, “Planı anlayışlı, kapsayıcı ve ayrımcılık ile nefreti parçalamak için harekete geçmeye odaklanmış bulduk. Daha da önemlisi, stratejide ele alınan yaklaşım ile tek ve hukuki açıdan kısıtlayıcı bir antisemitizm tanımı referans alınmamış ve bu şekilde bir yaklaşımın yarardan çok zarar getirebileceği öngörülmüş,” dedi.
Amerikalı Filistinlilerin kurdukları yasal bir grup olan Hukuki Filistin de, açıkça İsrail’i destekleyen bir yönetim olduğunu iddia ettikleri Biden hükümetinin bile IHRA tanımını resmen kabul etmemesinin, bu tanımın ne derece anayasaya aykırı ve yanlış olduğunu gösterdiğini söyledi.
ABD’nin mücadele planının belgesinde pek çok noktada İsrail referans gösterildi ve “Yahudiler kimlikleri veya inançları yüzünden hedef alındıklarında, Yahudi nefreti yüzünden İsrail diğer ülkelerden ayrıldığında, bu antisemitizmdir ve kabul edilemez,” dendi.
Belgede ayrıca ABD’nin, antisemitizmle mücadele kapsamında, uluslararası organizasyonlarda İsrail’i desteklemeye devam edeceği de belirtildi. Washington, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde düzinelerce kez veto gücünü kullanmış ve İsrail’in uluslararası hukuk kurallarına aykırı davrandığını iddia eden çözüm önerilerinin önüne set çekmişti. Kendisinden önceki yönetimler gibi Biden hükümeti de, aynı zamanda Filistinlilerin İsrail’i muhtemel savaş suçları işlemekten sorumlu tutacak ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (ICC) yargılanmasını gerektirecek çabaların da önünü kesmişti.
Planda ayrıca, “ABD hükümeti, Dışişleri Bakanlığı’nın önderliğinde gerek ülke içinde, gerekse uluslararası platformlarda antisemitizmle ve İsrail Devleti’nin meşrutiyetine karşı çıkanlarla mücadelesine devam edecektir,” sözlerine de yer verildi.
Merkezi ABD’de bulunan bir sivil toplum kuruluşu olan Amerikalı Arap Ayrımcılık Karşıtı Komitesi (ADC) Başkanı Abed Ayoub, antisemitizm ve her türlü bağnazlıkla mücadele için gösterilen çabayı desteklediklerini, grup olarak da Beyaz Saray’ın IHRA’nın antisemitizm tanımını resmen kabul etmemesini de memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
El Cezire’ye konuşan Ayoub, “Bu tanım ve yaklaşım bizim toplumumuzu hedef almakta ve susturmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, ABD’nin bu tanımı resmi olarak benimsememesinden ve bunu hukuki olarak bağlayocı bir noktaya taşımamasından memnunuz,” dedi.
Diğer yandan Ayoub, açıklanan planda İsrail’i eleştirme ile antisemitizmin bir tutulması konusunda kullanılan dilin endişe verici olduğunu söyledi ve “Bu tehlikeli bir örnek oluşturur ve bir yönetimin için tehlikeli bir yaklaşım olur. İsrail’i eleştirmek antisemitizm değildir ve bunun tüm dünyada bilinmesi gerekir,” diye devam etti.