Süslü hayaller ve gerçekler…

Mete YAYLALI Spor
7 Haziran 2023 Çarşamba

Geçtiğimiz günlerde Türkiye Tenis Federasyonu, Şırnak’ta Avrupa Tenis Birliği (TE) programı kapsamında Cudi Cup uluslararası 14 yaş turnuvası düzenledi. 8 yabancı ile toplam 34 erkek ve 32 kız sporcu katıldı.

Cudi Cup turnuvasını bir gazete spor sayfasına taşımış ve TTF Başkanı Cengiz Durmuş’un sözlerine yer vermiş. Başkan diyor ki, “Cudi Cup ile tenis heyecanının zirve yaptığı kentte turnuva dışındaki zamanlarda sporcular yetiştiriliyor ve Şırnak’tan Grand Slam’e giden sistem kuruldu.”

Ne zaman kuruldu bu sistem? Şırnak halkının bundan haberi var mı?

Şırnak’ta hepi topu 14 yaş altında (13 ve 14) 10 kız 10 erkek sporcu ve 10 tenis antrenörü var. Şırnak’ta üç tenis kulübü, Şırnak Üniversitesi’nin iki kapalı, dört açık kortunu ortaklaşa kullanıyor, antrenörler orada ders veriyor. TTF sayfasındaki haberlere göre TTF Başkanı Şırnak’a ilk defa 2020 yılında gidiyor halbuki başkan ile yönetim kurulu 2008 yılından beri görevde. Başkan Şırnak ziyareti yaptığında bu 20 çocuk belki de tenise yeni başladılar. Ee nasıl bir sistem kuruyoruz? Kimsenin bilmediği ama bizim sır gibi sakladığımız bir model var demek ki!

Başkan Durmuş bu söylediklerine inanıyor mu? Kesinlikle hayır! 15 senedir TTF yönetiminde olduğuna göre bu işin böyle olmadığını, olmayacağını biliyordur sanırım. Neden böyle söylüyor? Çünkü içinde bulunduğumuz Ortadoğu coğrafyasında hamaset ve süslü hayallerle gerçeklerin üstü örtülür. Örtülmez de ulu orta söylenirse o zaman da “madem biliyordun neden yapmadın” ya da “madem çok biliyorsun gel de yap” derler. Spor ile siyaset kol kola olunca politikacılar nasıl halka umut ve hayal dağıtıyorsa, sporu yönetenler de o modeli kopyalıyor. Halbuki TTF Başkanı şunları usulüne uygun söyleyebilse daha güzel olurdu:

“Yahu kardeşim, en küçüğü 13 yaşında 20 oyuncuyla, iki kapalı dört açık asfalt kortlu bir üniversite kampüsünde sığıntı gibi oyuncu falan yetiştiremezsin. Yetiştirsen bile bölgenin ekonomik şartları tenis gibi astronomik maliyetli bir sporda sporcuları yaşatmaz, ülke içinde bile turnuva oynamaya gücün yetmez kaldı ki uluslararası arenaya çıkacaksın. Grand Slam falan boşver hayal bile etme, çocukları gücünüz yettiğince spor yapmaya teşvik edin. Hem Atatürk ne demiş, sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Bak Atam’ı dinle rahat et.”

TTF aslında başka modeller de uygular ama ne bunu yapacak bütçesi var ne de bunu yapacak beceride kadroları. Oyuncu yetenek seçim programı uygular, 6-7 yaşında atletik becerileri olan çocukları toplar, tam teşekküllü bir merkez kurar orada yetiştirir, finansman bulur turnuvalara gönderir, olmadı yurt dışı akademilerde çalıştırır. Fakat yapamaz, iktidar olabilir ama muktedir değildir.

Halbuki elin oğlu nasıl yapıyor?

Avrupa’daki örnekler

İşte huzurlarınızda 2023 yılının ikinci Grand Slam’i Roland Garros ya da Fransa Açık Tenis Turnuvası.

Kadınlar ana tabloda bakalım hangi 20 yaş altı sporcular mücadele ediyor.

Coco Gauff (ABD) 6 no 19 yaşında.

Linda Noskova (ÇEK) 50 no 18 yaşında.

Linda Fruhvirtova (ÇEK) 59 no 18 yaşında.

Diana Shnaider (RUS) 108 no 19 yaşında (halen ABD üniversite öğrencisi) 

Mirra Andreeva (RUS) 143 no 16 yaşında.

Brenda Fruhvirtova (ÇEK) 146 no 16 yaşında.

Erika Andreeva (RUS) 147 no 18 yaşında.

Sara Bejlek (ÇEK) 182 no 17 yaşında.

Elbette yazmaya gerek yok Linda ve Brenda ile Mirra ve Erika kardeşler.

Yine yazmaya gerek yok RG’23 kadınlar ana tabloda birçok 20 yaş civarında oyuncu var.

Görüldüğü gibi eğer bir yerden Grand Slam’e yol yapacaksan oyuncuları bu yaşlarda bu seviyeye getirecek sistemi kuracaksın. Bu da oyuncuları bulmakla başlayan bir sistem olacaktır.

Bu listeye bakıp da topu topu sekiz oyuncu mu varmış diyenler olabilir fakat listede 20’li yaşları süren hatta 30’lu yaşlardakiler de incelendiğinde görülecektir ki hepsi 18-20 arası yaşlarda bu seviyelere gelmiştir.

Bugün dünya 1 no Polonyalı Iga Swiatek 22 yaşında. Swiatek ilk Grand Slam tecrübesi olan 2019 Avustralya Açık elemelerinden ana tabloya yükselip ikinci turda elendiğinde sadece 18 yaşındaydı! 2001 doğumlu Swiatek bundan sonra gidip 2020 ve 2022 Roland Garros ile 2022 Amerika Açık turnuvalarını kazanacaktır.

 

Coco Gauf

Amerikalı Coco ile Rus Mirra

Yani olacak sporcu 16 yaşında profesyonel turda kendini gösterebilmelidir.

Coco Gauff için 2019 Wimbledon sırasında Şalom Gazetesi’nde sevgili Meyzi Adoni köşe yazısında “Coco Gauff adını unutmayın, 20 yaşında dünya 1 no olması bekleniyor” demiş. Aynı sıralarda ben de yazımda “Şimdiden Roger Federer’in menajerlik şirketiyle çalışan, milyon dolarlık sponsorluklarla ve en önemlisi üst düzey bir teknik kadroyla Coco Gauff için yakın geleceğin süper starı deniyor” demişim ama yine de bir açık kapı bırakmışım “Ancak tenis öyle bir spor ki bugünden yarına bir gelecek çizmek kolay değil. Tabii Meyzi benden daha genç olduğu için öngörüsü daha keskin olabilir ve gerçekten de Coco Gauff 20 yaşına yaslandığında henüz 1 no değil ama çok yaklaştı.

İşte bu Coco Gauff ile geçen ay yazımda konu ettiğim 16 yaşındaki Rus Mirra Andreeva Roland Garros üçüncü turunda karşı karşıya geldi. Turnuvaya elemelerden giren Andreeva tek bir set bile vermediği üç eleme turundan ana tabloya yükseldi ve hızını alamayıp yine set bile vermeden iki tur geçerek Coco’nun karşısına çıktı. Bu maçı merak ettiğim için izledim. 6-5 öne geçtiği ilk sette Coco’nun servisine engel olamadı ve tie-break geldi. Tie-break 6-3 öndeyken sallanmaya başlayan Andreeva bir anda Coco’ya yakalandı fakat 6-5 ardından seti bırakmadı. Sonra ne oldu? Mirra’dan üç yaş büyük ve kesinlikle daha tecrübeli Coco, her biri 30 dakika süren iki sette toplam iki oyun verip maçı kazandı. Biraz geri gidip 16 yaşındaki Coco Gauff’a bakınca ne görüyoruz? Roland Garros 2020 pandemi nedeniyle eylül sonunda oynanırken Coco Gauff 16 yaşında ve dünya 50 no fakat doğrudan girdiği ana tabloda ikinci turda eleniyor. Kariyerinde en başarılı olduğu Grand Slam turnuvası ise geçen yılki Roland Garros. Finalde Iga Swiatek kazanıyor. Mirra’nın ise yaşı nedeniyle bir Grand Slam başarısından bahsedilemez ama hala junior olduğu için bu yılki Avustralya Açık Jr turnuvasında final oynamış. Roland Garros ise bir başarı olarak hanesine yazılmalıdır.

Amerikalı Coco ile Rus Mirra’nın şartları da pek aynı değil. Amerikalı Coco’nun 14-15 yaşlarındayken menajerlik şirketi ve sponsorlar emrinde ama Mirra henüz bu şartlara tam anlamıyla kavuşmuş değil. Diğer taraftan Rus olması nedeniyle de sıkıntıları var. Mesela Wimbledon için başvurmak istiyor ama henüz Rus sporculara vize verilip verilmeyeceği belli değil. Wild Card almak istese yine karşısına Rus kimliği çıkacak mutlaka.

Spora siyaset bulaştığında işte bunlarla karşılaşıyoruz. Maç bitiminde Ukraynalı sporcuların Rus rakipleri ile tokalaşmaktan kaçınması spor açısından pek de hoş görüntüler olmuyor. Burada eski Rus yeni Kazak Elena Rybakina’nın söylediği çok doğru belki de. Rybakina diyor ki “Doğduğum ülkeyi ben seçmedim.”

Elena Rybakina 1999 Moskova doğumlu bir Rus. 18 yaşına kadar hiçbir şekilde bire bir antreman imkanı bulamamış, hep grup antremanlarında kalmış, Elena’dan bir şey olmaz demişler. Bizde de hep böyle derler işte.

Rybakina 18 yaşına kadar kendi imkanlarıyla bir şeyler yapıyor ama olmuyor tabii. Bu sırada en büyük başarısı İstanbul’da yazılıyor. O günlerde Göztepe Parkı içindeki kortlarda düzenlenen 60 bin dolar ödüllü ITF Lale Cup turnuvasında final oynuyor. Özbek Sabina Sharipova ile oynadığı maçı seyretmiştim, pek de iyi bir maç değildi açıkçası. İşte tam da bu sırada yani 18 yaşındayken Elena artık bir yol ayrımına geliyor. Ya tenise kör topal devam edecek ya da ABD üniversitelerinden gelen teklifleri değerlendirip oraya gidecek. Kazakistan Tenis Federasyonu diyor ki Gel seni vatandaş yapalım, istediğin bütün teknik ve finansal imkanları da sağlayalım bizim adımıza turnuva oyna.” Teklif şartlarını bilmiyoruz tabii ama bir sıfırdan büyüktür demiş olabilir. Bu olaydan tam dört yıl sonra yani geçen yıl Elena Rybakina Wimbledon şampiyonu olarak Kazakistan spor tarihine geçiyor. Fakat bilindiği gibi Wimbledon Rus ve Belaruslu sporcuları turnuvaya almıyor, karşı hamle olarak Wimbledon puanlarını saymıyoruz o zaman diyorlar. Rybakina bir Grand Slam şampiyonu olarak puan alamayınca 20’lerde dolaşmak zorunda kalıyor. Bugün ise dünya 4 no. Kim bilir belki de gizli 1 numara kendisidir. Rybakina Roland Garros üçüncü tur maçından önce, üst solunum yolları enfeksiyonu nedeniyle turnuvadan çekildi.

İşte karşımızda gerçekler…

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün