Avrupa´nın en prestijli turnuvası Şampiyonlar Ligi, 10 Haziran´da İstanbul´da oynanan finalle tamamlandı. Pep Guardiola yönetimindeki Manchester City Inter´i 1-0 mağlup ederek kupaya uzanan taraf oldu.
Maç Ortada Başladı
Yarı finalde kendi sahasında oynadığı Real Madrid maçına çok baskılı başlayan, hızlı pas akışları ile pozisyonlar bulan Manchester City’nin, bu maça da öyle başlaması bekleniyordu ancak öyle olmadı. Inter’in üçlü savunma ve kalabalık orta saha kurgusu Maviler’i yavaşlatmayı başardı. Erling Haaland’ı çok fazla kullanamayan Manchester City pozisyon bulmakta zorlandı. Takımın beyni olarak öne çıkan Kevin de Bruyne’nin sakatlanarak oyundan çıkması da planları bozdu.
İtalyan ekibi Inter ise forvet oyuncusu Edin Dzeko, kendisinden beklenen ileride top tutma özelliğini sahaya yansıtamadı. Dolayısıyla diğer forvet oyuncusu Lautaro Martinez de açık alanları bulamadı. Genelde kendi sahasında bekleyen ve rakibin boş alan bulamamasını sağlayan bir oyun yapısı benimsedi. Manchester City topa sahip olsa da pozisyon zenginliği az olan bir ilk yarı izledik.
İkinci yarıya daha etkili başlayan ve hücum bölgesinde alanlar bulmayı başaran Manchester City, 69. dakikada Rodri’nin golüyle öne geçmeyi başardı. Golden sonra 4’lü savunmaya dönen ve hücumda daha çok görünmeye başlayan Inter, beraberlik fırsatını ele geçirdi aslında. Bir topu direkten dönen, Romelu Lukaku ile de fırsatlar yakalayan İtalyan ekibi aradığı golü bulamadı. Bu sonuçla Şampiyonlar Ligi şampiyonu Manchester City oldu.
Manchester City Sonunda Şampiyon
Premier Lig’de son altı sezonda beş kere şampiyon olan Manchester City, adeta bu ligi domine ediyor. Bu sezon şampiyonluk mücadelesi verdiği Arsenal’i iki maçta da mağlup eden Maviler, şampiyonluğu hak etmişti. Ancak Şampiyonlar Ligi’nde kupaya bir türlü ulaşamamış olmaları O’nların en büyük hayal kırıklığıydı. Manchester’ın mavi ekibi, 2020-2021 sezonunda yine bir İngiliz ekibi Chelsea’ye finalde mağlup olmuştu. Geçen sezon ise yarı final eşleşmesinde Real Madrid ile karşı karşıya gelen Guardiola’nın öğrencileri son dakikalarda yediği gollerle elenmiş ve şampiyonluğa hasret kalmıştı. Erling Haaland, Ruben Dias, Jack Grealish gibi pahalı transferlerle hedefine ulaşmaya çalışan Manchester City, İstanbul’da Şampiyonlar Ligi hasretini dindirmeyi başardı ve tarihinde ilk kez bu kupaya uzandı.
Guardiola Hedefine Ulaştı
Bu sezona kadar sadece Barcelona ile 2008-2009 ve 2010-2011 sezonlarında Şampiyonlar Ligi’nde şampiyon olan teknik direktör Pep Guardiola, başka bir takımla bu başarıya ulaşamadığı için eleştiriliyordu. Birkaç defa yaklaşmış olmasına rağmen kupayı kazanamamış olması, kariyerinde eksik kalan noktaydı. Bu sezon Inter’i mağlup ederek kupaya ulaşmayı başardı.
Pas oyununu futbola hükmeden trendi başlatan teknik direktörlerden biri olan Pep Guardiola, oyun üzerine düşünmekten ve değişiklikler yapmaktan vazgeçmiyor. Zinchenko gibi bir oyuncuyu sol bek rolüne evirdi ve oyun kurulumunda onu orta sahaya kaydırarak tekniğinden yararlandı. Üçlü savunmanın sağ stoper bölgesinde Kyle Walker gibi bir sağ beke rol vererek hücuma çıkışlarda O’nun asist özelliğinden yararlandı. Bu sezon Riyad Mahrez gibi çizgiye basan saf kanat oyuncularına daha az süre veren, merkez orta saha oynayabilecek birçok oyuncu ile saha çıkıyor. Üçlü stoper ve önüne iki orta saha koyan Guardiola, top kendi takımında iken ve değilken oyuncularına farklı roller veriyor. Örneğin John Stones top Manchester City’de iken orta saha gibi konumlanarak oyun kurulumuna destek verirken, top rakipteyken sağ bek bölgesinde rakibini karşılıyor. Futbola bu kadar yenilik getiren bir teknik direktörün Şampiyonlar Ligi kupasına sonunda ulaşması bence önemli.
Final İstanbul’daydı
Biraz da saha dışındaki organizasyondan bahsedecek olursak, birkaç sezondur planlanan ancak pandemi gibi nedenlerden dolayı bir türlü gerçekleşmeyen İstanbul Finali sonunda gerçekleşti. Liverpool ile Milan’ı karşı karşıya getiren ve geri dönüşle 3-0’dan 3-3’e gelen o efsane finalde olduğu gibi yine kazanan bir İngiliz takımı oldu.
Atatürk Olimpiyat Stadı’nda gerçekleşen bu organizasyon çerçevesinde, özellikle ulaşım konusunda birçok şikayet oldu sosyal medyada. Taksilerin yetersiz, otobüs ve diğer toplu taşıma araçlarının ise konforsuz olduğunu belirten taraftarlar yoğun trafikten de dert yandı. Ancak maç oynanırken oluşan atmosfer ve maç öncesi ve sonrasında planlanan organizasyonlar başarılıydı bana göre. Euro 2024 ve 2028 için başvuru yapan Türkiye’nin bu turnuvaları alması keyifli olacaktır.