Holokost sırasında yaklaşık 50 bin eşcinsel erkek ve kadın Naziler tarafından hapsedildi. Bunların yaklaşık 10 bin ila 15 bini toplama kamplara gönderildi ve neredeyse tamamı orada öldü. Yine de, Nazi hapishanelerinde ölen LGBT topluluğunun birçok hikayesi anlatılmamış durumda.
Bu durum, yazar, yönetmen ve oyuncu Alan Palmer'ın Nazilerin eşcinsellere yönelik zulmünü tesadüfen öğrenmesiyle değişti. Palmer, Ağustos 2016'da, Nazilerin eşcinsel erkek ve kadınlara yaptığı zulmü anlatan bir makaleye rastladı ve kendisini bir araştırma dünyasının içinde buldu.
Makaleden ilham alan Palmer, Almanya'ya seyahat ederek bazı toplama kamplarını ziyaret etti. Müzikaller yazan The Pictures, araştırmalar yapan Palmer’ın bir müzikal yazmasını istedi.
Palmer tek kişilik oyunu, “Chanteuse: Bir Hayatta Kalma Müzikali’’ ile 1930'larda Berlin’de hayatını kaybeden ev sahibinin kimliğine bürünen eşcinsel Werner'in hikayesini anlatıyor.
Palmer, New York Yahudi Haftası'na verdiği demeçte, ‘‘Oyun, hayatta kalmanın zorluğunu ve eşcinsellerin baskı ve özgürlük hakkındaki fikirlerini anlatıyor. Müzikalin anlatıldığı dönemde akrabaları öldürülen Yahudi ailelerin yürek burkan hikayeleri yer alıyor. Bu insanlardan bazıları eşcinseldi. Ama onlar hakkında pek bir şey bilmiyorsunuz. Bunun nedeni, ailelerin o zamanlar bunun hakkında konuşmamasıydı. Yani o zamanlarda eşcinsel olan insanların tüm kayıtları yok oldu”ifadelerini kullandı.
Palmer tarafından yazılıp oynanan ve Dorothy Danner tarafından yönetilen ‘Chanteuse’, oyunu boyunca Werner karakteri, LGBT’lileri ayrıca Roman halkını, zihinsel ve fiziksel engelli insanların hikayelerini anlatıyor. Bununla birlikte, aynı zamanda, mevcut çağda LGBTQ karşıtlarını ve antisemitizmdeki artışa dikkat çekiyor.