Futbolda kadınlar

Hazır ´kadınlar´ Dünya Kupası oynanırken, kadınların futboldaki yerine, tarihine ve geleceğine hızlı bir bakış atalım.

Eran KAN Spor
2 Ağustos 2023 Çarşamba

Geçen ay Hollanda’da Türkiye Voleybol Milli Takım maçını izliyordum. Özellikle Daniele Santarelli’nin başa geçmesinin ardından seyir zevki çok yüksek bir takım olmayı başaran Filenin Sultanları uzun yıllardır herhangi bir milli takımın vermediği heyecanı vermeyi başarıyor. Maçı izlerken yanıma gelen yabancı bir arkadaşım bana ne izlediğimi sorunca “voleybol” yanıtını verdim. Yanıma oturduktan sonra izlediğimin “kadınlar voleybol” olmasına şaşırdı. Bir süredir bu diyaloğu düşünüyorum. Ana takip ettiğim spor futbol olduğu için de hızlı bir şekilde aklım futbola geldi. Hazır “kadınlar” Dünya Kupası oynanırken bu hafta kadınların futboldaki yeri, tarihi ve geleceğini ele alacağım.

 

Tarihi I.Dünya Savaşına dayanıyor

Kadınların futbolla ilişkisi neredeyse erkeklerinki kadar köklü ama ne yazık ki onlar kadar özgür değil. Kadınların oynadığı futbol maçları ilk olarak I. Dünya Savaşı sırasında İngiltere’de popülerleşiyor. Erkek futbolcuların savaşıyor olması üzerine belli başlı kadın futbol takımları oluşturuluyor ve gösteri maçları düzenliyor. Maçların geliri ise orduya bağışlanıyor. Savaşın sonlarına doğru on binlerce izleyici toplayan bu takımlar resmi bir ligin altında toplanıyor ve kadınların futbol oynaması yaygınlaşmaya başlıyor. Ama tarihte birçok kez görüldüğü üzere, sporlar sadece sahada oynanandan ibaret değil. İngiliz futbol federasyonu kadınların futbol oynamasının kadınları sigara içmek, saçlarını kısa kesmek ve homoseksüellik gibi ‘geleneklere karşı’ davranışlara ittiğini öne sürdü. Bu sebepten ötürü resmi kadın ligi 1920 yılında İngiltere’de yasaklandı. Bu yasak tam 51 yıl sonra 1971’de UEFA’nın baskısı üzerine kaldırıldı ve İngiliz futbol federasyonu kadın ligini 1993 yılında tanıdı. Belçika, Brezilya ve Almanya gibi ülkelerde de benzer bir tarihçe var. Ne yazık ki 1920 yılında yapıldığı gibi bir grup erkeğin oturup kadınların ne yapıp ne yapmayacağına kadar vermesi hala çok yaygın. 2004 yılında o zamanın FIFA Başkanı Sepp Blatter kadın maçlarını daha ‘keyifli’ yapmak için bir fikir öne sürdü. Blatter’a göre kadınlar dar şort ve mini etek giyerlerse daha fazla erkek kadın futbolunu izlermiş. Blatter 2015’te vergi kaçakçılığı ve rüşvet alma suçlarıyla FIFA’dan uzaklaştırıldı.

 

Büyük statlar ve dolgun ücretler

Tabii ki 2023 yılında ulaşılan noktayı da küçümsememek lazım. Artan popülaritesiyle kadın futbol maçları da çok büyük bir izleyici kitlesi çekmeyi başarıyor. Erkek futboluna göre daha uygun fiyatlı bilet satışları sayesinde Emirates veya Camp Nou gibi ünlü statlar kapalı gişeler ardında maçlar oynadılar. Aynı şekilde dünyanın en ünlü iki futbol oyunu FIFA (yeni adıyla EA FC) ve Football Manager kadın futbolculara ve takımlara yer vermeye başladı. Bu artan ilgi milli takımları harekete de geçirmeyi başardı. Kanada, ABD, İspanya ve Hollanda gibi birçok ülke milli takım oyuncularına aynı miktar para veriyorlar ve aynı tesislerde antrenman yaptırıyorlar. Bu durum da birçok genç kızın, aynı erkeklerde olduğu gibi, futbolcu olmayı erişilebilir bir kariyer opsiyonu olarak görmesini sağlıyor. Bütün bu gelişmelere rağmen, hala gidilmesi gereken uzun bir yol var.

Geçen hafta Arjantin-Güney Afrika maçını izliyordum. TRT Spor’da yayınlanan maçın 78. dakikasında canlı maç devam ederken bir anda reklam girdi. Çok uzun yıllardır spor müsabakaları izliyorum ve sanırım böyle bir rezilliği daha önce hiç görmedim. Hele Dünya Kupası sırasında yaşanıyor olması daha da büyük bir rezillik. Başka bir rezillik sosyal medyada sporculara yapılan yaklaşım. Futbol özelinde olmamakla beraber, sosyal medyada çok sık bir şekilde kadın sporculara çoğunlukla küçümseme, erkeklerle kıyaslama veya taciz sayılabilecek yorumlar geliyor.

Normalde bu yazıyı burada diğer yazılarıma göre daha negatif bir şekilde bitirmeyi planlıyordum, ama bu doğru gelmedi. Çünkü her türlü rezilliğe, küçümsemeye ve cinsiyetçiliğe rağmen milyonlarca insan, genç kızlar da genç erkekler gibi hayaller kurabilsin diye uğraşıyor. 2019 yılında Kolombiya’da kadın futbol ligi çok düşük izleyici sayılarına sahipti, bu yüzden takımlara az para geliyor, daha kalitesiz oyuncular transfer ediyorlar, bu da izleyici sayılarını daha da düşürüyordu. Bu durumu engellemek için erkek takımları büyük bir protesto düzenledi. Bir süre boyunca ligdeki bütün takımlar sahaya logolarının sadece yarısıyla çıktı. Amaçları taraftara takımlarının sadece yarısını desteklediklerini göstermekti. Bu protesto inanılmaz bir başarıya ulaştı ve ligi kapatılmaktan kurtardı. Günümüzde FIFA ve UEFA maç sayılarını arttırmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Şampiyonlar Ligi maç sayılarını artıyor ve yeni turnuvalar oluşturuyorlar. Bu başlangıçta kulağa güzel gelse de hem oyuncuları zorluyor hem de bir noktada takımının her maçını izlemek isteyen taraftarları yoruyor. Halbuki daha çok maç sayılarını arttırmanın yolu çok belli: kadın futboluna yatırım yapmak. Ben şahsen Dünya Kupası maçlarından ve geçen sezonun Şampiyonlar Ligi maçlarından çok keyif aldım. Şampiyonlar Ligi finali son yıllarda izlediğim her erkekler Şampiyonlar Ligi finalinden çok daha eğlenceliydi. 50 yıl öncesine kadar profesyonel futbol oynamalarının yasak olduğu düşünülünce, kadın takımlarının geldiği noktaya hayran kalmamak elde değil. Bir 50- yıl sonra kim bilir belki bazı ülkelerde arkadaşınıza ‘futbol’ demek yerine ‘erkek futbolu’ demeniz gerekecek kadar popülerleşir kadın futbolu.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün